Kayyım atamalarına İstanbul’dan tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bugün hep birlikte Iğdır’a, Siirt'e atanan kayyımlara ses çıkarmazsak; İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve Mersin’e atanacak kayyımlardan hepimizin sorumluluğu olacaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Siirt, Iğdır, Baykan, Kurtalan ve Altınova belediyelerine yapılan kayyım atamalarına İstanbul’dan tepki gösterdi. Partisinin il binasında basın toplantısı düzenleyen Buldan, zor günlerden geçildiğini belirterek, “Bu zor günlerde, özellikle salgının devam ettiği bir süreçte, tüm dünyanın salgınla mücadele ettiği bir dönemde AKP ve küçük ortağı MHP’nin HDP ve Kürtlerle yeniden bir mücadele anlayışını ortaya koyduğunu, Kürtleri ve HDP’yi hedefe aldığını bir kez daha gördük” dedi.

HALK İRADESİ YOK SAYILDI

AKP iktidarının fırsatçı ve aynı zamanda Kürt düşmanı, Alevi düşmanı, kadın düşmanı bir iktidar olduğunu söyleyen Buldan, “Dün bir kez daha gördük ve tanıklık ettik ki bu fırsatçı anlayışıyla birlikte Kürt halkının, demokrasi güçlerinin ve Türkiye'de muhalefet eden milyonlarca insanın kazanmış olduğu, seçmiş olduğu yerler, mekanlar, özellikle AKP’nin fırsatçı anlayışını ortaya koyduğu bir dönemde bir kez daha gasp edildi. Bir kez daha halkın iradesi yok sayıldı. Daha önce de 8 belediyemize kayyım atanmıştı salgının devam ettiği dönem içerisinde. Daha önceki açıklamalarımızda söyledik, ifade ettik, Bu bir darbe anlayışıdır, bu bir fırsatçılıktır. AKP, bu salgın döneminde fırsatçılığını ortaya koymuştur ve bunu bir yönetim şekli haline getirmiştir” diye konuştu.

AKP’NİN DARBECİ ZİHNİYETİ

Buldan, dün son olarak Iğdır, Siirt, Baykan, Kurtalan ve Muş’un Altınova belediyelerinin AKP iktidarı tarafından gasp edildiğinin ve belediye eş başbakanlarının yerlerine kayyımlar atandığını belirtti. Buldan, “Belediye eş başkanlarımız gözaltına alındı, hem de hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar. Gaspçı anlayışla dün 5 belediye dada kayyım atanması ile AKP bir kez daha darbeci zihniyetini ortaya koymuştur. Bu ülke tarihi darbelerle dolu bir tarihtir. Ancak hiçbir zaman, hiçbir dönem bu kadar talancı, bu kadar inkarcı, bu kadar insanların kazanımlarını yok sayan bir anlayış bu ülkeye hakim olmamıştır. Bizler 80’leri yaşayan, 90’larda faili meçhulleri gören, buna tanıklık eden ve mağduru olan, 2000’li yıllarda ülkeyi yönetenlerin zulmüyle karşı karşıya kalan bir gelenekten geliyoruz. Ancak hiçbir dönem bu dönem olduğu kadar Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının, Kürtlerin yok sayıldığı inkar edildiği bir dönem olmamıştır. En fazla şiddet ve baskı politikası, inkar politikası, yok sayma politikası bu dönemde AKP iktidarı ile bu ülkeye hakim olmuştur” ifadelerini kullandı.

‘DARBELER SADECE TANKLA YAPILMIYOR’ 

