Bursa’da kadınlarla bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisine yönelik açılan kapatma davasının “Siyasi korkaklık davası” olduğunu belirterek, “HDP karşısında siyaseten kaybeden iktidarın çöküş davasıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Kadın Yoksulluğuna Hayır" kampanyası kapsamında, Bursa Kadın Platformu ile bir araya geldi. Osmangazi ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleşen buluşmaya, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Örgütleme Komisyonu Eş Sözcüsü Özlem Gündüz, Milletvekili Züleyha Gülüm, Kadın Koordinasyonu üyeleri Bedia Akkaya, Feray Mertoğlu, Tülay Çolak, SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ ile Bursa İl Kadın Meclisi üyeleri ve çok sayıda kadın eşlik etti.

BAŞARAN: ÇÖZÜM ORTAK MÜCADELE

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, dün Taksim Tünel’de kadınların İstanbul Sözleşmesi için gerçekleştirdikleri direnişi selamlayarak, “Uzun bir süredir kadın ve adaleti aynı cümle içerisinde kullanamayacak derecede adaletsizliğe şahit oluyoruz. Kadınların verdiği bu mücadele barikatları yıkmakla kalmayacak erkek egemen iktidarı yerle bir etme gücüne de sahip olacaktır. Yoksulluğun artık kadınlaştığını hep beraber gördük. Bunun çözümü ortak mücadele ile olacak” dedi.

Başaran, 2 Temmuz Madımak katliamında yaşamını yitirenleri anarak, “Türkiye maalesef katliamların memleketi haline geldi. Bu büyük adaletsizliğe karşı başta biz kadınlar olmak üzere mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.

‘DENİZLERİN DÜŞLERİ YARIM KALMAYACAK’

Cezaevlerinde tutuklu bulunan kadın siyasetçileri selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kadın mücadelesinde mekan ve zaman ayrımı olmadığını vurguladı. HDP İzmir İl Örgütü binasında katledilen Deniz Poyraz’ı anan Buldan, “Deniz’in mücadelesine bağlılık sözümüzü yineliyorum. Bu katliamın adalet önünde hesabının sorulması için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Denizlerin düşlerinin yarım kalmasına izin vermeyeceğiz. Denizlerin hayalleri ve mücadelesi bizim mücadelemizdir, bizim rüyamızdır! Mücadelemizde yaşayacaktır” dedi.

KATLİAMIN ZAMAN AŞIMI OLMAZ

2 Temmuz Madımak Katliamı’nın yıldönümünde yaşamını yitirenleri de anan Buldan, “Bundan 28 yıl önce 33 aydın ve sanatçımız ve 2 otel çalışanı vahşi bir şekilde yakılarak katledildi. Ben bu katliamda yaşamını yitiren tüm canlarımızı saygıyla anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyorum. Bu katliamı gerçekleştiren zihniyeti, Maraş’tan, Çorum’dan, Gazi’den, Gezi’den, 17 bin faili meçhul cinayetten, Suruç ve Ankara katliamlarından tanıyor ve biliyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş olan bu suçların ne evrensel hukukta ne de bizim nazarımızda asla zaman aşımı yoktur. Zamanı durduramayacaklar! Adalet ve hakikat mücadelemizi durduramayacaklar! Hasret Gültekin’lerin, Muhlis Akarsu’ların türküleri susmadı, susmayacaktır! Metin Altıok’ların şiirleri susmadı, susmayacaktır” ifadelerini kullandı.

HDP KADININ GÜCÜDÜR

HDP’nin eşit temsiliyet ilkesiyle örgütlenen ve siyaset yapan örgütlü bir kadın partisi olduğunun altını çizen Buldan, “İlmek ilmek ördüğümüz ortak kadın mücadelemizi, kadının gücünü, kadının başarısını bünyemizde taşıyoruz ve temsil ediyoruz. Ülkenin dört bir yanından bütün kadınların birlikteliği, ortak mücadelesi ve dayanışması ile ortak hedeflerimize doğru hızla ilerliyoruz.  Bizler istiyoruz ki ülkenin neresinde olursa olsun dokunmadığımız, derdine ortak olmadığımız, sesini duyurmadığımız hiçbir kadın kalmasın. Bu amaçla uzunca bir süredir ‘Kadınlar İçin Adalet’ kampanyamız kapsamında ‘Kadın Yoksulluğuna Hayır’ buluşmaları gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

Fabrikalarda, atölyelerde, mahallelerde ve tarlalarda kadınlarla gerçekleştirilen buluşmalarda sorunların ve taleplerin konuşulduğunu aktaran Buldan, “Bu buluşmalarımız bizlere büyük güç katmakta, cesaretimizi ve kararlılığımızı daha da arttırmaktadır” diye ekledi.

TÜRKİYE KARANLIĞA SÜRÜKLENİYOR

AKP MHP iktidarının ülkeyi karanlığa doğru sürüklediğine işaret eden Buldan, “Hepinizin tanık olduğu üzere ülke yönetiminin baştan aşağı çürüdüğü, yozlaştığı büyük bir çöküş döneminden geçiyoruz.  Bunun bir sonucu olarak yoksulluk, açlık, sefalet, adaletsizlik toplumun tamamını kuşatmış durumdadır. İktidar yandaşı bir avuç kesim dışında bu ülkede yaşayan milyonlar, tarihin en büyük yoksulluğuyla karşı karşıyadır. Ve bizler gerçekleştirdiğimiz bütün kadın buluşmalarında bir kez daha tanık olduk ki bu ağır baskıya en çok maruz kalanlar yine kadınlardır” dedi.

ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN GÖSTERGESİ

Kadınların toplumsal yaşamın her alanında erkek sistemin adaletsizliğine, sömürüsüne mahkum edildiğine ve kadın yoksulluğunun artarak büyüdüğüne dikkat çeken Buldan, kadınların güvencesiz işlerde çalıştırılarak insani yaşam standartlarının altında yaşamaya mahkum edildiğini belirtti. Buldan, “Diğer taraftan kadınlara yönelik her türlü suç, şiddet ve kırım her gün daha da artarak devam etmektedir. Üstelik bu suçlar en ağır haliyle çocuklara da yöneltilmiştir. Çocuklara karşı işlenen suçlarda dünya sıralamasında ilklerde yer alan bir ülke ortamından söz ediyoruz maalesef. Vicdanı olan, adalet duygusu olan herkesi derinden sarsan Elmalı davasında bir kez daha gördük ki; suçluyu koruyan erkek yargı sistemi,  adalet değil cezasızlık üretmekte, adeta suçu teşvik etmektedir. Çocuklara karşı yapılan iğrenç saldırıların yargı eliyle normalleştirilmeye çalışılması, buna cüret edilmesi çürümenin geldiği boyutu göstermektedir” şeklinde konuştu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TEMİNATTIR

Kadına yönelik suçların politik olduğu gibi çocuğa yönelik suçlarında politik olduğunu kaydeden Buldan, Ensar Vakfı’nda yaşanan taciz ve tecavüzleri hatırlatarak, şunları söyledi: “Birçok yerde çocuklara karşı işlenen iğrenç suçlarda aynı hukuksuzluğu gördük, tanık olduk. Çocuklara yönelik suçlar da politiktir, sistemlidir, örgütlüdür! İşte tam da bu nedenle İstanbul sözleşmesinde ısrar ediyoruz.  İstanbul sözleşmesi önleyicidir, güçlendiricidir, koruyucudur, teminattır diyoruz.”

İstanbul Sözleşmesi’nin keyfi biçimde feshedildiğini ifade eden Buldan, şöyle devam etti: “AKP iktidarı, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen her suçun sanığıdır, failidir! İstanbul sözleşmesini feshederek kadınlara ve çocuklara karşı yerine getirmesi gereken kendi yükümlülüklerini ortadan kaldıran iktidar, erkek şiddetinin siyasal sorumlusudur. İktidar, kadınları korkutarak, sindirerek, güvencesiz bırakarak bu sayede erkek sistemini ayakta tutmaya çalışmaktadır. Kadınların gücünü kırarak, sonuç alacağını düşünen iktidarın hesaba katmadığı bir gerçek var, o da, kadınların kararlılığıdır, cesaretidir, meydanlardan, alanlardan, yaşamın içerisinden yükselttiği büyük itirazdır.”

ÇÖKÜŞ DAVASI

“HDP erkek ittifakına karşı kadınların büyük ittifakıdır. HDP tekçiliğe ve faşizme karşı halkların, inançların, kültürlerin ittifakıdır” diyen Buldan, HDP’nin ayrımcılığa uğrayan, hakkı gasp edilen herkesin eşitlik mücadelesi, onurlu bir barışın ve gerçek bir demokrasinin güvencesi olduğuna işaret etti. HDP fikriyatını sonuna kadar savunacaklarını söyleyen Buldan, “Yeni yaşamın kurulması için mücadelemizden bir an bile vazgeçmeyeceğiz. HDP’den, kadınların gücünden korktukları için hakkımızda çürük iddianamelerle, komplolarla kapatma davası açtılar. Bu dava, siyasi korkaklık davasıdır. HDP karşısında siyaseten kaybeden iktidarın çöküş davasıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar! HDP fikriyatı bu topraklarda öyle bir kök salmıştır ki, bu kökleri bırakalım sökmeyi, yerinden dahi oynatamayacaklardır! Buna ne bizler, ne kadınlar, ne de HDP’yi umut olarak gören milyonlar asla izin vermeyecektir” dedi.

ORTAK MÜCADELE

HDP’ye açılan kapatma davasının tüm demokrasi güçlerine tehdit niteliğinde olduğunu dile getiren Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi kapatma davasıdır. Bu nedenle demokrasiden, adaletten, barıştan ve ortak gelecekten yana olan herkesin, bu kapatma davası karşısında, darbeye karşı çıkarak HDP’yle kenetlenmesi, HDP’nin mücadelesinde birleşmesi; güç birliği yapması demokrasiye sahip çıkması tarihsel bir sorumluluktur. Mesele bu ülkeyi bu iktidarın yarattığı zifiri karanlıktan ve kuşatmadan kurtarmak, güçlü bir demokrasiyle buluşturmaktır. Bu hakikat yolunda birlikte yürürsek, birlikte mücadele edersek, büyük başarırız ve bu karanlığı mutlaka dağıtırız. Biliyoruz, güçlerini zorbalıktan, baskı ve şiddetten, hukuksuzluktan alıyorlar. Bizim gücümüz ise özümüzdedir, kendimizdedir, mücadele kararlılığımızdadır, dayandığımız hakikatlerdedir, ilkelerimizdedir.”

Buldan, ortak ve birleşik mücadelenin önemine vurgu yaparak, “Bugün buradaki kadın buluşmamızda bu büyük buluşmanın bir aşamasıdır ve demokratik mücadelemize güç vermektedir. Bizler bu dayanışmayı ve birlikteliği her yerde ve yaşamın her alanında daha da güçlendireceğiz, büyüteceğiz.  Sevgili Gültan Kışanak’ın dediği gibi, biz kadınlar için artık karanlığın sona ermeye başladığı şafak vaktidir. Mücadelemizi büyütelim, örgütlülüğümüzün ve dayanışmamızın ağlarını sıkı örelim. Gücümüzün farkında olalım. İnanın ki kadınlarla başaracağız! Kadınlarla değiştireceğiz” dedi.