(GAZETECİLER.COM) Hürriyet yazarı Yalçın Doğan'dan RTÜK'e sert eleştiriler geldi. Kurulun işlevini ve kararlarını sorgulayan Doğan, rakamlar eşliğinde RTÜK'ün iktidara verdiği desteği sorguladı.

 

"Bu RTÜK'le babam da yüzde elli oy alır" diyerek söze başlayan Yalçın Doğan, kurulun haber kanallarının muhalefeti görmezden gelen tutumu karşısında hiç bir şey yapmadığını savundu. TV yayıncılığının iktidarın kontrolüne girdiğini vurgulayan Yalçın Doğan, RTÜK'ün bu durumdaki sorumluluğuna dikkat çekti.

 

İşte Doğan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

ALTI saat 22 dakika. AKP'li milletvekili adaylarına bir TV'de ayrılan süre. Aynı TV'de diğer parti adaylarına ayrılan süre yalnız iki, evet iki dakika.

 

Bir başka TV kanalına geçelim. O kanal AKP'nin on altı mitingini canlı yayınlarken, CHP'nin tek bir mitingini veriyor, diğer partiler canlı yayında yok. Onlar cansız.

 

Geçelim bir başka TV'ye. Bu kanal AKP mitinglerini dört saat 21 dakika, CHP'nin tek bir mitingini 4 dakika, nasıl olduysa, MHP'nin beş mitingini 56 dakika yayınlıyor.

 

O kadar çok örnek var ki, bir kanal AKP'ye sekiz saat 41 dakika, CHP'ye 9 dakika yer verirken, bir başkası AKP'ye yedi mitingde beş saat 52 dakika, CHP'ye 11 dakika ayırıyor.

 

Yayın süresi dışında, yayına katılan konuklar açısından durum farklı değil. Bir kanalda AKP'den on beş aday konuk, CHP'den üç. Başka bir kanalda konuk sayısı 12'ye 2 yine AKP lehine. Hele bir kanal rekor kınıyor, 17 AKP adayı 15 saat 30 dakika konuşurken, aynı kanalda bir CHP'li aday 14 dakika konuşuyor. Ne adalet, nasıl eşitlik ama.

 

RTÜK GÖREVİNİ YAPMADI

Geçen yıl seçim dönemi.

 

Radyo ve TV'lerin seçim yayınlan başlıyor. Yayınlar Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği yasal çerçevede olacak, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) de bunu izleyecek.

 

Yani, öyle olması gerek.

 

RTÜK kanalların siyasal partilerin mitinglerini yayınladığı sürelere bakacak.

 

Haberlerde partilere ayırdığı süreleri denetleyecek. Haber programlarına katılan konukların partilere göre dağılımını, canlı bağlantı sürelerini izleyecek.

 

Sonuçları Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği ilkelerle karşılaştıracak, buna uygun mu, değil mi, değilse, "o kanal ya da kanalların yasayı çiğnediğinden" hareketle gerekli yasal yaptırımlara girişecek.

 

RTÜK bunu yapmış mı? Hayır, yapmamış.

 

HÜLYA ALP RAPORU

RTÜK üyesi Hülya Alp yasalara uygun, son derece titiz bir çalışma yapıyor. Sayısal Kayıt Arşiv Analiz Sistemi adı verilen teknik bir sistemle seçim dönemi yayınlarını kontrol ediyor, bir rapor yazıyor. Raporda vardığı sonuçların bir bölümü yukarıda aktardığım rakamlar. Onun ötesinde, Alp RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesinin: - Yüksek Seçim Kurulunca belirlenmiş TV ve radyoları izlemediği, - Sınırlı kanalları izlediği ve onları defalarca raporladığı, - Raporlanmayan kuruluşlarla ilgili bilgi notu dahi sunmadığını saptıyor.

 

Ortada açıkça yandaşlık var. Yandaş TV'lere kıyak çekmek var. Türkçesi, seçim döneminde RTÜK evvel Allah AKP'nin hizmetinde. Hizmette kusur olmaz ya, RTÜK taraflı yayınları görmezden geliyor, "ihlal yok" kararı veriyor.

 

İş sanki çoktan bağlanmış, öyle ki, seçim dönemi başlamış, on üç haftalık seçim döneminin ilk dört haftasında RTÜK Üst Kuruluna yayınlarla ilgili tek bir rapor sunulmuyor. Ya da seçim yasaklarını en çok ihlal eden bir kanal tek bir kez bile raporlanmıyor. Raporlama program durdurma gibi cezalara kadar gidiyor.