Gazeteci Murat Yetkin, Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamaları hakkında halen bir soruşturma açılmamasını değerlendirdi.

Gazeteci Murat Yetkin, "Sadece savcılar değil, belki müfettişler için de söylemeliyiz. Türkiye’de adalet peşinde savcılar, adalet peşinde hakimler yanı sıra, idarenin düzgün işleyişini halk adına denetleyecek müfettişler kaldı mı?" diye sordu.

Yetkin'in Yetkinreport.com'da yayınlanan, "Türkiye’de savcılar da var dedirtecek savcılar kaldı mı?" başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tam da AK parti içinde yıldızının yükseldiği bir sırada Peker’in gerçekten hakaret davasına konu edilebilecek sözleri, suç konusu olabilecek ithamları karşısında acısını medyadan, siyasi muhaliflerinden çıkarıyor.

"Bu yaşananlar ağırıma gidiyor. Gerçeğin ortaya çıkması için soruşturma başlatmalıyım. Hakimler Savcılar Kurulu görevden alırsa alsın, avukatlık yapar ekmek paramı kazanırım” diyecek savcılar kalmadı mı memlekette? Bir tek savcı kaldı mı, kalmadı mı?

TBMM’nin denetim görevi, AK Parti-MHP oylarıyla artık kâğıt üzerinde kaldı. 1990’lar Türkiye’siyle benzerlik sadece Çakıcı-Peker konularıyla sınırlı kalmıyor. 1990’larda büyük ekonomik ve siyasi krize giden yolda o dönem iki merkez-sağ parti, ANAP ve DYP’nin birbirleri hakkındaki yolsuzluk suçlamalarını Meclis komisyonlarında karşılıklı olarak aklamalarına tanık olmuştuk. Şimdi komisyonlara dahi gelemiyor, daha öncesinde halının altına süpürülüyor.

Ama iş muhalefet milletvekillerine gelince hemen eller kaldırılıyor, milletvekillikleri düşürülüyor, hapse konuluyor. Bakalım AK Parti Milletvekili Tolda Ağar’ın ağır iddialardan aklanması için komisyon kurulmasına izin verecek mi yüce irade? Yoksa “saçının teline dokundurtmayız” sahiplenmesi burada da devreye girecek mi?

Yazının tamamı burada.