Öncelikle şunu soralım, bu halkı aşağılama yetkisini nereden aldınız? Kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz ki bu halkı hakir görüyorsunuz? Arada nasıl bir hiyerarşiyi kendinize hak görüyorsunuz?

Bu halkın üstünde nasıl bir emeğiniz var da beklentiniz olsun?

Türkiye sosyolojisinden hiç mi haberiniz yok?

Secim sonuçlarının nasıl olmasını isterdiniz? Kazanmak mı istiyordunuz?

İyi de nasıl? Hangi çalışmayla, hangi örgütlülükle, hangi gelecek planlamasıyla?

Evet, bazı şeyleri gönül ister, ister de realite öyle değil.

Bu halk bilge bir halktır.

Herkese bir ayar vermiştir.

Öncelikle halk her türlü baskı ve zulme rağmen HDP’ye sahip çıkmıştır. Bu şu anlama gelir. Ey iktidar artık yeter! HDP siyasetini dövme, vurma, kırma, hapsetme, terörize etme, ötekileştirme. Senin yaptığın tüm karşıt propaganda, sivri dilin ve güvenlikçi politikaların boşuna. Bir Kürt realitesi var ve bu realite ile uzlaş, demokratik bir yol bul.

HDP’ye ise halk şunu demiştir.

Merak etme kardeş, sandıklar taşınsa da, Suruç’ta üstümüze kurşun yağsa da, senin tarafında olduğumuz için tutuklansak da, seni bırakmayacağız. Sen de mecliste demokratik çözümü ve barışı zorla.

Bu net bir mesajdır.

Yoksa CHP’liler oy vermiş de, HDP barajı geçmiş de bunlar hikaye. Seçim bitti, artık taraftar holigan söylemine gerek yok.

Bu halk Muharrem İnce performansını ödüllendirmiştir.

Birçok şey söylenebilir İnce hakkında. Lakin şu gerçek ki, adam büyük bir performans sergiledi. Bu da partisinden 8 puan gibi devasa bir farkla oy almasını sağladı.

Bu halk CHP’ye güzel bir not verdi. CHP devlet tarafından bu halka sol diye yutturulmuş bir partidir. Seçim barajı nedeniyle de birçok dinamik bu partiye mahkûm edilmiştir. CHP eleştirisini AKP’lilerin yaptığı gibi, yok cami kapatmış, yok Kuran kurslarını kapatmış, yok başörtüne el uzatmış gibi ucuzca eleştirmek holiganlık.

Bu parti kimliksiz, pusulasız bir partidir. Seçim barajı nedeniyle kendine önemli bir kitleyi mahkum etmiş, delege borsası ve klikler savaşı içinde acayip şey burası.

Türkiye’de sosyal demokrasinin önünü tıkayan ve sol bir seçeneğin yeşermesini engelleyen bir parti.

Lakin el mahkûm, milyonlarca namuslu, sosyal demokrat vatandaş, bu partide hamallık yapmakta. Elitlerin koltuk sevdasına, elitlerin koltuk kavgasına.

CHP’ye bu halk değiş, sosyal demokrat ol, bu toprakların partisi ol, anla, dinle, tanı emekten yana ol. Solcu ol demiştir.

Bu halkın MHP’ye oy vermesi kadar normal bir şey yoktur.

Çünkü MHP artık hükümet ortağıdır bu da iktidar nimetlerinden yararlanma ve kadrolaşma demektir. Bunca yıldır bürokraside kaybettiği koltukları geri almak için çalışacaktır. Bu bilinç doğal olarak oya yansımıştır.

Meral Akşener partisi neden bu kadar oy aldı tam anlayamadım. Çünkü yeni bir cümle kurmuyor. Bir politik zemini de yok. Muhtemelen halk, merkez sağ bir partiyi yedekte tutma ihtiyacı duymuştur.

Gelelim AKP’ye.

AKP ile Tayyip Erdoğan oyu arasında ciddi bir fark vardır. Halk Erdoğan’dan vazgeçmedi ama ciddi bir şekilde AKP’yi cezalandırdı.

Tayyip Erdoğan acayip bir siyasal figür. Bu ülkenin en faşist adamı, bu ülkenin en demokrat adamı, en İslamcı, en haramzade, en büyük Kürt düşmanı, en büyük Kürt dostu, en büyük işçi düşmanı zengin sever, en büyük sosyal adaletçi. Herkes bir şey diyebilir hakkında. Ki tüm boşlukları şimdiye dek doldurmuştu.

Uzun hikaye, Tayyip Erdoğan’ın halk karşısındaki karşılığı. Bunu oturup analiz etmek lazım. Bu kadar sosyolog akademisyen var. Cümleyi onlar kurmalı.

Lakin şunu diyebilirim ki sadece bu hastaneler meselesinden dolayı yüzde on oy almıştır. Halkın ihtiyaçlarını biliyor. Bu meseleyi küçümsemeyin. Daha ileri bir vaat çıtası oluşturulmalı.

Saadet Partisi biraz daha oy alsaydı moral motivasyon açısından iyi olurdu.

Sonuçta seçimler oldu, bitti.

Türkiye büyük bir ülkedir. Bu ülkede Çankaya, Konak, Kadıköy de var, Çankırı, Bayburt, Kütahya da. Evet Diyarbakır, Van, Hakkari ve de Tunceli de var.

Bu bütünlük ve çeşitlilik içinde düşünmek gerekir.

Adil bir secim olmadı. Normal, eskiden de öyle idi. Lakin şimdi daha fazla adaletsizlik var.

Seçim güvenliği problemli, alavere dalavere her şey oldu, amenna ama oylar arasında uçurum var. Bunu iyi bilmek gerekir.

Tüm bu değerlendirmelerden, şuraya varıyorum. Gelecek çok iyi olacak. Kimse tek başına bu süreçte kazanamaz. Birleşmek gerekir. Geniş toplumsal kesimlerle birleşmenin birlikte hareket etmenin zamanıdır.

Bu ülkenin kurtuluşunun, Sol, Kürt ve İslamcı dinamiklerden geçtiğini hayat bir kez daha tasdik etti.

Dipnot: Eğer yeni dönemde baskı ve zülüm artarsa ki, öyle görülüyor, bunu boşa çıkaracak demokratik müdahaleler yapılmalı.

Keyfi baskı ve zulüm karşısına kitlesel karşı koyuşlar sergilenmeli. Demokrasi alanının genişletilmesi için muhalefetin birlikte bir dizi demokratik eylemler organize etmesi gerekir. Devletleşen Erdoğan hükümeti hukuka riayet etmelidir.

Aktif bir muhalefet demokrasi ve hukuk zeminini zorlayabilir.

Çünkü Türkiye’nin yarısı biziz.