Kazım Kızıl, Dikili'deki mülteci tartışmalarını görüntüledi. Görüntüler halkın bir kısmının mülteciler konusunda sanıldığı kadar vicdani ve insancıl olmadığını gösteriyor:

"Bize yaşamak lazım..." | #BuDünyaHepimizin

Kazım Kızıl / Kamera Sokak

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında mülteciler üzerinden yapılan pazarlık kapsamında imzalanan “Geri Gönderme Anlaşması”nın uygulanmasına başlandı.

Bu anlaşma kapsamında 202 mülteci Yunanistan üzerinden Türkiye’ye getirildi. Bunun karşılığında Avrupa Birliği ülkelerinin kendi seçtiği mültecilerin ilk kafilesi de Türkiye’den Almanya’ya gönderildi.

Geri gönderme kapsamında Midilli ve Sakız'daki çoğu Bangladeş ve Pakistanlı olan 202 mülteci Dikili'ye getirildi. İlk geri gönderilen mülteciler arasında 3 grup bulunuyor: Türkiye-AB arasında imzalanan anlaşmaya göre 20 Mart’tan sonra Yunanistan’a gidenler, mültecilik başvurusu kabul edilmeyenler ve ilk kayıt merkezi Türkiye olanlar.

Anlaşmayı hukuka aykırı bulan Birleşmiş Milletler'den kimsenin bulunmadığı Dikili'deki ilk kayıt ve sağlık kontrollerinin ardından otobüslere bindirilen mülteciler Kırklareli'ndeki Geri Gönderme Merkezi'ne götürülmek üzere yola çıktılar. Sadece 2 Suriyeli mültecinin olduğu kafiledekiler; ülkelerinde aktif bir savaş olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edilecekler.

Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı olan, AB ve Türkiye'nin uluslararası hukuku çiğneyerek imza attıkları, en çok da mültecilere zarar veren, BM'in hukuka aykırı bulduğu için sürece dahil olmadığı bu anlaşma kapsamında ülkeye zorla getirilen mültecilerin yolculuklarının ilk durağında Dikili'deydim.

Ne yazık ki son zamanlarda ülkenin farklı noktalarında ve farklı argümanlar ve iddialarla mülteci kamplarına karşı bazı tepkiler verilmekte. Dikili'de kamp kurulacağı iddiaları üzerine (-ki aslında böyle bir durum yok) bir araya gelen bazı kişi ve gruplar, "burası turizm bölgesi, burada kamp olmaz" diyerek konuya dair tepkilerini gösterdiler.

“Geri Gönderme Anlaşması”nın ilk gününde Dikili'de hem süreci takip ettim hem de Mülteci-Der Başkanı Av. Eda Bekçi, İzmir Müzisyenler Derneği'nden Oktay Çaparoğlu ve Dikili'de yaşayan vatandaşların konuya dair düşüncelerini aldım.

10 dakikalık bu videoda, ülkemizin farklı yönlerine tanıklık edeceksiniz.

Sınırsız, sömürüsüz, yaşanabilir bir dünya özlemiyle!

#BuDünyaHepimizin

Video: Ka | 4 Nisan 2016, Dikili/İZMİR