Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Khuade Adnan’ın başına gelenlerin neden başkalarının değil de onun başına geldiğini sufleleyen bir yazı yazmıştım.
 (http://www.cherkessia.net/author_article_detail.php?article_id=4063)

Yazıya pek kimsenin itiraz etmemiş olması, Adnan’ın dönüşçü popülasyon arasında sahiden steril, idealist bir Çerkeslik izi sürdüğünü de göstermişti sanırım. Bu konuda kazara bir “sabıkası” olsa sosyal medya platformlarında defalarca ve iştahla afişe edenleri olurdu şüphesiz. Hatta bu kadarını ben de bilmiyordum. Sevgili Şalaxo Ragıp’dan ve ona daha yakın insanlardan öğrendiklerimdi bunlar. O yazıya sadece Adnan itiraz etmişti ''sıbğavçıtağ a si şıpxh'' (utandırdın beni kardeşim) diye.
***
21 Mayıs 2016 Cumartesi günü Rusya konsolosluğu önünde yaptığımız basın açıklamasına Gemlik’ten kalkıp gelen bir genç sordu “abla sık sık sosyal medyada okuyoruz Adnan Abi’nin sıkıntılarını ama kimdir ve neden bunlar onun başına geliyor bilmiyoruz” diye. Kısaca yeni bir özet yapalım, sonra polisiyemize devam edelim.

Khuade Adnan Biga’lı Bjeduğ bir ailenin 1964 doğumlu oğlu. 1988’de Erzurum’da üniversitede Biyoloji eğitimi alırken 3. sınıftan okulu bırakıyor. Zira aklına Çerkesya sevdası düşmüş artık iflah olmuyor. Bir müddet Ankara Çerkes derneğinde takılıyor. Oranın çaycısı, getir götürcüsü her işe koşan genç delikanlısı bizim tabirle ‘oftabğe” yani bir nevi gönüllü çıraklık. Daha sonra Güney’de bir otelde çalışıp biriktirdiği 300 dolar ile 1989‘da Çerkesya’nın yolunu tutuyor. Ve orada yerleşik olup çifte vatandaşlık alan Türkiye’den giden ilk dönüşçü oluyor. İlk zamanlar akrabası Khuade Adam ona sahip çıkıyor. Çeşitli işlerde çalışıyor sonra ticarete karar kılıyor. Nalçikli güzeller güzeli Kaberdey bir kızla evleniyor.

Adıgeysk kasabasına yerleşiyor. Kızı ve oğlu orada doğuyor. Onlar ilkokulu bitirinceye kadar o kasabada kalıyor. Zira çocuklarının çok iyi Çerkesce öğrenmesini önemsiyor. Maykop’da bunun mümkün olmadığını biliyor. Halı ticaretinde başarılı oluyor. 90’lı senelerin sonunda “Çerkesya” etiketiyle bir halı piyasaya sürüyor. İnanılmaz satış grafiği yakalıyor. Peşpeşe mağazalar açıyor. Krasnodar’da, Maykop’da, Adıgeysk’de. Kısacası zengin ve itibarlı olmayı başarıyor. 2007’de Maykop’a geliyor. Maykopskaya caddesinde özenerek yaptırdığı yeni evine taşınıyor. Maykop merkez mağazadaki ofisinden idare ediyor diğer işletmelerini.

Tüm bunlar olup biterken hem Adıgeysk’de hem de Maykop’ta Khaselerde ve toplumsal organizasyonlarda görev alıyor. Ulusal dertleri, suskunlukları, kimin neyi neden söyleyemediğini görüyor. Türkiye’de konuşabilen bir internet mecrasının gerekli olduğunu görüyor. 2009’da Şalaxo Ragıp ve Jade Wumar ile beraber Cherkessia.net sitesini kuruyorlar. Site kısa sürede o zamanki Çerkesya gençlerinin popüler sitesi Elot.ru çizgisine yerleşiyor. Yazılmayanı yazmak, görülmeyeni görmek üzerine yayıncılık yapılıyor. Ve bazı iletişim kazalarına rağmen Çerkesya aktivist söylemi üzerinden belli bir yayın çizgisine oturmayı başarıyor.

Ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Tuhaf polisiyelerin ardı arkası kesilmiyor. Önemli kırılma 2013 senesi Aralık ayında oluyor. Kamuoyunda Krasnodar tutuklamaları olarak geçen kovuşturma zinciri. Khuade Adnan'ın evi talan ediliyor, bilgisayarlarına, şahsi eşyalarına el konuluyor, gözaltına alınıyor bir grup Çerkes aktivist ile beraber. (http://www.cherkessia.net/author_article_detail.php?article_id=3825)

Krasnodar tutuklamaları sonrası Khuade Adnan'a yapılan yıldırma ve hukuksuzluk hız kesmiyor. Maykop’daki mağazası sürekli izlemede tutuluyor. Her fırsatta taciz yolu bulunuyor. 2015 Aralık ayında Türkiye Rusya uçak kriz sonrası yine ilk kurban Adnan oluyor. Uydurma suçlamalarla kızı ve mağaza çalışanı ile beraber 15 gün hapis cezasına çarptırılıyor. (http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6850)

Yetmiyor. Adnan’a yapılan kumpasların pik yaptığı yeni bir rezalet yaşanıyor.
2 Şubat 2016’da direkt başkan Thakuşin Aslan’a bağlı olan Adıgey cumhuriyeti resmi yayın organlarından biri olan “Sovyetskaya Adıgeya” gazetesi Khuade Adnan’ı hedef gösteren iki tam sayfa makale yayınlıyor. Makalenin adı FSB’nin başrolde olduğu tuhaf polisiye zincirine cuk oturuyor. “Kırmızı halılar üzerinde düşmanlık” (http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6885)
 
Adnan ve Maykop Adıge Khase vakit kaybetmeden “Sovyetskaya Adıgeya” gazetesini mahkemeye veriyor. (http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6894)-(http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6896) Sonuç takipsizlik.

