Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Acarsoy Tekstil’de olumsuz çalışma koşullarına karşı sendikalaşma faaliyeti yürüten dört kadın işçi işten çıkarıldı. 10 Mart’ta “performans düşüklüğü” gerekçe gösterilerek işten çıkarıldıktan sonra fabrika önünde eyleme başlayan Selinay Yılmaz’ın ardından 25 Mart’ta üç kadın işçi daha işten çıkarıldı.

Yaklaşık iki haftadır dört kişi olarak fabrika önündeki bekleyişlerini sürdüren kadınların talebi işe iade edilmek.

BASKILAR NEDENİYLE ÇALIŞANLAR SENDİKALAŞMAYA BAŞLADI

Acarsoy Tekstil’de mobbing ve baskıyla karşılaşan Öz İplik İş Sendikası üyesi işçiler, çalışma koşullarının düzeltilmesi için sendikalaşma sürecine başladı. Sendikalaşma faaliyetlerini öğrenen idare, ilk olarak Selinay Yılmaz’ı ihbar tazminatını ödeyerek 10 Mart’ta işten çıkardı.

Yılmaz, işten çıkarıldıktan iki gün sonra fabrika önünde bekleyişine başladı. Baskıyı usta ve şeflerden gördüklerini söyleyen Yılmaz, çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Lavaboya giderken bile sorun yaşıyordum. Sigara içenlere baskı kuruyorlar. Namaz kılanlara ‘evinizde kaza yapın’ diyorlar. İşe girerken ‘İki sene boyunca hamile kalmayacağım’ diye sözleşme imzalayan çalışanlar var. Hamile kaldığı için işinden olmamak için korse takan bir işçinin bebeğini düşürüp kaybettiğini de duymuştuk.”

Yarım saat olan yemek molasına da karışıldığını söyleyen Yılmaz, “Çay molası zaten yok. Yemek molamız da yetmiyor. Erzaklar az geliyor. Yarım saatlik yemek molasını da ücretten kesiyorlar. Oturacağımız yere de karışıyorlardı. Yetkililerle konuştuk ama hiçbir dönüş alamayınca biz de sendikalaşmaya başladık” diye anlattı.

GECE 10’DA İKİ KADIN İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILDI

Öz İplik İş Sendikası, 25 Mart’ta Selinay Yılmaz’ın işe iade edilmesi talebiyle fabrika önünde basın açıklaması yaptı. Fabrika yetkilileri, açıklamaya katılan işçilerden Öznur Mantarcı ve Emel Didir'i, gece vardiyasındayken saat 22.00’de işten çıkardı.

26 Mart Cumartesi günü vardiyasına gelen Dilek Dündar da tazminatsız işten çıkarıldığını öğrendi. Nedenini sorduğunda “arkadaşlarına psikolojik baskı uygulamak” ve “çalışma huzurunu bozmak” gerekçeleri gösterildi. İşten çıkarıldıktan sonra 6 yaşındaki çocuğunun da kreşten atıldığını söyleyen Dündar, sendikanın desteğiyle oğlunun tekrar kreşe kaydını yaptırdığını ifade etti. İşten çıkarılma gerekçesinde “sataşma” ibaresinin olduğunu söyleyen Dündar, baskılardan dolayı sendikalaşma faaliyetlerini arttırdıklarını dile getirdi: “Bir arkadaş gelmediyse biz fazla makine bakıyoruz ama fazla ücret almıyoruz. İş yükümüz artıyor. İş kazası geçirme riskimiz artıyor. ÜÇ sene boyunca kendi istediğim zamanda senelik iznimi kullanamadım. Ya tadilat varsa ya da bayramlarla birleştirip kullandırıyorlar. Erzak olarak dalga geçer gibi 250 lira veriyorlar. 250 liraya şu anda ne alınır?”

‘İNTİKAM ALIR GİBİ İŞTEN ÇIKARDILAR’

İş feshi kağıdını imzalamadığı için posta yoluyla iş çıkışı verilen Dündar, şöyle konuştu: “Sürekli ustaların göz hapsinde çalışıyorduk. Lavabodan dışarı çıkardılar beni. Usta birini gönderip kapıya vurdurtuyor. Sigara alanına gittiğimde usta peşimden gelerek beni izliyor. Ustaların tavrını şefe bildirdiğimde şef, ‘Bu konu burada kapanmadı, seninle görüşeceğiz’ diyerek tersledi. Sendika lafı sürekli geçmeye başlayınca ve basın açıklaması düzenleyince intikam alır gibi bizi de işten çıkardılar. Eşim de çalışmıyor. Kimse ne içeceksin, ne yiyeceksin diye sormuyor?”