Bugün itibariyle toplam 45 belediyelerinin AKP hükümeti tarafından gasp edildiğini söyleyen Buldan, şöyle devam etti: “Bu darbe anlayışını biz şöyle ifade etmek istiyoruz. Darbeler tankla, topla, zorla, özellikle askeri ve polis  gücüyle yapılan şeyler değildir sadece. Darbeler aynı zamanda bir halkın seçmiş olduğu temsilciyi görevden alıp yerine atama bir insanı getirerek o mekanların sahibi yapmakta bir darbedir. Her darbe silahla yapılmıyor. Her darbe katliamla yapılmıyor. Darbe böylesi günlerde özellikle bazen Kürt halkının seçtiklerine, bazen Alevi toplumunun cemevlerine, bazen mezarlıkta yatan ölülerin mezar taşlarına da yapılıyor. Bu dönem bunu çok gördük. Belediyelerimiz gasp edildi. Alevi toplumunun cemevlerine saldırılar gerçekleşti. Kürt halkının çocuklarının yattığı mezarların mezar taşları kırıldı. Mezarlar tahrip edildi mezarda yatan insanların aileleri ikinci kez öldürüldü. Bunun adı darbedir. Bu darbe anlayışı bugün Türkiye’ye hakim olmuştur. Biliyoruz ki ellerinde medya gücü var, yargı gücü var. Biliyoruz ki ellerinde polis gücü var. İşte bu güçlerine dayanarak, bunlardan güç alarak bu kadar zorbalık, haksızlık, hukuksuzluk uygulanıyor Türkiye halklarına.”

‘HDP’Yİ YOK SAYMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL’

HDP’nin bugün Türkiye’de 6 milyon insanın oyunu almış bir parti olduğunun altını çizen Buldan, “TBMM'de 3’üncü büyük partidir. HDP'yi yok saymak, boğmak, kriminalize etmek hiç kimsenin hakkı değildir, hiç kimsenin haddi değildir” dedi. Partilerinin milyonların gönlünde taht kurmuş, her seçim döneminde oylarını artırarak bu ülke toplumuna umut vermiş ve vicdanlarında yerini edindiğini söyleyen Buldan “Hiçbir seçimde önümüzde konan tüm engellere rağmen başarısız olmadık. Her seçimde büyüdük, her seçimde genişledik, işte iktidarın korkusu aslında budur. HDP'nin büyümesi, genişlemesidir. HDP'nin halka vermiş olduğu umut ve cesarettir. Ama şunu ifade etmek isteriz ki halkımızdan aldığımız umutla cesaretle birlikte biz bu ülkeyi yönetmeye adayız. Ve bundan sonraki seçimlerde önümüze konulacak olan sandıklarda bu ülkeyi yönetmek için Türkiye toplumunun HDP’ye vereceği gücü biliyoruz, HDP'ye vereceği desteğin farkındayız. Bu güç ve destek farkındalığı ile birlikte bugün Türkiye’de yaşananlara ses çıkarmak, itiraz etmek bizim görev ve sorumluluğumuzdur” diye konuştu.

KARAKOLA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜ

HDP ŞE Genel Başkanı, belediyelerine atanan kayyımları kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Sadece dün atanan 5 kayyımı değil, bundan öncekileri de kast ederek söylemek isterim ki hiçbir kayyım meşru değildir. Halkın nezdinde bu kayyımların hiçbir meşruluğu yoktur. O belediyeler birer karakol haline dönüştürülmüştür. O belediyelerden içeri halk değil sadece güvenlik güçleri girmiştir, bundan sonra da böyle olacaktır” dedi.

İKTİDARIN KORKUSU

Kayyım atanan Iğdır’ın ‘özel bir kent’ olduğuna vurgu yapan Buldan, şunları söyledi: “Iğdır’da sadece Türkler ve Kürtler değil, aynı zamanda Azeriler, Terekemeler, farklı inançlar da yaşamaktadır. Iğdır, halkın HDP’den yana tercih yaptığı, hem belediye hem genel seçimlerde 1’inci parti olarak çıkardığı bir kenttir. Hatırlarsınız 31 Mart yerel seçimlerinde İYİ Parti, Iğdır'da aday göstermedi; 'HDP kaybetsin AKP kazansın' dedi. Ama buna rağmen Iğdır halkı tercihini HDP'den yana yaptı. HDP’li belediyeler, sadece Iğdır değil bütün belediye eşbaşkanlarımız, halkın içinde halka hizmet eden, hiçbir ayrım yapmadan Türküyle, Kürdüyle, Azerisiyle, Terekemesiyle; halklar arasında ayrım yapmadan, eşit hizmet anlayışını bu ülkeye, bu coğrafyaya yaymaya başladılar. İşte iktidarın korktuğu, iktidarın tam da hedef aldığı budur. HDP büyümesin, HDP genişlemesin, HDP halklar içerisinde yer edinmesin kaygısıdır, korkusudur. Oysa biz biliyoruz ki bugün Iğdır’da bir sandık kurulsa, Iğdır halkı tercihini bir kez daha HDP’den yana yapacaktır.” 