Bitmedi. Daha sonra youtube’ta bir video yayınlanıyor. ''Maykopskaya Palmira'' etiketi ile. Adnan’ın mağazasına giren çıkan insanların görüntüleri James Bond ajan filmi müzikleri ile servis ediliyor.



Maykop ahalisinden Türkiyeli kimi repetriyantların bu videoyu eğleşme amaçlı birbirine yollaması, mavra yapması. Her gün sokakta, çarşıda pazarda, düğünde gördükleri, kendilerine iradi zararı dokunmamış bir Çerkes’i itibarsızlaştırma yarışı. Sosyolojik çürümenin adeta dip yapması.

Son tuhaf rezalet 5 Mayıs’ta sahneye konuyor. Önce ehliyetsiz araba kullanmaktan jet hızıyla yargılanıyor ve 15 günlük hapis cezası alıyor. (http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6946) - (http://cherkessia.net/news_detail.php?id=6958.) Daha sonra görevli polise rüşvet vermeye teşebbüs suçlaması ile 8 yıl hapis istemiyle dava açılıyor. Ve davanın görüleceği 18 Temmuz tarihine kadar kalacağı Krasnodar yakınlarındaki Tlewusten Hable cezaevine naklediliyor. O günlerde (9 Mayıs) Çerkesya Yurtseverleri, Rusya’nın Khuade Adnan'a yönelik hukuk dışı uygulamaları nedeniyle önde gelen uluslararası insan hakları örgütlerine başvuruyor. (Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, İnsan Hakları Vakfı ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu) (http://www.cherkessia.net/bakisacimiz.php?id=3402)

21 Mayıs 2016 da Çerkesya Yurtseverleri Rusya konsolosluğu önünde yaptıkları basın açıklaması eyleminde Khuade olayını işliyor. (http://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=6960)
 
Adnan Khuade, koşulları son derece kötü bir hapishane olmakla ünlü Tlewusten Hable cezaevinde ilk duruşma tarihi olan 18 Temmuz’a kadar tutuklu kalacak. 18 Temmuz’da polise rüşvet vermeye teşebbüs suçlaması ile 8 yıl hapsi istenen mahkemeye çıkacak.
***
Bir tuhaf Çerkesya polisiyesinin kronolojik dökümü burada bitiyor.

Peki bu deli saçması tuhaf polisiyenin finalinde Çerkesya’dan veya içinden yetişip çıktığı Türkiye Çerkes ahalisinden Adnan Khuade için bir ses çıktı mı?

Çerkesya cenahından, Maykop Adıge Khase ile Nartpress sitesi çevresinden bazı girişimler olduğu biliniyor. Dönüşçülerin ise, dönüş kavramı açısından neredeyse simge bir isim olan Khuade Adnan hakkında tek söz edememeleri bizim anladığımız bir şey olsa da, acaba kendi vicdanlarına bunu anlatabiliyorlar mı? Oysa en azından Adnan’ın suçlu olmadığını bir kez olsun söyleyebilmek erdemi size daha çok yakışmaz mıydı?

Khuade Adnan eline silah mı aldı? Yasa dışı örgüt mü kurdu? Rusya’daki yaşam kanunlarının hangisini ihlal etti? Ahlaki- sosyal- iktisadi nereden bakarsanız bakın sizin başınızı önünüze eğdirecek ne yaptı? Tersine bu gibi konularda kimsenin gerisinde değil, önünde bildiğim.

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK GÜNAHTIR
 
Harper Lee “Bülbülü Öldürmek” adlı şahane kitabında, “bülbülü öldürmek günahtır, insanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir“ der. Adnan Khuade doğru bildikleri konusunda içini dökmekten başka ne yaptı? Ve yine kitabın bir yerinde “Başka insanların yüzüne bakabilmek için, ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır” diye seslenir.

Biraz da bu tarafa bakalım: Türkiye’de onu çok iyi tanıyan ve Çerkes kurumlarının içinde yetkili-etkili sıfatlarla bulunan insanlar derin bir narkoz uykusuna mı yattılar? İsimlerinin sonu çerkes-dernek- fed-parti v.b fiyakalı tanımlarla biten kurumların dut yemiş bülbül misali susmalarına ne demeli?

Her rutin gündemde konsolos randevusu talep etmekte mahir kurum temsilcileri, hep beraber uzaklara seyahate mi çıktılar? Peki, kedisi kaybolsa soluğu Rusya konsolosluğunun önünde alıp ''Rusya’yı Kafkasya’dan defeden'' “koğu tlıxuj" (kapı arkası kahramanı) pek etkili insanlara ne oldu?

Türkiye'deki Çerkes okuryazarları arasından Erhan Hapae, İmdat Kip ve Canberk Apiş dışında Adnan konusunda kimsenin kalem oynatmamasını neye yormalı?

Adnan Khuade olayı kişisel gadre uğramışlığın çok ötesinde biliyoruz ki. Sadece onun ve arkadaşlarının sorunuymuş gibi görmek ''gua wored-gariban avuntusu''ndan başka bir şey olmaz. Ona yapılanlar her diasporalının suratına atılmış, hakaret vasfı yüksek bir tokat değil de ne? Ve içinde zerre çerkeslik duygusu olan birinin bundan en azından rahatsız olmaması mümkün mü?

Peki ne oldu da korku filmlerinin yardımcı oyuncuları gibi hükümsüz kaldınız? Yoksa bu tuhaf Çerkesya polisiyesi ezberlerinizi mi bozdu?