12-16 Ekim tarihlerinde düzenlenecek BIFED’de Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışacak finalistler belli oldu. Festivalin finalinde toplam 14 film gösterilecek. Ana yarışma kategorisinde yarışacak bu filmlerin konuları, iklim felaketlerinden dijital kirliliğe, gıda tüketiminden ölüme ve yoksulluğa terk edilmiş bölgelere kadar uzanıyor. Filmler sanat ve mücadele ilişkisini sorgulayan iklim krizi, göç ve halkların direniş öykülerine kadar geniş temalara sahip.

14 filmin yarışacağı Ana Yarışma kategorisi dışında 8 film de Gaia Öğrenci kategorisinde gösterilecek. Ayrıca Panorama kuşağında da 27 film izleyici ile buluşurken, özel gösterim kuşağında da 4 film var. Bini aşkın belgeselin başvurduğu ve uzun seçim sürecinin sonunda toplam karar verilen 53 belgesel Bozcaada’da ücretsiz olarak iki salonda gösterilecek.

Ana Yarışma filmlerinin 2’si Türkiye’den

15 farklı ülkeden toplamda 14 filmin yarışacağı Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için Türkiye’den iki film finale kaldı. Mert Gökalp’in denizleri tahrip eden istilacı türlerle yaşamayı ve ekosistem ile uyumlu bir yaşam sürebilmeyi bir anti-kahraman ‘aslan balığı’ üzerinden sorgulayan “İstilacı” ve Deniz Tortum’un Kathryn Hamilton ile beraber yönetmenliğini üstlendiği Hollanda, ABD ve Türkiye’den beslenerek dünyanın dijital bir kopyasını yaratma çabasını anlatan “Our Ark” belgeseli yer alıyor.

Öğrenci filmleri ödül için yarışacak

Gaia Öğrenci Ödülü adı altında öğrenci filmlerini desteklemek ve farklı bir yarışma alanı sağlamak için yalnızca öğrencilere açık bir ödül de yine festival kapsamında yer alıyor. Gaia Öğrenci Ödülü için yarışacak 8 filmin 3’ü Türkiye’den. Çiğdem Akdoğan’ın endüstriyel hayvancılığın yarattığı tahribatı anlatan “Kozmik Yıkım” filmi, Afganistan’dan Türkiye’ye 60 günde yürüyerek gelen yolcuların yol hikâyesini göz önüne seren Mustafa Aydın’ın “Haymatlos” filmi ve İbrahim Karademir’in kendisinin de yetiştiği Roman kültürünü anlattığı “Bi Çırpıda Roman” filmi öğrenci ödülü için yarışacak.

Panorama ve özel gösterim kuşağı

Festivalin Panorama bölümünde ise gösterime açılacak toplam 27 film var ve bu filmlerin 10’unu Türkiye’den başvuran filmler oluşturuyor. Ayrıca özel gösterim kuşağında da 3 film festivalde yer alıyor. Toplam dört farklı bölümde gösterilecek 52 film izleyiciler, buluşmaya gelen yönetmenler, yapımcılar, öğrenciler ve iklim savunucuları ile buluşacak

Festivalin özel gösterim bölümünde Pierre Pézerat’ın, asbestle temas halinde çalışan işçilerin bu endüstriyel suçun cezalandırılması uğruna verdikleri mücadeleyi işleyen “Nöbetçiler” yer alıyor. Ayrıca Almanyalı belgeselci Andres Veiel’in kurmaca belgesel türünde işlediği dünya devletlerinin iklim çalışmaları konusunda tutarsız davranışlarını bir mahkeme dramasında anlatan “Çevrekırım” filmi bulunuyor. Özel gösterim kategorisindeki diğer iki film ise Türkiye’den Petra Holzer, Ethem Özgüven ve Selçuk Erzurumlu’nun Tuzla Havzası'nda tersanelerde, deri sanayide çalışan işçileri ve ailelerini gözleyen “4857” belgeseli olacak.

10.000 TL değerindeki Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için hazırlanan ödül Türkiye’nin ilk mürekkep ressamı ve artist Pınar Tınç’ın elinden, doğada bulduğu objelerden tasarladığı geri dönüştürülmüş bir heykel olacak. Festivalde ikincilik ödülü için de 7.500 TL ödül verilecek.

Festival jürisi belli oldu

Festivalin bu seneki jüri ekibinde Fethi Kayaalp Büyük Ödülü’nü kazanacak filmi seçmek için 3 yabancı ülkelerden ve 3 Türkiye’den olmak üzere 6 kişi bulunuyor.
Türkiye’den belgeselleri ulusal ve uluslararası çok sayıda festivalde gösterilmiş ve ödüllere layık görülmüş Eylem Şen, Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Lisansüstü bölümünde Sinema ve Hukuk dersleri veren aynı zamanda Kadıköy Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü yapan Alişan Çapan ve uzun yıllar Almanya’da oyun yazarlığı, oyunculuk ve yönetmenlik yaptıktan sonra Türkiye’ye geri dönerek aynı işlere devam eden Erman Okay yer alıyor.

Ayrıca Almanya’da politik sanatın öncülerinden biri olarak bilinen belgesel yönetmeni Andres Veiel, 2021 yılı BIFED Ana Yarışma’da “İçteki Domuzu Yatıştırmak” filmiyle üçüncülük ödülü kazanan Filipinli yönetmen Joanna Vasquez Arong ve toplumsal sorunlar üzerinde durduğu 20’yi aşkın belgesel ve kurmaca film yönetmeni Daniel Lambo da jüride bulunuyor.

Gaia Öğrenci Ödülü’nü kazanacak filmi seçmek üzere ise 2’si Türkiye’den 3 jüri bulunuyor. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümünde öğretim üyesi görevini sürdüren ve çevresel adalet ve mekan çalışmaları yapan Eser Yağcı, 2013’ten beri belgeselleriyle birçok festivalde ödül almış ve Lübnan asıllı ödüllü belgesel film yönetmeni Eliane Raheb ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Sibel Yardımcı öğrenci filmlerinin kazananını belirleyecek.

Bozcaada Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi Sinematek Sinemaevi işbirliğiyle gerçekleştirilen Green Film Network üyesi festival; Demirer Holding’in ana destekçiliğinde ve İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, Mey/Diageo, Goethe Enstitüsü İstanbul, Avusturya Kültür Ofisi, Alba Sigorta ve Bozcaada Aral Çiftliği destekleriyle yapılacak.

100 ülkeden binden fazla filmin katıldığı festivalde finale kalan filmler şöyle;

Uluslararası Yarışma - Fethi Kayaalp Büyük Ödülü

  1. Antarktik İzler, Michaela Grill, Avusturya / Kanada, 2019, 30’
  2. Benim Bu Çalınmış Ülkem, Marc Wiese, Almanya / Ekvador, 2022, 93’
  3. Çığlık, Michelangelo Severgnini, İtalya, 2021, 85’   
  4. Çöl Cenneti, Ike Bertels, Hollanda, 2022, 88’
  5. Edna, Eryk Rocha, Brezilya, 2021, 63’
  6. Görünmez Ada, Keïko Courdy, Fransa / Japonya, 2021, 85’           
  7. İstilacılar, Mert Gökalp, Türkiye, 2022, 60’
  8. Kuzey Akıntısı, Steffen Krones, Almanya, 2022, 94’
  9. Ormanların Kurtarıcısı, Volker Schlöndorff, Almanya, 2021, 87’               
  10. Our Ark, Deniz Tortum, Kathryn Hamilton, Hollanda / ABD / Türkiye, 2021, 12’
  11. Sağılmış, Amy Taylor, Yeni Zelanda, 2021, 89’
  12. Sonuçsuz Kalma Sanatı, Friedrich von Borries, Jakob Brossmann, Almanya / Avusturya 2021, 67’
  13. Taşların Kuralları Var, Tolin Alexander, Lonnie van Brummelen, Siebren de Haan in collaboration with the Saamaka and Okanisi Maroon communities of the Suriname River, Surinam / Hollanda, 2018, 100’
  14. Yo'eme Labirenti, Sergi Pedro Ros, Meksika, 2019, 87’

manzara1-1

GAIA Öğrenci Ödülü

  1. 0.2 Milligram Altın, Diego Quinderé de Carvalho, Belçika / Portekiz / Macaristan / Brezilya, 24’, 2021
  2. Arayış, Jesús David Palacio Flórez, Kolombiya, 14’, 2021
  3. Bir Çırpıda Roman, İbrahim Karademir, Türkiye, 15’, 2020
  4. Haymatlos, Mustafa Aydın, Türkiye, 2021, 12’
  5. Kozmik Yıkım, Çiğdem Akdoğan, Türkiye, 2021, 10’
  6. Müşterek Hayat, Diogo Pereira, Portekiz / Bosna-Hersek, 76’, 2020
  7. Muz Ağacı Rastlantı Değildir, Luiza Gonçalves, İspanya, 10’, 2021
  8. Yemekte Ne Var? Maja Górczak, Çek Cumhuriyeti, 11’, 2021

