İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin tahliye edilmesi olayında ismi geçen eski AK Parti milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu hakkında 'nüfuz ticareti' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Kuzu iddianamedeki ifadesinde, hakimlere talimat ve telkinde bulunmadığını belirterek şu an ki görevinin herhangi bir şekilde yargı mercilerine baskı kurabilecek bir makam ve görev olmadığını söyledi.
Sözcü'den Damla Güler'in haberine göre; hazırlanan iddianamede Kuzu’nun ifadesine de yer verildi.
Kuzu ifadesinde, Zindaşti ile 2011 yılında ünlü bir et restoranında tanıdık vasıtasıyla tanıştığını söyledi. Kuzu, Anayasa Hukuku profesörü olması vesilesiyle her daim yargı bağımsızlığını savunduğunu, herhangi bir şekilde yargıya baskı yapmadığını söyleyerek suç örgütü lideri olduğunu sonradan basından öğrendiği Naci Şerifi Zindaşti’nin kendisini iş adamı olarak tanıttığını söyledi.
İKİNCİ HAKİME DE TELEFON
Daha önceden öğrencisi olan Zindaşti’nin avukatının yanına gelerek müvekkilinin 6-7 aydır tutuklu olduğunu ve hakkında hiçbir delil bulunmadığını söyleyerek kendisinden hukuki mütaala istediğini anlatan Kuzu şunları söyledi:
"Birçok dosyada taraflar özellikle akademisyenlerden suç vasfına ilişkin görüş alarak bunu dosyaya sunarlar. Ben de bu çerçevede İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Zindaşti hakkında delil olmadığını ve tutukluluk süresinin dolduğunun iddia edildiğini ilettim. Ancak tutukluluğun devamı ya da tahliye edilmesi yönünde görüş bildirmedim. Zindaşti’nin tahliye edilmesinin ardından itiraz mercii olan İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimini de telefonla aradım. mahkeme hakiminin itirazı kabul ettiğini ve şahıs hakkında tutuklama kararı verdiğini söylemesi üzerine telefonu kapattım."
'ISRARLI' VURGUSU
İddianamede Burhan Kuzu'nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyasında tutuklu şüpheli olan Naci Şerifi Zindaşti'nin tahliye edilmesi için ısrarlı bir şekilde Sulh Ceza Hakimi olan Cevdet Özcan'ı aradığı, Zindaşti'nin tutuksuz yargılanması için tavsiye ve telkinde bulunduğu, tahliye verilmesi üzerine itiraz merci hakimini de telefonla aradığı ve Zindaşti'nin tutuksuz yargılanmasını söylediğinin anlaşıldığı belirtildi.
İddianamede, şüpheli Burhan Kuzu'nun uzun yıllar anayasa hukuku öğretim üyesi olarak görev yapması, üstlendiği konumlar gereği, hukuk ve yargı camiasında tanınırlığı ile nüfuzunun bulunduğu belirtilerek, “Anayasa'nın 138/2 maddesinin ‘Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz' amir hükmünün bulunduğu” hatırlatıldı.
İddianamede, Kuzu'nun Zindaşti'nin menfaatine yönelik hareket ettiği ve tahliye edilmesi için nüfuzunu kullandığı belirtilerek “nüfuz ticareti” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istendi.