ABD, Kanada, Meksika, Birleşik Krallık, Almanya, Avusturya, Portekiz, İsviçre ve İsveç gibi 19 farklı ülkeden üç yüze yakın belgesel sinemacı ve akademisyen uluslararası bir kampanya başlattı.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne, Boğaziçi Üniversitesi Senatosu'na ve YÖK Başkanlığına hitaben 24 Temmuz 2021 tarihli açık mektuba imzalarıyla destek veren sinemacı ve akademisyenler, Dr. Can Candan'ın dünya çapında belgeselleri ve akademik çalışmaları ile tanınan bir isim olduğuna dikkat çekti.

Mektupta, Candan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde 6 aydan uzun süredir devam eden akademik özgürlük ve özerklik mücadelesini belgelediği için görevden alındığı ve görevden alma yazısında yer alan ithamların hiçbirinin gerçek olmadığı vurgulandı.

'DİRENİŞE KATILDIĞI İÇİN GÖREVDEN ALINDI'

Akademisyenler, mektuplarının basın açıklamasında ise şunları kaydetti:

“Can Candan, kendini mesleğine adamış bir film yönetmeni, eğitmen ve uluslararası film camiasının önemli bir üyesi olarak tanınmaktadır. Filmleri dünya çapında çeşitli festivallerde ve özel gösterimlerde seyirciyle buluşmuştur. Türkiye’de film yönetmenliği ve özellikle de belgesel film alanlarına ilgi duyanlar için önemli bir öğretmen, yol gösterici ve ufuk açıcı bir rehber olmuştur.

Görevden alma yazısında Candan, görevi ihmal etmekle itham ediliyor fakat Candan’ın görevden alınmasının herhangi bir hatalı davranıştan kaynaklandığına yönelik ciddi şüpheler var. Zira bahsedilen suçlamalarla ilgili herhangi bir kanıt bulunmuyor ve henüz kendisine açılan soruşturma sonuçlanmadı. Candan, kendisi hakkında bir soruşturma açıldığından, görevden alındığına dair yazı ile haberdar oldu. Bu nedenle, Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde, gayrimeşru bir şekilde atanmış Rektör Melih Bulu’ya yönelik olarak düzenlenen direnişe katılmış olması ve bu direnişi belgelemesi nedeniyle görevden alındığı düşünülüyor. Bulu’nun 15 Temmuz’da görevden alınmasının ardından vekil olarak atanan Naci İnci, aynı gün Can Candan’ın, daha öncesinde de yine başka bir öğretim görevlisi olan Feyzi Erçin’in görevlerini sonlandıran yazılara imza atmıştı.”

'GÖREVİNE SON VERİLMESİ BENİ DEHŞETE DÜŞÜRDÜ'

Kampanyaya imzalarıyla katılanlar arasında film araştırmaları alanının önde gelen araştırmacıları, saygın film yapımcıları, yönetmenleri ve Sundance Film Festivali, Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali (IDFA) ve Birleşik Krallık’tan Sheffield Belgesel Film Festivali gibi uluslararası festivallerin yöneticileri de yer aldı. Candan'a sahip çıkan belgesel yönetmeni ve akademisyenler şunları söyledi:

New York City Üniversitesi’nin (CUNY) saygın öğretim üyelerinden film araştırmaları profesörü Alexandra Juhasz: “Can Candan’ın görevine son verilmesi beni dehşete düşürdü”.

Candan’ın lisans derecesini almış olduğu Hampshire College’ın profesörlerinden, film yönetmeni Abraham Ravett: “Can Candan hem Boğaziçi Üniversitesi hem Türkiye hem de tüm dünya için belgesel film alanında çok güçlü bir etkiye sahiptir. Yaptığı çalışmalarla saygıyı hak etmektedir ve derslerine geri dönmelidir.”

Sussex Üniversitesi Medya ve Film profesörü Alisa Lebow: “DocIstanbul’un kurucu üyelerinden ve uluslararası belgesel araştırmaları kongresi Visible Evidence’ın düzenleyicilerinden biri olarak Can Candan ile yakın bir çalışma arkadaşlığım oldu. Can Candan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışıyor olması sayesinde bu etkinliği üniversitenin Güney Kampüsünde gerçekleştirme fırsatını yakaladık. Can kadar kendini işine adamış bir eğitmen daha görmedim; mesleki ve kişisel dürüstlük anlayışı da benzersizdir. Görevinden alınması insafsızlıktır.”