Yarışma harici Panorama ve Özel Gösterim kuşağındaki filmler ise şöyle:

Panorama

  1. Afrika, GDOlar ve Gates Vakfı, Jean-Baptiste Renaud, Fransa, 2021, 52'
  2. Arazi, Mohamad Sabbah, Lübnan, 26', 2020
  3. Bizim İçin, Zeki Subaşı, Endonezya, Türkiye, 2022, 36’
  4. Çırpılar: Bir Mücadelenin Anatomisi, Atom Şaşkal, Türkiye, 2022, 45'
  5. Denizde Kalan, Mustafa Dermanlı, Türkiye, 2022, 59'
  6. Fotosentez, Diego Fidalgo, Arjantin, 70’, 2020
  7. Gecenin Işığı, Matej Pok, Slovakya, 39’, 2020
  8. Geçici Kullanım, Dariusz Kowalski, Avusturya, 95’, 2022
  9. Haber Yok, Lennart Hüper, Avusturya / Almanya, 81’, 2021
  10. Hayatta kalmayı haritalamak, Nacho Corbella, ABD / Çad, 31’, 2021
  11. Karıncalar ve Çekirge, Raj Patel & Zak Piper, ABD / Malavi Cumhuriyeti, 74’, 2021
  12. Kazdağları Evimiz, Nesime Karateke, Türkiye, 6’, 2021
  13. Koltan Ateşi: İnsanları birbirine bağlamak, Jan-Christoph Gockel, TD Jack Muhindo Mahamba, Almanya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti / Avusturya, 76’, 2022
  14. Muhtaç, Mehmet Emre Battal, Türkiye, 2021, 47'
  15. Munzur, Mehmet Gürü Avcu, Türkiye, 33’, 2022
  16. Ölmez Ağacın Hikayesi,Selen Çatalyürekli, Türkiye, 2022
  17. Pirina, Serdar Aşut, Yaman Umut Bilir, Hollanda / Türkiye, 2022, 71’
  18. Seyfe, Özer Akdemir, Türkiye, 33’, 2022
  19. Tolou Keur, Senegal'de Popüler Bir Fenomen, Laure Malécot, Senegal, 26’, 2022
  20. Toprağın Kadınları, Elisa Flaminia Inno, İtalya, 52’, 2022
  21. TOTAL - Tam Bir Facia, Keil Orion Troisi, Molly Gore,  ABD / Fransa, 11’, 2022
  22. Tozkoparan Is Ours, Özgür Cihan Uçar, Yasin Serindere, Türkiye, 2022, 8’
  23. Troas'ta Suya Dair, Felat Erkozan, Türkiye, 14’, 2022
  24. Uçan Balık, "Nayra Sanz Fuentes, İspanya, 13’, 2022
  25. Umut Her Zaman Var: İkizköy'ün Hikayesi, Selen Çatalyürekli, Türkiye, 13’, 2022
  26. Uranyum Yerine Peynir, Norbert G. Suchanek & Márcia Gomes de Oliveira, Brezilya / Almanya, 21’, 2019
  27. Yeşil Savaşçılar: Lanetli Uranyum, Martin Boudot, Fransa, 49’, 2021

Özel Gösterim

  1. 4857, Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven, Türkiye, 30', 2008
  2. Çevrekırım, Andres Veiel, Almanya, 90’, 2020
  3. Nöbetçiler, Pierre Pézerat, Fransa, 101’, 2016
  4. Tarım için Su, Vedat Atasoy, Türkiye, 40’, 2021

Festival süresince Bozcaada’da çeşitli etkinlikler de olacak

Festival boyunca Bozcaada’daki misafirlerle etkinlikler, atölyeler ve söyleşiler yapılacak. Ümit Hamlacıbaşı ile “Duyusal Ekoloji Yürüyüş Atölyesi” olacak. Sosyal bilimci ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Aslı Odman “Dünyada ve Türkiye'de emek ve ekoloji mücadelelerinde nöbet tutmak” başlıklı söyleşi, Lalehan Öcal ile “Kolektif Film Okuması”, Karşı Sanat Çalışmaları ve Kültürhane tarafından Ezgi Bakçay ve Ulaş Bayraktar’ın katılımıyla “Doğa ve Toplumla Barışmak için Müşterekler” başlıklı bir tartışma da gerçekleşecek.

Tüm gösterimlerin, söyleşilerin ve atölyelerin “ücretsiz” olduğu festivale dair bilgiler hem sosyal medyadan, hem de festivalin internet sitesi www.bifed.org adresinden takip edilebilir.

* Sinopsislere aşağıdan göz atabilirsiniz:

Uluslararası Yarışma

  1.  Benim Bu Çalınmış Ülkem, Marc Wiese, Almanya, Ekvador, 2022, 93 dk

ÇALINMIŞ ÜLKEM, Çin'in doğal kaynaklara olan muazzam açlığı ve Ekvador'da bu kaynaklara erişmek için nasıl agresif bir şekilde faaliyet gösterdiği hakkındadır. Yerli lider Paúl Jarrín Mosquera ve araştırmacı gazeteci Fernando Villavicencio, Çin'in ülkelerini "gayri resmi" işgaline ve yozlaşmış hükümete karşı savaşa öncülük ediyor.

  1.  Çöl Cenneti, Ike Bertels, Hollanda, 2022, 88 dk

Namibya çölündeki ıssız ve yakın zamana kadar kapalı bir elmas kasabasında, 9000 sakinin uyumlu varlığı ciddi şekilde sarsıldı. Bu vahanın kurucusu, sahibi ve en önemli işvereni olan elmas şirketi NamDeb, elmas madeni tükendiği için çekiliyor. Yakınlardaki Kolmanskop, bir zamanlar canlı ve müreffeh bir elmas kasabası, şimdi bir hayalet kasaba, Oranjemunders için korkunç bir örnek. Cennetlerine bağlı bazı sakinler, yaklaşan felaketi kabul etmeyi reddediyor ve kasabayı çürüme ve yıkımdan kurtarmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

  1. Sonuçsuz Kalma Sanatı, Friedrich von Borries, Jakob Brossmann, Almanya, Avusturya 2021, 67 dk

Sanatın bize iklim felaketinden çıkış yollarını gösterme gücü hakkında bir film. Plan buydu. Ancak sette işler farklı gelişir. Aktörler, kahramanlar ve film yapımcıları istekleri ve korkuları, kendi kendilerini aldatmaları ve kendi eylemlerinin çevresel sonuçlarıyla yüzleşirler. Sanat müdahale edebilir mi yoksa sanatçılar sadece kapitalizmin soytarıları mı? Ütopik "Sonuçsuz Kalma Sanatı", kimseye zarar vermeden yaşam sürmenin bir yolu olarak ortaya çıkıyor: imkansız ama arzu edilen bir ideal. Ekoloji ve sanat hakkındaki bu filmde kurmacanın doruk noktası belgesel yansımaya katılıyor: başarısızlığın kutlanması ve başarıya veda.

