Adalet sistemi dediğimiz mekanizma herkese eşit dağıtılmadığı anda sorunlar oluşur. Doğal olarak bazı bireyler için bu durumda bu mekanizma birer işkence aletine dönüşebilir. Ve bu uğurda çekilen azap da hiç de azımsanacak gibi değildir.

Soru şu: Kanunlar adil olalım adı altında bireylere farklı muameleler sergileyebilir mi?

Adil olalım ama bunu nasıl yapalım, işte sorunda burada ortaya çıkıyor.

Geleneklere göre mi?

İnançlara göre mi?

Cinsiyete göre mi?

Hayvanları ve doğayı yok mu sayalım?

Yoksa evrensel hukuk denilen normlara göre mi?

Ben bir hukukçu değilim, hukuk gözünde bunun nasıl işlendiğini de bilmiyorum. Ancak bir birey olarak, bir yurttaş olarak buna kafa yorabilirim. Sadece yaşadığım ülkenin de değil, başka zamanlardaki başka ülkelerin hukuk sistemine bile.

Ülkeler kendi yasalarını uygularlar, evrensel hukuk dediğimiz yapının yasalarını hiç umursamayabilirler de, bunu arzu eden ben değilim, hatta dünyadaki en gelişmiş ülkenin hukuk normlarında yaşamak en büyük hayalim, şimdilik bunlar maalesef bana ve yaşadığım coğrafyaya uzak.

Gelelim konumuza. Aslında Soheil Beiraghi'nin yönettiği "Araghe Sard" filmi basit bir film, yani demek istediğim, öyle büyük teknolojilerin kullanıldığı ya da sınırsız masrafların yapıldığı bir film değil. Şunu da eklemeliyim: Filmin teknik nedenlerden ya da yönetmenin veya oyuncuların performansından kaynaklı öyle ciddi bir aksaklığını da fark etmiş değilim. Sadece İran'daki sinemaya getirilmiş kısıtlamalardan dolayı evliliklerinin bitme aşamasındaki kadının kocasıyla olan cinsel ilişkilerinin verilmemesi ve bir cinsel birlikteliliğin yaşandığını (kocaya verilen bir tür rüşvet) ancak kadının dişlerini hızlı hızlı ve bastırarak fırçalamasından anladığımız sahnesi hariç. Tabii bu durum aklımıza başka kuşkular da düşürmüyor değil. Kadının kocasından tiksinmesinin yanı sıra erkeklerden de artık cinsel anlamda tiksiniyor olabileceği gerçeği gibi.

Afrooz İran'da kadın futbol milli takımının kaptanıdır. Takım, Aysa Ülkeleri Kupası finaline kalmıştır. Malezya'da olan turnuvaya gitme niyetindeyken kocasının onun ülke dışına çıkmasını yasakladığını öğrenir ve hikayemiz de böylece başlar.

Afrooz futbol oynamak istiyor, yaşının da sınırda olduğunun farkında ve bu fırsatı doğal olarak kaçırmak istemiyor. Kocası ise ataerkil bir toplumun özelliklerini bünyesinde barındırıyor ve kadının erkeğin çizdiği sınırın dışına çıkmasına müsaade etmiyor.

Kocası: "Söyleyecek bir şey yok. Onaylamıyorum ve onaylamayacağım."

Afrooz: "Ben on bir yıldır futbol oynuyorum ama onunla ise sekiz yıldır beraberim. İşimin ne olduğunu biliyordu ama asla karşı çıkmıyordu. Hatta ben küçük kulüplerde oynarken benimle gurur bile duyardı. Ama milli takım kaptanı olduğum gün tamamen değişti. Bana kusurlar bulmaya çalıştı. Sanki sadece onun istediği kadar ilerlememi istiyordu."

Bu finale katılmak için kocasına boşanma davası açan Afrooz'un tüm çabaları boşuna oluyor, mahkeme salonunda kadına adil olmaya çalışan yargıcın iyi niyetine rağmen, zira kanunlar böyle diyor. Kocası da kanunların kendisinden yana olduğunu çok iyi biliyor ve bundan faydalanmayı da sonuna kadar istiyor.

Sonuç olarak film İran'da ve bir kadın ile kocası arasındaki ilişkiyi konu edinmiş gibi gözükse de aslında yasaların bireylere cinsiyetinden ya da başka nedenlerden dolayı ayrıcalık tanıdığı takdirde ortaya çıkaracağı sorunları ve adaletin mahkeme salonundaki herkese eşit dağıtılmadığı sürece bu yasaların birilerinin elinde nasıl da korkunç bir işkence aletine dönüşebileceğini göstermesi bakımından önemli.

Filmin Künyesi

Yönetmen: Soheil Beiraghi

Senaryo: Soheil Beiraghi

Oyuncular: Amir Jadidi, Baran Kosari, Hoda Zeinolabedin, Leili Rashidi

Yapım: 2018, İran