Gelmiş geçmiş “en büyük”, “en kapsamlı” Üniversite affı Meclis'ten geçti.

Şimdiye kadar her hükümet zaman zaman çeşitli kapsamlarda üniversite affı getirmişti. Seçim yaklaşınca AKP de ilk iş olarak çok kapsamlı bir üniversite affı hazırladı. Meclisten de elbirliğiyle geçirdiler.

Ancak, bir istisna var: “Terör suçlarından hüküm giyenler düzenleme kapsamı dışında olacak.”

Herkes bilir ki, bu ülkede üniversite döneminde binlerce öğrenci paralı eğitime karşı çıktığı, YÖK kalksın dediği için hapislere atılmış, terörist muamelesi görmüş, okullarından ilişiği kesilmiştir.

Bırakalım “masumiyet” tabloları çizmeyi, velev ki onlara göre “terörist” olan bu insanlar suçlu olsun. Velev ki, okuldan atılmayı hak etmiş olsun. Peki bir insana işlediği varsayılan suçun cezası dışında fazladan ceza vermek, onu toplum dışına itmek, yaşam alanı bırakmamak doğru mu?

Dünyanın her yerinde hapishaneye girenlerin eğitimi, içeriden okuma imkanlarının sağlanması teşvik edilir, diploma almalarının, dışarı çıkınca iş bulmalarının önü açılır. Sosyal devletin gereği budur.

Daha önce sosyal fayda amaçlı, eski hükümlülerin belli sayıda işçi çalıştıran yerlerde belli oranlarda işe alınmaları için konulan yasal zorunluluğu güdükleştiren AKP, şimdi de “terörist” damgası vurduğu, siyasal davalardan hapse girmiş insanları, “tarihin en büyük üniversite affı”nın dışında bırakıyor. BDP hariç muhalefet de buna ortak oluyor.

Oysa eğer bu konuda bir yasa çıkarılacaksa, öncelikle ülkenin antidemokratik koşulları nedeniyle mücadele etmekten başka bir seçeneği olmayan gençlerin yaşadığı mağduriyetleri kaldırmak gerekirdi.

ÖCALAN DA BUNU BEKLİYORDU!

Basına yansıdığı kadar, Öcalan da yararlanamasın diye affın kapsamını daraltmışlar.

Eminiz ki Abdullah Öcalan da yıllardır, bu öğrenci affı çıksa da, okulumu bitirsem, Sanat Tarihi’nde yan dal yapsam, Erasmus’la İngiltere’ye gitsem, İletişim’de yüksek lisans yapsam, akademik kariyer basamaklarını hızla tırmansam diye hayaller kuruyordu…

O DA TORBADAN ÇIKTI!

Yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği kesilenlere dönüş yolu açan 'Torba Tasarı' maddesi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Maddeye göre, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda, intibak, ön lisans, lisans tamamlama ve lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 5 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvurarak, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine yeniden başlayabilecekler.

SÜRE SINIRI OLMAYACAK

Üniversiteye dönüşte süre sınırı olmayacak. Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında eğitim görürken ilişiği kesilenler ise YÖK'ün uygun gördüğü yükseköğretim kurumlarına intibak ettirilecek.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak.

Düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar ise terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde kanunda belirtilen haklardan yararlanabilecek.

Terör suçlarından hüküm giyenler düzenleme kapsamı dışında olacak.

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve arkadaşlarınca verilen önergenin kabul edilmesiyle yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra yatay geçişleri iptal edilenler de kapsam içine alındı.

BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'ın terör suçlarından hüküm giyenlerin de kapsam içine alınması yönündeki önergesi Bozdağ ve arkadaşlarınca verilen önergenin kabulüyle madde metni değiştiği gerekçesiyle TBMM Başkanvekili Sadık Yakut tarafından işleme konulmadı.

CHP'nin polis akademisinden ilişiği kesilenlerin söz konusu akademide öğrenimlerine devam etmelerine olanak sağlayan önergesi de kabul edilmedi.

DEMOKRAT HABER ANALİZ