  1. Sağılmış, Amy Taylor, Yeni Zelanda, 2021, 89 dk

Genç bir aktivist, Yeni Zelanda'nın en güçlü endüstrisinin devleriyle mücadele ettiği mandıra arazisinin derinliklerine iner ve kutsal inek endüstrisinin nasıl sağıldığını ortaya çıkarır. Yolculuğu, yalnızca sürdürülebilirlik krizini ve yaklaşmakta olan tarımsal bozulmanın tehlikeli inkarını değil, aynı zamanda Yeni Zelanda ve diğer ülkelerin kaderlerini değiştirmek için neler yapabileceğini de ortaya koyuyor.

  1. Antarktik İzler, Michaela Grill, Avusturya/Kanada, 2019, 30 dk

Şu anda mevcut olan birkaç iz aracılığıyla gizemli, erişilemez diyara yaklaşmak. Aynı zamanda, insanların tedavilerinde bıraktığı ıssızlık ve yıkım etrafında dönüyor. Michaela Grill, tüm kıtaların en gizemlisi ya da daha doğrusu, bu kıtanın erişilebilir ekleri üzerine muhteşem, kapsamlı bir çalışma olan Antarktika İzleri'nde bu iki göreve kendini adamıştır. Birincisi, Grill'in çoğunlukla hareketsiz çerçevelerde incelediği, Antarktika'nın açıklarında bulunan bir grup ada olan Güney Georgia kıyılarının engebeli manzarası var. Bir diğeri, filmin tematik odağının, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından beri balina avcılığının tarihinin tarihsel olarak gömülü olduğu (büyük ölçüde siyah-beyaz) arşiv görüntüleridir.Ayrıca sayısız edebi kaynaktan özenle dokunmuş, ekran dışında konuşulan ve ince ses eklemeleriyle iç içe geçmiş, insanlığın doğayı sömürmesindeki bu son derece sefil bölümün mevcut olmasını sağlayan bir anlatı var: Güney Atlantik sularında acımasız seyrini sürdüren 1970'lere kadar fokların, deniz fillerinin ve birincil balinaların endüstriyel katliamı. Antarktika İzleri, durağan görüntülerin, minimal hareketli görüntülerin ve bireysel kamera panlarının değişen ritminde, mozaik benzeri bir “ölü, soğuk dünya” tablosunu ortaya koyuyor: buzullar, iskeletler, endüstriyel harabeler ve paslanmış gemiler, “balina avcılığı endüstrisinin” gücüne yönelik uzlaşmaz hevese tanıklık ediyor. Şu anda “yaralı” çorak arazi manzarasını dolduran penguenler ve foklar, sadece ölmeyecek şekilde askıda. Bir bütün olarak, Antarktika İzleri, insanların dünyanın ve denizlerin uzak bölgelerinde neden olduğu ölümcül bir barışın rahatsız edici bir portresini yaratıyor. Kökleri hiçliğe kök salmış yıkıcı özgürlüğün izleri. (Christian Höller)

  1. Ormanların Kurtarıcısı, Volker Schlöndorff, Almanya, 2021, 87 dk

"ORMANLARIN KURTARICISI, yaşamı boyunca yaptığı çalışmalarla 2018'de Alternatif Nobel olarak adlandırılan Doğru Geçim Ödülü ile onurlandırılan olağanüstü bir adamın portresidir. Tony Rinaudo, ağaç kütüklerini harekete geçirerek ve en çorak alanlarda ağaç yetiştirmenin bir yolunu bulmuştur. kökler onlarca yıldır bir “yeraltı ormanı” olarak hala yaşıyor ve böylece Afrika'daki binlerce çiftçinin geçimini sağlıyor. “Çiftçi Tarafından Yönetilen Doğal Yenilenme” (FMNR) yöntemi yalnızca toprağı değil, itibarı ve umudu da geri kazandırıyor. Bugün birçok köyde sevgiyle tanınan Tüm Çiftçilerin Şefi, fikirlerinin kabul görmesi için zorlu bir mücadele vermek zorunda kaldı. 30 yıl Sahel bölgesinde çalıştıktan sonra umutsuzluk ve kıtlığın yanı sıra dayanıklılık, kararlılık ve değişime de tanık oldu. ORMANLARIN KURTARICISI'nda Volker Schlöndorff, FMNR'nin çölleşmeyle mücadele üzerindeki etkisine tanık olmak için Tony Rinaudo'yu farklı Afrika ülkelerine kadar takip ediyor ve Avrupa'da bizi de ilgilendiren göç, iklim değişikliği ve cinsiyet adaleti gibi sorunlarla tekrar tekrar karşılaşıyor. Görüşünü tamamlamak için Afrikalı film yapımcılarını kendisiyle işbirliği yapmaya ve kırsal yaşam ve yerel zorluklarla ilgili deneyimlerini paylaşmaya davet etti.

ORMANLARIN KURTARICISI, sıradan insanların olağanüstü şeyler yaptığını gösterir ve güçlü bir topluluk, kendi kendini güçlendirme ve her şeyden önce umut mesajı taşır."

  1. Kuzey Akıntısı, Steffen Krones, Almanya, 2022, 94 dk

Arktik Okyanusu'ndaki Lofoten takımadalarındaki Norveç'in en uzak adalarından birinde bir Alman bira şişesi karaya vurdu. Bu buraya nasıl geldi? Gerçekten Almanya'dan mı geldi? Yoksa susamış bir turist birayı içip şişeyi denize mi attı? Norveç'in eşsiz manzarası konusunda tutkulu olan film yapımcısı Steffen Krones konunun özüne inmek istiyor. Orta Avrupa'daki nehirler Arktik Denizi'ne bağlı mı? Atık gerçekten şimdiye kadar seyahat edebilir mi? Kişisel merakı bilimsel bir araştırma projesine dönüşür. Steffen, mühendisler ve tanınmış bilim adamları ile birlikte, memleketi Dresden'den plastik atık yolculuğunun izini sürmek istiyor. Elbe nehrine fırlattıkları GPS şamandıraları inşa ediyorlar. Steffen'in arkadaşı Kris, deneyi Norveç'ten takip ediyor. Şamandıralar gerçekten Kuzey Kutbu'nda bir yerde karaya mı çıkacak? GPS verileri, Alman nehirleri ile Kuzey Kutup Dairesi arasında bağlantı olduğuna dair şüpheleri doğrulayacak mı? Film bizi Elbe Nehri boyunca Kuzey Denizi üzerinden Norveç'e kadar uzanan bilimsel bir maceraya çıkarıyor ve her birimizin değişiklik yapma gücüne sahip olduğumuz bir döngünün parçası olduğumuzu gösteriyor.   

  1. Taşların Kuralları Var, Tolin Alexander, Lonnie van Brummelen, Siebren de Haan in collaboration with the Saamaka and Okanisi Maroon communities of the Suriname River, Surinam, Hollanda, 2018, 100 dk

Stones Have Laws (Dee Sitonu a Weti), eski Hollanda kolonisi Surinam'daki bir Maroon topluluğunun hayatına sürükleyici bir başlangıçtır. Afrika atalarının geleneklerini ve kaçan köleliği yeniden canlandırılan ritüellerle birleştiren film, endüstrilerin ormansızlaşma ve madencilik yoluyla bölgeyi harap etme tehdidinde bulunurken, toplumun toprakla olan güçlü bağlarının nasıl tehlikeye girdiğini araştırıyor.

Hollandalı sanatçılar Lonnie van Brummelen, Siebren de Haan ve Surinamlı tiyatro yapımcısı Tolin Erwin Alexander - kendisi Maroon - filmin ortak yönetmenliğini yaptı. Deneysel bir kolektif komut dosyası oluşturma süreci kullanılarak yazılan projenin geliştirilmesine topluluğu yakından dahil ettiler. Sonuç, film yapımı, şiir ve tiyatro arasında köprü kuran benzersiz bir sinema biçimidir.

  1. Görünmez Ada, Keiko Courdy, Fransa, Japonya, 2021, 85 dk

Fukushima, bölgenin ruhunun arayışında.