MEKTUBUN TÜRKÇE TAM METNİ

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne
Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’na
Türkiye Yükseköğretim Kurulu’na

GÖREVİNE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE SON VERİLEN YÖNETMEN VE AKADEMİSYEN CAN CANDAN’I VE AKADEMİK ÖZGÜRLÜK VE ÖZERKLİK İÇİN MÜCADELE EDEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETİM ÜYELERİNİ DESTEKLİYORUZ.

Dünyaca tanınmış belgesel film yönetmeni Can Candan, Boğaziçi Üniversitesi’ne yeni atanan rektör vekili tarafından verilen hızlı bir kararla ve haksız bir şekilde görevinden alındı. Uzun yıllardır Türkiye’de akademik özerkliğin aktif savunuculuğunu yapan Candan, Boğaziçi Üniversitesi’ne hükümet tarafından politik gerekçelerle atanan rektöre karşı direnen öğrencilerin ve öğretim üyelerinin çabalarını da belgelemişti. Meşru olmayan bir şekilde atanmış olan rektör, altı aylık bir direnişin sonunda nihayet görevden alındı fakat bu görevden almanın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra vekil olarak görevi devralan yeni rektör, bugüne kadar güçlü bir muhalif duruş sergilemiş olan iki öğretim görevlisinin sözleşmelerini hiç vakit kaybetmeden feshederek, intikam alma niyetini ortaya koydu. Bu iki isimden biri de Can Candan.

1989’dan beri birçok film yapmış olan Candan’ın çalışmaları uluslararası festivallerde, sempozyumlarda, okullarda, üniversitelerde, sanat galerilerinde, sinemalarda ve televizyonlarda gösterildi. Candan, ABD’de ve Türkiye’de hem üniversitelerde hem de medya eğitim merkezlerinde film konusunda dersler verdi ve atölye çalışmaları düzenledi. Candan, ayrıca, 2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Visible Evidence Uluslararası Belgesel Araştırmaları Kongresi’ni düzenleyen docİstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi’nin kurucu üyelerinden biridir.

Candan, 2007 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi’nde belgesel ve film yapımı konularında dersler vermiştir ve üniversitenin Film Araştırmaları Sertifika Programı’nın tek tam zamanlı öğretim görevlisidir. 2016 yılında, Dr. Suncem Koçer ile birlikte Kurdish Documentary Cinema in Turkey (Türkiye’de Kürt Belgesel Sineması) kitabının editörlüğünü üstlenmiştir. Koçer ile ortak çalışmaları, kısa süre içinde yayımlanacak olan Documentary Cultures in Turkey (Türkiye’nin Belgesel Kültürleri) başlıklı bir derleme kitabın hazırlığı ile devam etmektedir. Ayrıca Dr. Sonay Ban ile birlikte, Türkiye’de belgesel sinemanın tarihini konu alan ve Türkçe yayımlanacak yeni bir kitap üzerinde de çalışmaya devam etmektedir. Candan, ödüllü ve uluslararası ölçekte dağıtımı yapılan üç uzun metrajlı belgeselin yönetmenliğini yapmıştır: Duvarlar-Mauern-Walls (2000), Üç Saat (2008) ve Benim Çocuğum (2013). Şu an, Nükleer Alaturka başlıklı dördüncü uzun metraj belgeseli üzerinde çalışmaya devam etmektedir.

Uluslararası akademisyenler, film yönetmenleri, sanatçılar ve kültür sanat çalışanları camiası Can Candan’ın yanındadır; akademinin ve film yönetmenleri camiasının bu değerli üyesinin görevden alınması gibi düşmanca bir hareketi kınamaktadır. Ayrıca, üniversitelerine uygunsuz bir yolla dayatılan yönetime karşı cesurca direnen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerin, hem kendi kurumlarında hem de Türkiye’nin bütününde akademik özgürlüğü savunmak için verdikleri mücadeleyi desteklemektedir.