Birleşik Krallık’ın yurt dışında insan hakları ve demokrasi başlıkları altında geçtiğimiz yıl yürüttüğü faaliyetlerin değerlendirildiği ve Dışişleri ve Kalkınma Bakanlığı (FCDO) tarafından hazırlanan “Yıllık İnsan Hakları ve Demokrasi Raporu-2020” Parlamento’ya sunularak yayımlandı.

Evrensel’den Özden Dinç’in haberine göre, Raporda pandeminin 2020 yılında otoriter yönetimlerin elini güçlendirdiği ve dünya çapında “çok vahim insan hakları ihlalleri”nin yaşandığı belirtiliyor.

Dışişleri Bakanlığının insan hakları savunucularını desteklemeye 2020’de de devam ettiğinin vurgulandığı raporda bu bağlamda yargı süreçlerinin takip edildiği ve İran, Kolombiya, Tayland gibi konunun muhatabı ülkelerle görüşmeler yapıldığı ifade ediliyor.

Sıralanan ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.

RAPORDA TÜRKİYE İLE İLGİLİ NELER SÖYLENİYOR?

Raporun “İnsan Hakları ve Demokrasi Açısından Öncelikli Temalar” isimli ilk bölümünde; “İnsan Hakları Savunucuları”, “Sivil Topluma Yönelik Kısıtlamalar”, “Kalkınma için Bağımsız Medyanın Korunması (PRIMED)” ve “LGBT+ Hakları” başlıkları altında 2020’de Türkiye’deki insan hakları durumuna değiniliyor.    

Türkiye’de insan hakları savunucularının, yaptıkları iş nedeniyle sıklıkla “ağır terörle mücadele kanunu” marifetiyle hedef haline geldiğinin ifade edildiği “İnsan Hakları Savunucuları” alt başlığında, önde gelen hak savunucularının yargılandığı davalarda Birleşik Krallık dışişleri bakanlığı görevlilerinin duruşmalara katıldığı ve bazı davalarda da Türk hükümetiyle bakanlık düzeyinde temas kurulduğu belirtiliyor.

SİVİL TOPLUMA YÖNELİK KISITLAMALAR SÜRÜYOR

Sivil topluma yönelik kısıtlamaların 2020’de de devam ettiğinin belirtildiği bir diğer alt başlıkta, sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin hükümet tarafından inceleme konusunda yapıldığından bahsediliyor.

Birleşik Krallık’ın bir dizi sivil toplum örgütüne maddi destek sunmanın yanısıra büyükelçilik yerleşkelerinde, basın özgürlüğü ve internette yer alan içerikler hakkındaki yasal düzenlemeler gibi konulardaki panellere ev sahipliği yaptığı ifade ediliyor.

Bakanlık ayrıca sosyal medya konusunda yapılan yasal düzenlemenin “şeffaf ve hakkaniyetli” şekilde uygulanması konusunda Türk hükümetine çağrıda bulunulduğuna değiniyor. Bu bağlamda Birleşik Krallık’ın Türkiye’nin gazetecilere yönelik tutumu nedeniyle taşıdığı endişenin hükümete -Bakanlık düzeyinde- iletildiği de vurgulanıyor. 

Türkiye’de Onur Yürüyüşlerinin yasaklandığından ve beraberinde LGBT+ konusundaki kültürel faaliyetlerin engellendiğinden bahsedilen kısımda Birleşik Krallık’ın Türk yetkililerle yasakların kaldırılması konusunda görüşmeye devam ettiği belirtiliyor. 

DEMİRTAŞ VE KAVALA SERBEST BIRAKILSIN

Raporun “İnsan Hakları ve Çok Taraflı Sistem” başlıklı ikinci bölümünde ise, Birleşik Krallık’ın Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden birisi olduğuna dikkat çekiliyor. 

Türkiye’nin -insan hakları aktivistleri ve muhalif politikacılar konusunda- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (ECtHR) kararlarını “uygulamada gecikmesi” nedeniyle duyulan endişenin ilgili mercilere iletildiği belirtiliyor.

Bu kapsamda Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın ivedilikle serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunulduğu da ifade ediliyor.

SURİYE’DE TÜRKİYE’NİN KONTROLÜNDEKİ BÖLGEDE BOMBARDIMANLARDA SİVİLLER ÖLÜYOR

Son olarak raporun ikinci bölümünde “Suriye” alt başlığı altında, ülkenin Türkiye’nin kontrolü altında bulunan kuzey-batı bölgesinde bombardımanlar ve füze saldırılarında sivillerin öldüğü ifade ediliyor.  Birleşmiş Milletler Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nun (CoI) Eylül 2020 tarihli raporuna atıfta bulunulan bölümde, Türkiye tarafından desteklenen Suriye Milli Ordusu’nun (eski adıyla Özgür Suriye Ordusu-ÖSO) adam kaçırma, yağma ve tecavüz gibi suçlar işlediğinin iddia edildiği belirtiliyor. Raporda tüm bu suçların Kürtlerin nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu bölgelerde işlendiğine dikkat çekiliyor ve Türkiye’nin suçlamaları reddettiği belirtiliyor.