Fukushima Daiichi Nükleer Santrali'nin kıyısında dalgalar sonsuza kadar çarpıyor. Radyoaktif atıkların yakıldığı beyaz bir tesisin yanında, çocuklar yerde oynuyor, siyah torbalarca kirlenmiş toprak birikiyor ve arada çimenler vahşi büyüyor. Film, Fukushima Daiichi'nin tsunamiden sağ kurtulan ve tahliye edilmeye zorlanan insanların ve çok uzaklardan işe gelen insanların, dekontaminasyon işçilerinin hikayelerini anlatıyor. Film, dayanıklılık, başarısız teknoloji ve bölgenin dönüşümünün hikayesidir. Japonya'da hükümet unutmak ve ilerlemek ister ama izleri öyle kolay silinemez.

Keiko Cordy, 2011'den beri her yıl film çekiyor, yerel halkla bir güven ilişkisi geliştiriyor, gizli travmaları ve nükleer işçilerin görünmez bir ada olan bu paralel dünyadaki gizli yaşamını ortaya koyuyor.

  1. Yo'eme Labirenti, Sergi Pedro Ros, Meksika, 2019, 87 dk

Millenary ve savaşçı, Yaqui Kabilesi, varoluşa tutunur. Laberinto Yo'eme, Sonoralı Yaquis'in karşılaştığı zorluklar ve atalarının Meksika'daki toprak ve yaşamı savunması hakkında bir belgesel film. Bugün belirleyici bir savaşla karşı karşıyalar. 2010'dan bu yana, Sonora hükümeti, Independencia Su Kemeri aracılığıyla, milyonlarca metreküp suyu Yaqui Nehri'nden yasadışı bir şekilde yönlendirerek, kabile için ciddi bir kuraklığa neden oldu ve hayatlarını tehlikeye attı. Aynı zamanda, toprakları uyuşturucu ve şiddet ile dolup taştı. Yaquis, kültürel kimliklerinin derinliklerinde bir cevap arar.

  1. İstilacılar, Mert Gökalp,Türkiye, 2022, 60 dk

Belgeselin ana anti-kahramanı “aslan balığı”, 1990’lü yıllarda İsrail’de ilk kez görülmesinin ardından, 2014 senesinde Türkiye’de ilk kez kayıt altına alınmış, Mert Gökalp ve arkadaşları tarafından Kaş’ta da belgelemişti. Bu tarihten sonra aslan balıkları akla hayale sığmayacak bir hızda yayılım gösterdi. Yapım bir yandan aslan balığı, balon balığı gibi diğer istilacı türleri tanıyarak, sularımızda yarattıkları tahribatın boyutlarını inceleyerek, çeşitli çözüm yollarını araştırıyor. Bir yandan da, kıyılarımızı korumaya çalışan, istilacı canlıları araştıran, kıyılarımızdaki deniz canlısı türlerinin zenginliğini kitaplaştıran, dört farklı bilim insanı rehberliğinde konuya yaklaşıyor. Belgesel, aslan balığını sofralarımızda görmenin endemik canlı popülasyonları üzerindeki olumlu etkisini irdelerken, deniz ürünleri mutfağımızı, alışkanlıklarımızı ve Akdeniz’de oluşan bu değişime biz nasıl ayak uydurup, ekosistem ile uyumlu bir yaşam sürdürülebiliriz olgusunu, sorguluyor.

  1. Edna, Eryk Rocha, Brazil, Brezilya, 2021, 63dk

Brezilya Amazonları'ndaki Transbrasiliana otoyolunun kenarında yaşayan Edna, katliamlar üzerine inşa edilmiş harabe halindeki toprakların tanığıdır. Sadece annesi tarafından büyütülmüş, vücudunda ve torunlarında "hiç bitmeyen bir savaşın" - bir toprak savaşının - izlerini deneyimliyor. Raporları ve yazıları aracılığıyla film, gerçeklik ile hayal arasında hareket eden melez bir anlatı inşa ediyor. Her şey Edna'nın hafızasından ve "Hayatımın Hikayesi" adlı günlüğünden örülmüştür. Cannes 2016'da En İyi Belgesel dalında Altın Göz ile ödüllendirilen "Cinema Novo"nun yönetmeni Eryk Rocha'dan yepyeni bir başlık.

  1. Çığlık, Michelangelo Severgnini, İtalya, 2021, 85 dk

Her yıl kaçabilen birkaç bini dışında ne gidebilen ne geri dönebilen 700 bin göçmen-köle yıllarca Libya’da mahsur kaldı. Yönetmen, 2018 yazından beri, bu köle işçilerle coğrafi konum tabanlı bir yöntemle iletişim kuruyor ve Libya’dan yüzlerce kişi ona aynı şeyi anlatıyor. “Çığlık”, onların seslerini Avrupa’ya duyurmaya ve Libya’nın gizemlerini aralamaya çalışıyor.

  1. Our Ark, Deniz Tortum, Kathryn Hamilton, Hollanda, ABD, Türkiye, 2021, 12 dk

Hayvanları, bitkileri ve objeleri tarayarak yedeklemeye çalışan teknoloji uzmanları; ayak bastığımız dünyanın bir simülasyondan ibaret olduğuna inanan güç sahipleri; içinde yaşamaya başladığımız sanal dünyaların ilk adımlarını atan bilim insanları…Our Ark, dünyanın dijital bir kopyasını yaratma çabalarımızı anlatan bir film. Sanki ekolojik yıkım dijital bir Nuh’un Gemisi aracılığıyla engellenebilirmiş gibi.

GAIA Öğrenci

  1. Yemekte Ne Var?, Maja Górczak, Çekya, 11 dakika, 2021

Genç bir aile akşam yemeğinde ne yiyeceklerine karar verir. Uzun süre bekledikleri pankekler için doğru malzemeleri bulmaya çalışırlarken beklenmedik zorluklarla mücadele etmeleri gerekir.

  1. Müşterek Hayat, Diogo Pereira, Portekiz & Bosna-Hersek, 76 dakika, 2020        

Müşterek Hayat, dağıtılma planı yapılan Odivelas'taki Barruncho bölgesi topluluğunda yaşayan Cape Verde kökenli bir çift olan Poeta ve Belinha'nın hayatlarından bir dönemi anlatır. Gelecekleri belirsiz haldeyken, Poeta ve Belinha hayvanları ve ekinleriyle ilgilenir, ve gündelik değişikliklere ayak uydururlar.

  1. 0.2 Miligram Altın, Diego Quinderé de Carvalho, Belçika & Portekiz & Macaristan & Brezilya, 24 dakika, 2021

Amazon ve Ardenlerin arasında 8.500 kilometre vardır. Ülkesi Brezilya'da, Diego Quinderé de Carvalho bu erişilmez ve tehditkar ormana yalnızca dışardan bakar. Ormanın Belçika'ya ait bölümü ise keşfi kolaydır. Burada her şey insanlar tarafından hazırlanmıştır, düzenli, ve temel gereksinimlere indirgenmiştir. Bir yerbilimci, bir altın maden işçisi ve bir gökbilimci gezegenimizin geleceği ve varoluşun kökeni hakkındaki felsefik keşfe dair içgörüler sunmaktadır.

  1. Muz Ağacı Rastlantı Değildir, Luiza Gonçalves, İspanya, 10 dakika, 2021

San Sebastian bir turizm şehridir, kısırlık klinikleri ve yerli olmayan bitkileri her yıl binlerce turisti çeker. Shashi işe konuşurken, kısırlık tedavisi kampanyaları ve muz ağaçlarının üremesi arasında benzerlikler bulmaya başladım. San Sebastian halkı bu bitkilerin buraya en başta nasıl geldiğini biliyor mu, diye merak ettim. Kim bahçe süsü olarak kullanılan bir bitkinin kökenlerini bilmeyi önemli bulurdu ki? Mahsulü şiddetin, yozlaşmanın ve sömürünün sebebi olan bu bitkinin hem de...

  1. Arayış, Jesús David Palacio Flórez, Kolombiya, 14 dakika, 2021

Üç yıl önce, Abelardo İspanyolca ve edebiyat alanında akademisyen olarak çalıştığı iş hayatını bırakır. Maddi dünyasından, evinden, televizyonundan, cep telefonundan uzaklaşıp hayatını gösterişlerin olmadığı daha yalın bir halde yaşamaya karar verir. Abelardo'nun gerçekleştirdiği fiiziksel ve fiziküstü yolculukla, "varolmanın mutluluğu"nu doğal yollarla elde etme amacını anlarız.