NEYİN MESAJINI VERİYORSUNUZ?

Kayyım ataması sonrası Siirt’te karşılaştıkları manzaranın ise korkunç olduğunu söykeyen Buldan, “Siirt Belediyesi gasp edilirken oradaki belediye eş başkanlarımız görevden alınırken, eş başkanımız Berivan Helen Işık’ın evinin kapısı kırılarak içeriye girilmiş ve arama yapılmıştır. Daha önce de belediye eşbaşkanlarımızın gözaltına alındığı dönemlerde kapılar kırıldı, evler arandı, zorbalıkla, zorla, zulümle gözaltılar yapıldı. Dün bunlardan sadece bir tanesine tanıklık ettik. Hemen arkasından Siirt Belediye binasına Türk Bayrağı asılmış, İstiklal Marşı okunmuştur. Siirt hangi ülkenin toprakları içerisindedir? Siirt Türkiye topraklarının içerisinde olan bir kenttir. Orada Kürtler yaşıyor olabilir ama orası Türkiye coğrafyasıdır, Türkiye’nin içinde olan bir kenttir. Başka bir ülke toprağına gidip orayı işgal etmediniz ki Türk bayrağı asıp İstiklal Marşı okuyorsunuz. Neyin mesajını kime vermeye çalışıyorsunuz? Bunu özellikle iktidar sormak isterim” dedi.

'SEÇİMLE KAZANAMAYACAKSINIZ'

Bin yıl da geçse AKP’nin kayyum atanan belediyeleri seçimle kazanamayacağını söyleyerek meydan okuyan Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye halkları, Kürt halkı, tercihini Iğdır'da da Mardin'de de, Diyarbakır'da da, Siirt’te de, Van’da da HDP’den yana yapacaktır. Bunun önüne hiç kimse geçemeyecektir. HDP, Türkiye’de artık siyasi bir güçtür. Ülkeyi yönetmeye aday bir partidir. Bu siyasi gücün vermiş olduğu kararlılıkla birlikte bundan sonraki seçimlerde HDP kilit bir partidir. HDP olmadan Türkiye’de siyasi dengeler asla yerine oturamayacaktır. İşte HDP'ye bundan sonra böyle bir gözle bakmanız gerekiyor. Milyonları yok sayarak, milyonların iradesini gasp ederek bu ülkeyi yönetemezsiniz.”

SIRA İSTANBUL’A, ANKARA’YA GELİR

Buldan, kayyım atamaları karşısında demokrasi güçlerine de çağrıda bulundu. Buldan, bu konuda “Iğdır Belediyesi’ne kayyım atayan zihniyet, Siirt’e kayyım atayan zihniyet, İstanbul’a da İzmir’e de Ankara’ya da kayyım atamayı mutlaka aklından geçirecektir. Biz bugün eğer hep birlikte Iğdır’a atanan kayyıma ses çıkarmazsak, Siirt'e güçlü bir şekilde itiraz etmezsek; İstanbul’a, Ankara’ya, Antalya’ya, İzmir’e, Mersin’e atanacak olan kayyımlarda hepimizin sorumluluğu olacaktır. Bunu unutmayalım lütfen” diye seslendi.

İktidara da seslenen Buldan, sözlerini “Size asla 'eyvallah' demeyeceğiz. Size asla biat etmeyeceğiz. Sizin önünüzde diz çökmeyeceğiz. Biz Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun gönlünde taht kuran, 6 milyondan fazla oyu olan bir siyasi partiyiz. Mecliste temsiliyetimiz var, milletvekillerimiz var, hala belediye eşbaşkanlarımız var. Tek bir belediyemiz kalsa bile demokrasi ve barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkeye barışı da demokrasiyi de özgürlükleri de bizler getireceğiz, bizler yaşatacağız. Yeter ki birlik olalım, yeter ki demokrasi güçleri bizimle olsun ve bu zorbalık karşısında itiraz etsin, dayanışma duygularını bizlerle paylaşsın” diyerek noktaladı.