  1. Kozmik Yıkım, Çiğdem Akdoğan, Türkiye, 2021, 10 dk

Günümüzde yıkıcı insan faaliyetleri karşısında savunmasız olan canlıların yaşam alanının daralmasının ne kadar büyük bir tehdit olduğu ve bu durum karşısında sürdürülebilir yaşamın iyileştirici gücüne başvurmaktan başka bir şansımızın kalmadığı açıkça ortadadır. Film, endüstriyel hayvancılığa, hayvansal temelli beslenmeye bakarken canlıların da haklarını gözeten bir yaşama biçiminin olup olmadığını sorguluyor, kozmik yıkımdan kurtuluşun yolunu arıyor.

  1. Haymatlos, Mustafa Aydın, Türkiye, 2021, 12 dk

Kendi dillerine, kimliklerine yabancıdır, göç yolcusu. Ne geldikleri yere aitler ne de bu topraklara. Onlar, vatansız, evsiz, topraksız kalan insanlar. Afganistan’dan Türkiye’ye 60 günde yürüyerek gelen umut yolcularının yol hikâyesinin anlatıldığı belgesel film.

  1. Bir Çırpıda Roman, İbrahim Karademir, Türkiye, 15 dakika, 2020

Eğitimin olmadığı, erken evliliklerin ve ırkçılığın hat safhada olduğu bu küçük şirin köyde çeşitli sebeplerden dolayı eğitimsiz çocuklar yetişmektedir. Okulun uzak olması, Irkçılık sebebi ile çocukların okula gidememesi... Küçücük köye renkli hayatlarını yansıtan bir Roman halkının hikayesi.

Panorama

  1. Arazi, Mohamad Sabbah, Lübnan, 26', 2020

The Land, Bisri halkının ve Lübnan’ın dört bir yanından gelen aktivistlerin Bisri Vadisi’nde yapılacak ve bölge için sakıncalı bulunan baraj inşaatına karşı ayaklanmalarını belgelerken; yörenin çiftçi ve çobanlarının topraklarını kaybetme korkusu ve burayla olan yakın bağlarına yer veriyor. Belgesel aynı zamanda baraj projesinin deprem konusunda ve jeolojik olarak barındırdığı tehlikeyi, inşaatın anlamsızlığını ve etrafında dönen çıkar çatışmalarıyla tüm bunların zengin ve önemli bir bölgeyi nasıl yok ettiğini farklı açılardan ele alıyor.

  1. TOTAL - Tam Bir Facia, Keil Orion Troisi, Molly Gore, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, 11 dakika, 2022

Hilebaz çevreci aktivistler, petrol canavarı Total çalışanları gibi davranarak alaycı bir basın toplantısı düzenler ve hayvanları Doğu Afrika Petrol Boru Hattı bölgesinden kurtarıp, “daha sürdürlebilir” bir yaşam için Fransa’ya yerleştirme amacı güden “RéHabitat” projesini açıklarlar. Film, ekolojik açıdan ölümcül ve insani bir felaketi, mizah ve haylazlıkla birleştirerek #StopEACOP’a yardım için absürt bir biçimde ele alır.

  1. Umut Her Zaman Var: İkizköy'ün Hikayesi, Selen Çatalyürekli, Türkiye, 13 dakika, 2022

Tüm Milas bölgesi, verimli toprakların ve zeytinliklerin bir sembolü olmalıydı. Ancak bunun yerine, bölge iki kömür santraliyle zehirlendi ve burada yaşayanların hayatları 40 yıldır kömür çıkarma faaliyetleriyle mahvedildi. 2021 yılının Haziran ayında, kömür şirketi Akbelen Ormanı’na girdiğinde, İkizköy yerlileri “Yetti artık!” diyerek kendilerini kesilecek ağaçların önüne attılar. Bu olaydan beri Akbelen izleme kampı, kömür çıkarma işlerinin yayılmasını durdurma konusunda güçlü bir tampon bölge haline geldi. Akbelen Ormanı’nın koruyucularının kömür üretimine karşı savaşının hikayesi. 

  1. Ölmez Ağacın Hikayesi,Selen Çatalyürekli, Türkiye, 2022

Zeytin ağacı, binlerce yıldır Anadolu’nun sembolü olarak bilinir. Muğla’nın Milas bölgesi ise Türkiye’nin zeytin başkenti. Buna karşın, Milas iki kömür madeniyle zehirlendi ve burada yaşayanların hayatları 40 yıldır kömür çıkarma faaliyetleriyle mahvediliyor. Bugün, bu kadim ağaç kömür üretimine karşı direniyor. Bu, Milas’ın ebedi ağacının ve çevreyi kirletenlere karşı verilen savaşın hikayesi. Film, Akbelen Ormanı savunucuları ve bilim insanlarının tanıklıklarını temel alıyor; bu tanıklar, zeytin üretiminin yerel ekonomi için kömürle çalışan güç santralleri karşısında nasıl bir dönüşüm sunduğunu açıklıyorlar. 

  1. Tolou Keur, Senegal'de Popüler Bir Fenomen, Laure Malécot, Senegal, 26 dakika, 2022

Covid krizi tüm dünyayı sarsarken, Senegal’de, Yeniden Ağaçlandırma Ajansı ve Büyük Yeşil Duvar projesi yönetiminde, Toulu Keur uygulaması için ekolojik sivil toplum örgütleri bir kampanya başlatır. Bu besleyici ve tedavi edici özellikteki ormanlar, bünyesinde gittikçe daha fazla insanın eğitilip yetiştirildiği bir kalıcı tarım anlayışının prensiplerini sürdürür. Konsept yayılıp halk projeye dahil oldukça yöreye özgü bilgiler ve toplum egemenliği arzusu yeniden harekete geçmektedir.

  1. Geçici Kullanım, Dariusz Kowalski, Avusturya, 95 dakika, 2022

Geçici Kullanım, Viyana’da nadiren rastlanan çok yönlü ilgi alanları ve bakış açılarıyla alakalı bir temsil ortaya koyar. Bitmek tükenmek bilmeyen otoban trafiği, Zolly’e Brooklyn’deki yaşamını anımsatır ve kendisini evinde hissetmesini sağlar. Aralarında Lübnanlı bir bakkal ve otomobil tamir teknisyeninin bulunduğu diğerleriyse buraya kazara gelmiştir. Dünyanın her yerinden insanlar burada toplanmıştır, bu da Kowalski’nin göç tarihini ihtiyatlı bir şekilde damıtarak ele almasının sebebidir. Bir emlakçı ve mülk sahibinin “yenileme aracılığıyla sürdürülebilirlik” olarak tanımladığı bu durum, birkaç eylemde somutlaşır: halılar yıkanır, arabalar tamir edilir, hatta bir sanatçı bir resmin orjinalinin verdiği dokuyu kullanabilmek için eski resmin üzerini tekrar boyayarak resim yapar.

  1. Uçan Balık, "Nayra Sanz Fuentes, İspanya, 13 dakika, 2022

Yüzyıllardır, farklı kültürler arasında, uçan balıklar arayışın, özgürlüğün ve başarmanın sembolü olarak görülmüşlerdir. Bu benzersiz hayvanlar, yüzerek, uçarak, sulara derinlemesine dalarak ve havadan geçerek, umudun mümkün olduğunu yansıtırlar. Uçan balıkların doğada izlenebilen heyecan verici yolculuğu, yavaş yavaş insanların ve teknolojinin artan etkisiyle değişmekte ve bu etki onların çevrelerini de dönüştürmeye başlamaktadır.

  1. Fotosentez, Diego Fidalgo, Arjantin, 70 dakika, 2020

Bir fotoğrafçı, Güney Amerika’nın geniş ve otluk stepleri olarak bilinen pampalarda dolaşırken, adeta kavrulmuş toprakta çalışan bir arkeolog titizliğiyle buradaki taşra kültürünün izlerinin peşine düşer.  

  1. Koltan Ateşi: İnsanları birbirine bağlamak, Jan-Christoph Gockel, TD Jack Muhindo Mahamba, Almanya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Avusturya, 76 dakika, 2022

Yves Ndagano, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundan eski bir çocuk asker ve koltan madencisidir. Koltan Ateşi: İnsanları Birbirine Bağlamak belgeseli için, travmatik geçmişini hatırlamak amacıyla çocukluğunun geçtiği, travmalarını yaşadığı bölgeye ilk defa geri döner. Ahşap bir kukla aracılığıyla, daha önce tecrübe ettiği konuşulamayan şeyleri ifade edebilmektedir. Filmin çekim süreci boyunca, hammadde mücadelesinin halen bölge üzerinde büyük etkisi olduğu görülür. Ndagano, kendisini kaçıran kişilerle görüşür, koltan madenine ve hatta bir katil olmak zorunda bırakıldığı yere geri döner. Kaderi ve hammaddelerin dünya çapındaki ticareti arasındaki bağı çözmeye çalışır. Sonunda, kendisini yıllarca görmeyi reddeden ailesiyle bir araya gelir. Filmin çekimleri devam ederken, Nyiragongo volkanı infilak eder. Bu olay, Yves Ndagano’yu içsel ve dışsal faktörler nedeniyle yaşadığı tahribatları, Avrupa’da sıklıkla etkisi azımsanan bir yöntemle, onarım aracılığıyla kıyaslamaya zorlar. Bir şeyler onarıldığında, onlardan yeni şeylerin ortaya çıkacağına dair inanışı keşfeder. 

  1. Hayatta kalmayı haritalamak, Nacho Corbella, ABD, Çad, 31 dakika, 2021

Kabilenin yaşlılarının itirazlarına rağmen, Hindou Oumarou İbrahim’in annesi kızını başkent N’Djamena’da okula gönderebilmek için büyük fedakarlıklarda bulunur. Düzenli olarak göçebelerle beraber çalışmak için ait oldukları topraklara geri dönüp, asırlık kültürlerini öğrenir, büyükbaş hayvanlara bakar, kız çocuklarına ve kadınlara su kaynağı ve daha iyi otlak araziler bulabilmeleri için yardımcı olurlar. Yıllar içinde, Hindou, bir zamanlar Afrika’nın en büyük göllerinden biri olan Çad Gölü’nün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve bu durumun bölgede yaşayan 30 milyondan fazla insanın yaşamını tehdit ettiğini gözlemler. Süregelen çatışmalar ve ayaklanmalarla, bölgedeki tarım ve balıkçılık faaliyetleri esnasında yaşanan arazi gaspları, durumu daha da alevlendirir. Kendisinin de ait olduğu Mbororo göçmen çoban halkının çektiği sıkıntı ve belirsizliklerden yola çıkarak eğitimini bir çevre aktivisti ve coğrafya uzmanı olma yönünde güçlendirir. Bugün, bölgeye yeniden barışı getirebilecek olan atalarından kalan bilgilere sahip çıkabilmeleri için çiftçileri, balıkçıları ve çok sayıda Afrikalı etnik topluluğa mensup çobanları bir araya getiriyor.

Çad’da bir göçebenin hikayesini anlatan bu film, onun ait olduğu topluluğun haklarını savunurken, iklim değişikliğine karşı savaşan savaşta bir lider ve dünyanın dört bir yanından yerli halkların sesi haline gelişini ele alıyor.

  1. Seyfe, Özer Akdemir,Türkiye, 33 dakika, 2022

İç Anadolu bozkırlarında kadimden bu yana çevresine yaşam veren ve yüz binlerce canlı türünün evi, geçim kapısı, kültürü olan Seyfe Gölü (Kırşehir) kurudu. "Suyun gitmesi" yöredeki bütün yaşamları olumsuz yönde etkiledi. Yörede yaşayan insanların ve tüm canlıların ihtiyacı olan bu gölü nasıl yok ettik? Suyun geri gelmesi mümkün mü? Yanlış politikalar suyu kuruttuysa, doğru politikalarla süreç tersine çevrilebilir mi? Neden olmasın? Peki nasıl? Bu soruların yanıtlarını konunun uzmanları veriyor Seyfe belgeselinde.

Anadolu’nun ortasındaki bir cennetin nasıl cehennem haline getirildiğinin öyküsü anlatılıyor. Hoyratça yok edilen göllerimizin, dağdan yavrusunu göle indirip su olmadığı için boynu bükük geri uçan kuşların, adları sadece türkülerde kalan turnaların ve gölü kendisine benzetip ağıt yakan köylülerin hüznüne tanıklık edin...

  1. Munzur, Mehmet Gürü Avcu, Türkiye, 33 dakika, 2022

Ovacık’ta bulunan Munzur Nehri bölge halkı için kutsaldır ve 'Munzur' efsaneleşmiştir. Kuşaktan kuşağa anlatılan bu efsanede, Munzur ile ilgili bazı detaylar eksiktir. Munzur’un kim olduğuna dair işaretler, anlatılanlarda saklıdır. Kamera, efsaneyi ve suyun etrafındaki yaşamı araştırmak için Munzur Nehri çevresinde ve dağlarda hareket eder.

  1. Troas'ta Suya Dair, Felat Erkozan, Türkiye, 14 dakika, 2022

Troas’ta Suya Dair, Kazdağları yöresindeki su krizi meselesine yoğunlaşıyor. Belgesel, enerji projeleri ve madencilik faaliyetleri sebebiyle kuraklık tehdidi altındaki bölgede yaşayan yerel halkın suya erişim zorluğunu odağına alıyor. Diğer tarafta ise yakın geleceğimizin en büyük sorunu olan iklim krizi ve su adaleti meselesini yeniden gündeme getiriyor.

  1. Tozkoparan Is Ours, Özgür Cihan Uçar, Yasin Serindere, Türkiye, 2022, 8 dakika

İstanbul Güngören Belediyesi "riskli alan" ilan edilen "Tozkoparan Mahallesi"nde yaşayanlardan evlerini terk etmelerini istedi. Bölgede yaşayanlara "Nereye giderseniz gidin" denildi. Evlerini terk etmeyen mahalle halkının elektrik, su ve doğalgazı polis zoruyla kesildi. Evler terk edilince yıkıma elverişli hâle gelecekti...

  1. Çırpılar: Bir Mücadelenin Anatomisi, Atom Şaşkal, Türkiye, 2022, 45'

Çırpılar, İda Dağları’nın kuzey yamaçlarında, Agonya Ovası’nın göz alabildiğince etrafında uzandığı bir köydür. Dağların birbirine geçtiği noktadaki bu ova, baharda yeşilin binlerce tonuna ev sahipliği yaparken, sonbaharda kırmızının tonlarıyla sarmalanır. Burada yaşayan ve uzunca zamandır tarımla uğraşarak geçinen halk, sadece kendilerine ve Çanakkale’ye değil, aynı zamanda denizaşırı ülkelere de gıda sağlar. Bölgede pek çok ekolojik, kültürel, sosyal ve ticari bağlamda görülen bu çeşitlilik, doğaya düşman projeler nedeniyle tehdit altında. Bu projelerin, yerelden küresele en zararlı olanlarından başında ise kömür santralleri geliyor. Çanakkale’ye yapılan kömür santralleri, hem bu şehrin, hem de parazit ve doymak bilmez mega kent İstanbul’un enerji ihtiyacını karşılamak zorunda. Fosil yakıtların yanmasından ortaya çıkan karbon emisyonu, geleceğimizi tehdit altında bırakan iklim krizinin başlıca faillerinden biri. Buna rağmen, 2015 yılında Çırpılar’a da kömürle çalışan bir termik santral yapılacağı duyuruldu. Tüm engel olma çabaları ve baskılara karşın, halk ve çeşitli sivil toplum kuruluşları Çırpılar Termik Santrali projesine karşı mükemmel bir direniş gösterdi. 6 yıllık mücadelenin ardından, büyük bir başarı elde edildi ve termik santral projesinin inşası engellendi. Çırpılar: Bir Mücadelenin Anatomisi, bu tehdide karşı bir araya gelen halkı ve süreç boyunca yaşadıkları sıkıntıları anlatıyor.

  1. Karıncalar ve Çekirge, Raj Patel & Zak Piper, ABD, Malavi Cumhuriyeti, 74 dk, 2021

Bir kişinin, dünyadaki en önemli şeyle ilgili fikrini nasıl değiştirirsiniz? Anita Chitaya’nın ona bahşedilmiş bir yeteneği var; ölmüş, çorak topraktan bol ve bereketli gıda yetiştirebilir, erkeklerin cinsiyet eşitliği için savaşmasını sağlayabilir ve köyünde çocukların açlığına son verebilir. Şimdi, yurdunu olağanüstü iklim koşullarından korumak için en zorlu görevle karşı karşıya; Amerikalıları iklim değişikliğinin gerçek olduğuna inandırmak. Malawi’den California’ya, oradan Beyaz Saray’a giderek iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşan insanlar ve ümitsiz çiftçilerle görüşüyor. Yolculuğu, onu taşralı-kentli karşıtlığından ırk ayrılıklarına, sınıf veya cinsiyet çatışmalarına, Amerikalıların dünyanın geri kalanından başka bir gezegende yaşadığına inananlara kadar Birleşik Devletler’i şekillendiren tüm fikir ayrılıklarına sebep olan kesimlerle bir araya getiriyor. Amerikalıların farkındalığını arttırıp halihazırda Dünya’yı yok etmekte olan bir düşünceden kurtarmasına yardım ederken tüm yeteneği ve tecrübesine ihtiyacı olacak.

  1. Haber Yok, Lennart Hüper, Avusturya, Almanya, 81 dk, 2021

Sivil kurtarma gemisi Lifeline’ın mürettebatı, birkaç haftadır Malta’da mahsur kalmış durumdadır. 450 mülteciyi denizdeki tehlikeden kurtardıktan sonra, Kaptan Claus-Peter Reisch hakim karşısına çıkarılacak ve gemi bu esnada kanunen el koyulmuş olarak bekletilecek. Davanın süratle görüleceğine dair umutlar ise gittikçe daha da azalıyor. Birkaç mil ötede insanlar boğulurken beklemek zorunda bırakılmak nasıl bir his olabilir? Haber Yok, Avrupa’nın göçmen politikalarının absürdlüğünü kavramamıza yardım ederken değişim için harekete geçen ancak değişimi ne kadar istemediğimiz gerçeğiyle karşı karşıya kalan insanların hikayesini anlatıyor. 

  1. Pirina,Serdar Aşut, Yaman Umut Bilir, Hollanda, Türkiye, 2022, 71 dakika

Zeytin, daha sürdürülebilir bir gelecek için bize nasıl ilham verebilir? Pirina’da, Batı Anadolu’nun köylerindeki zeytin yetiştiriciliğinin hakiki ve geleneksel döngüsünün nitelikleri keşfediliyor. Film, zeytini esas alan bir anlatımla, döngüselliği sosyo-kültürel, ekonomik, teknolojik ve çevresel dinamikler üzerinden tanımlıyor. Film aynı zamanda zeytinyağı üretimi atıklarından kalan sürdürülebilir biyoplastikleri kullanarak çeşitli ürünler tasarlayan bir grup tasarımcının faaliyetlerine de yer veriyor.

  1. Afrika, GDOlar ve Gates Vakfı, Jean-Baptiste Renaud, Fransa, 2021, 52'

Afrika çapında lobi faaliyetleri yürüten kişiler, filantropistler ve iş insanları, kıtayı GDO’lara açmak üzerine çalışıyor ve GDO’nun Afrika’nın başlıca iki problemine mucizevi çözümler sağlayabileceğini iddia ediyorlar; kıtlık ve sıtma. Başlıca destekçilerden biri ise tarihteki en güçlü filantropi vakfının başındaki kişi olan Bill Gates. Film, Gates Vakfı’nın kıtada devam eden genetik deneylerin başlıca destekçisi haline gelişini ve bu faaliyetlerin olası etkilerini araştırıyor. Gates Vakfı, ihtiyatlı bir şekilde manyok genleri üzerindeki çalışmaları idare ediyor ve bu çalışmalar manyok sivrisineklerinin sıtmaya karşı savaşta etkili olabileceğini ileri sürüyor. Avrupa’da bu tür testler çevreye ve insan sağlığına verebileceği zararlardan ötürü yasaklanmış durumda; bu nedenle deneylere ve çalışmalara Afrika’da devam ediliyor. Afrika’da GDO’ların gelişimini finanse edip küresel tarım ticaretine açılması sağlanarak, kıtada neoliberal bir gelişim politikası ve kolektif bir hükümranlık sağlanıyor. İşte filantrokapitalizmin yeni dünyası;  insani yardımları yapanlar, ticaretten aldıkları tadın hırsıyla, kıtlık programlarını GDO’ları tanıtmak için bahane olarak kullanıyor, kamu yatırımlarını özel çıkarlara hizmet eder hale getiriyorlar.

  1. Muhtaç, Mehmet Emre Battal, Türkiye, 2021, 47'

2021 Türkiye’sinde gıda enflasyonu konuşuluyor. Tezgahlara şaşırtıcı fiyatlarla gelen gıdaları kimler hangi koşullarda, nerede nasıl üretiyor ya da üretemiyor? İnsan yaşamı üreticiye muhtaç. Üretici ise yalnızlık ve yok oluşa giden bir döngünün içinde. Muhtaç filmi endüstriyel üretim ve hızlı tüketim dünyasında muhtaçlık ilişkisinin bağlamını yerelden, üreticinin dünyasından anlatıyor. Rahatsız edici bir gerçekliği gözler önüne seriyor ve gelecek için bugünü yeniden tasarlamanın yollarını arıyor.

  1. Toprağın Kadınları, Elisa Flaminia Inno, İtalya, 52 dk, 2022

Toprağın Kadınları, İtalya’nın güneyinde farklı bölgelerde bulunan yeni nesil çiftçiler hakkında bir belgesel. Aynı zamanda besici ve eğitici olan bu vatandaşlar, zamanla kendi kendilerine organik gıda yetiştirmeye dayalı bir yaşam tarzı ortaya koydular ve bu alanda yerel ve küresel bir ağ oluşturdular. Her biri kendi alanlarında organik bahçe ürünleri, yağ, peynir gibi ürünlerin yanı sıra, topluluk ve deneyimle birlikte sürdürülebilirlik ve bilgi, bellek oluşumuna da katkıda bulunur hale geldiler. Beş bölümden oluşan Toprağın Kadınları’nın her bir bölümü bu kahramanlardan birinin yaşadığı dönüşümü, her bir kadının nasıl bu bölgeye gelip kendi kendine üretmeye dayalı bu sistemi kurduğunu anlatıyor. Bu kadınların hikayeleri, günümüzde hepimizin yapmaya çalıştığı şeyler için örnek alınası hikayeler. Ama bunun için önce kişisel bir dönüşümden geçmek oldukça önemli...

  1. Yeşil Savaşçılar: Lanetli Uranyum, Martin Boudot, Fransa, 49 dk, 2021

Yeşil Savaşçılar’ın bu yeni bölümü, yaratılan çevre kirliliğini açığa çıkartmak için uranyumun Nijerya’dan Avrupa’ya uzanan yolunu takip ediyor. Nijerya çöllerindeki Areva Madeni’nde, dünyanın en büyük uranyum rezervlerinden biri bulunuyor. Nijerya, her sene, tonlarca zehirli atık meydana getiren bir tür uranyum cevher konsantresi olan “sarı kek”ten 2500 ton kadar üretiyor.  Madene yakın bir bölgede bulunan Arlit Köyü’nde ise radyasyon seviyesi Çernobil yasaklı bölge sınırını aşmış durumda. Madenden çıkan toz, rüzgarlarla köy sakinlerinin evlerine taşınarak hayatlarını tehlikeye atıyor, çevredeki vahşi yaşamı öldürüyor. Uranyum, Nijerya’dan madenin Avrupa’ya açılan kapısı olan Narbonne, Fransa’da bulunan Orano Santrali’ne götürülüyor. Burada, nükleer santrallere aktarılmadan önce saflaştırılıyor ve bu işlem de tekrar tonarca zehirli atık ortaya çıkmasına neden oluyor. Santralin yakınlarında, radyasyon seviyesi olması gerekenin 50 katını aşmış durumda ve eylemciler bu konuda daha sıkı düzenlemeler yapılması gerektiği konusunda çağrıda bulunuyorlar. Yeşil Savaşçılar ekibi, uranyumun sebep olduğu kirliliği öğrenebilmek için Arlit ve Narbonne’da bölge sakinlerinden örnekler alıyorlar; elde ettikleri sonuçlar siyasi bir tartışmanın fitilini ateşliyor ve maden şirketine karşı açılan davada kanıt olarak kullanılıyor.

  1. Gecenin Işığı, Matej Pok, Slovakya, 39 dk, 2020

Işık kirliliği, her sene katlanarak artan küresel bir problem ancak henüz bunu çözmeye yönelik gerçek bir çözüm bulmuş değiliz. Bu, hayvanların ve bitkilerin yaşamlarını, gökbilimcilerin çalışmalarını ve en çok da her birimizin sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir mesele, ancak henüz hiçbirimiz bunun farkında değiliz.

  1. Uranyum Yerine Peynir, Norbert G. Suchanek & Márcia Gomes de Oliveira, Brezilya, Almanya, 21 dk, 2019

Portekiz’de bulunan bir Ortaçağ köyünün sakinleri, toprakta bulunan madenlerle ilgili, dünyadaki tüm topuluklara örnek olması gereken bir anlaşmaya vararak uranyumu toprakta bırakmaya karar verdiler. Portekiz’de, Alentejo’nun kuzeyinde bulunan bu güzel köyün adı Nisa. Nisa’nın Ortaçağ’dan kalan kapılarının altında geniş uranyum madenleri bulunuyor; ancak köyün halkı, bölgedeki sığır, keçi ve kuzu yetiştiriciliğinin, süt, peynir, sosis, jambon ve zeytin üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak için uranyumun toprakta kalması gerektiğinde fikir birliğine varmış durumda. 21. yüzyılın başında maden şirketleri Nisa ile ilgilenmeye başladıklarında, „Urânio em Nisa Não” adlı yerli hareket, belediyeyi ve meclisini, bölgede hiçbir şekilde uranyum araştırmaları yapılmayacağını açıklama konusunda ikna ettiler ve bu süreçte Nisa’lıların en etkili mottosu “Bırak Yerde Kalsın” sloganı oldu. Toprağın üstündeki doğal, sağlıklı ürünlerin sürdürülebilir kullanımı, toprağın altındaki kısa vadeli gelir getiren ve bölgeyi geleceğinden mahrum edecek madenlerden daha değerliydi. Nisa ve „Urânio em Nisa Não” hareketi, bu sayede 2012 yılında Nükleersiz Gelecek Ödülü’nü kazandı.

  1. Denizde Kalan, Mustafa Dermanlı, Türkiye, 2022, 59'

Bozcadadaki en önemli ekonomik faaliyetlerden biri olan balıkçılığın günümüzdeki durumu, çevresel etkileri ve balıkçılığın azalmasının sebepleri üzerine kurgulanan belgesel, denizel biyoçeşitliliğin nasıl azaldığını Bozcaada ölçeğinde yansıtmayı, yerel sorunların aslında evrensel ölçekte hangi noktaya karşılık geldiğini göstermeyi, ve yerel balıkçılığa dair tarihsel geleneksel avcılık ve balıkçılık öğretilerini tartışmaya açmayı amaçlar. Bozcaadalı balıkçıların anlatıları ve türlü kişisel arşiv malzemesi ile şekillenen bu belgesel aynı zamanda Bozcaada'danın muhtemelen bu son balıkçılarına bir saygı duruşu niteliğinde.

  1. Kazdağları Evimiz, Nesime Karateke, Türkiye, 6 dakika, 2021

Belgesel, Kazdağları’nda altın madenciliği faaliyeti yürüten Alamos Gold şirketine karşı gerçekleştirilen direniş esnasında onarılan ormancı lojmanına ve etrafında gelişen sosyal ilişkilere odaklanıyor. Direniş sırasında onarılan bu lojman, direnişin bir yılı aşkın sürmesine araç olurken, Kazdağları’nın birçok canlıya ev sahipliği yaptığını da simgeliyor.

  1. Bizim İçin, Zeki Subaşı, Endonezya, 2021, 36 dk

Dik yokuşlar, dünyanın en zehirli noktasına, 2800 metre yükseklikteki bir yanardağa çıkıyor. Bu, hayatı yakıp bitiren tırmanışta buharı bulutlara karışan bir asit gölü ve insanların hayatına malolacak bir sülfür madeni bulunuyor. Ljen Dağı’ndaki tek kadın madenci olan Nanda Mariani, ailesi için dünyanın en zehirli dağında fedakarlığının sınırlarını zorluyor.

Special Screenings

  1. Nöbetçiler, Pierre Pézerat, Fransa, 101 dk, 2016

Josette Roudaire ve Jean-Marie Birbès asbestle temas halinde olan işçilerdi. Çiftçi Paul François, Monsanto'nun pestisit olan Lasso tarafından sarhoş olmuştur. CNRS'de araştırma görevlisi olan Henri Pézerat, bu endüstriyel suçların cezalandırılması için savaşmalarına yardım ederek hayatlarını işaretledi... Adalet, büyük asbest yalanının sorumlularına karşı bir karar verdi mi? Pestisitlerin tahmin edilen felaketinde olanlar için eylemi ne olacak?

  1. Çevrekırım, Andres Veiel, Almanya, 90 dk, 2020

İklim felaketi hakkında gösterişli olduğu kadar alçakgönüllü bir mahkeme draması. Yıl 2034 ve 31 ülke, iklim değişikliğinin sonuçları için tazminat talep ederek Federal Almanya Cumhuriyeti'ne dava açtı. Ecocide geçmiş, şimdi ve gelecek arasında, belgesel drama ve kurmaca belgesel arasında ustaca hareket ediyor.

  1. 4857, Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven, Türkiye, 30', 2008

Tuzla Mezarlığı, Tersaneler Bölgesi'ni kuşbakışı görür. Mezarlığın olduğu tepeden aşağı doğru inmeye başlayın. İşte solda geniş askeriye arazisi. Yemyeşil ve insandan arındırılmış. Sonra bıçakla kesilmişçesine betonarme apartmanlar başlar. Tuzla Havzası'nda çalışan işçilerin evleri, sabah yediden itibaren "dışarıda", tersanelerde, deri sanayide, yan sanayide çalışanlar tarafından boşaltılır. Aile evlerinin arasına, ailelerin özlemi ve yataklarla doldurulmuş bekâr odaları karışır. Tepe aşağı devam edin, geminin ufacık parçalarını üreten atölyeler, E5 İçmeler Köprüsü'nün dinmeyen gürültüsü, dört yol ağzındaki hiç boşalmayan amele pazarı, banliyö treninin sesi. İçmeler İstasyonu'nu geçin, işte neredeyse Türkiye'nin bütün tersaneleriyle bezeli Aydınlı Koyu. Kırksekiz ayrı kapıdan her gün geçen işçiler, yüz insan boyu vinçler, saçlar, onları birleştiren hız ve terdir. Tersanelerin zaman birimi yere düşen izmarit, endişesi ölüm ve geçim, umudu ve derdi, hepimizin umudu ve derdidir. Tuzla Mezarlığı, Tersaneler Bölgesi'nin kuşbakışı görür.

  1. Tarım için Su, Vedat Atasoy, 2021, 40’

Su, tarım sektörü için olmazsa olmaz bir doğal kaynak. Dünyadaki su kaynaklarının yaklaşık %73’ü tarımda sulamada kullanılıyor. Suyun en çok kullanıldığı tarım sektöründe bu kullanımı verimli hale getirmek mümkün.