Bingöl’de Ermeni Soykırımı’ndan geriye kalan kültürel zenginlikler bir bir siliniyor. İbadet yerlerinin çoğu yıkılırken, ayakta durmayı başaran yapılar ise ahır olarak kullanılıyor.  

Bingöl’ün Kiğı, Sancak, Adaklı ve Solhan ilçelerindeki Ermeni yerleşim yerleri, ibadet merkezleri ve tüm kültürel zenginliklerin izleri dahi siliniyor. Birçok yapı ya yıkılmış ya da farklı bir yapıya dönüştürülmüş.
 
YAPILAR AHIR OLARAK KULLANILMIŞ 
 
Bazı yapıların ise kitabeleri yerinden sökülmüş, ahır olarak kullanılmış ya da kapısına kilit vurulmuş. Bölgede Ermenilerden kalan çeşmeler kullanılıyor sadece. Ermenilerin yerleşim yerlerinden biri olan Adaklı ilçe merkezinde bulunan ve yapım tarihi bilinmeyen kilise, kentteki yıkılmayan kiliselerden biri. Yapının yanına bir camii ve üzerine bir Kuran kursu inşa edilmiş. İlçe halkı tarafından sadece bir zamanlar Ermenilerin ibadet yeri olarak kullanıldığı bilinen yapının adı ise bilinmiyor. Kilisenin tek katlı olduğu düşünülüyor. 
 
Kilisenin hemen altında 3 gözü olan bir de çeşme bulunuyor. Su kaynağının nereden geldiği bilinmeyen çeşmenin yan tarafında bir kapı bulunduğu ve kapıdan girildiğinde içeride bir odanın olduğu görülüyor. Bölge halkı buranın soğuk hava deposu olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor. Kilise ile çeşme birbirine bitişik durumda. Çeşme suyu bu kilisenin altından geçiyor.
 
KİTABESİ SÖKÜLMÜŞ
 
Arjin Dilek Öncel ve Aydın Atay'ın Mezopotamya Ajansı'da yer aşan haberine göre, artık yerinde bulunmayan kilisenin kitabesinin yeri tahta ile kapatılmış. İlçe merkezinde 2 ayrı yerde daha kilisenin olduğu; ama zamanla korunmadığı için yıkıldığı, sadece buranın ayakta kaldığı biliniyor.
 
Bölge halkı kilisenin yıkılan yerlerinin defineciler tarafından tahrip edildiği, ancak cami yapıldıktan sonra bu yapıya bir daha dokunulmadığını aktardı. Defineciler, Yurttaş, “Define mi arıyorsunuz orada ?” sorusuyla karşılaşıyoruz. Gazeteci olduğumuzu inandıramasak da kilisede altın bulmamız durumunda 2 altını da kendisiyle paylaşmamızı istedikten sonra bize yolu tarif ediyor.  Yol boyu görünen çeşmeler ile bazı evlerin taşları ve mimarileri, Ermenilerin bu topraklarda uzun yıllar yaşadıklarını gösteriyor. 
 
CERMAĞ’DAN ÇANAKÇI’YA SİLİNEN ERMENİ İZLERİ
 
Daha sonra Adaklı’da, Ermenilerin Cermağ dedikleri, daha sonra Zermağ olarak değiştirilen, halk arasında Yel Değirmeni olarak bilinen köye gidiyoruz. Ermeni yerleşkesi olan Zermağ’da, bir Ermeni Kilisesi bulunuyor. Kilisenin etrafındaki yerleşim yeri ise terk edilmiş.  Zermağ’da 1980’de toprak kayması sonucu toprak altında kalan aynı aileden 10 kişinin yaşamını yitirmesi sonucu köyün boşaltıldığını öğreniyoruz.  
 
19’uncu yüzyılda 100 hanesi Ermenilerden, 15 hanesi de Kürtlerden oluşan Zermağ’daki Ermeni Kilisesi, Bingöl’de ayakta duran sayılı kiliselerden biri. Ancak kilise bir harabeyi andırıyor.  Ermenilerin sürgüne gönderilmesinden sonra bir süre definecilerin uğrak yeri olan kilise, temellerindeki kazılardan kaynaklı şimdi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. 
 
Kilise uzun yıllar köyde yaşayan Müslümanlar tarafından ahır olarak kullanılıyor. Köyün boşaltılmasıyla birlikte kilise harabeye dönmüş bir vaziyette duruyor.    
 
YARASA YUVASI OLMUŞ BİR KİLİSE
 
Defineciler tarafından delik deşik edilen kilisede şimdilerde binlerce yarasa yuva yapmış. Kilisenin sütunları ayakta duruyor ancak sütunların ve duvar diplerinin kazılması kiliseyi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmış. Heyelandan sonra yakın bir köye taşınan köylüler, ısrarla kilisenin bir sahibinin olduğunu belirtiyor. Daha sonra kiliseye yakın bir noktada evi olanlar ve oralara ürün eken bazı köylülerin kilise üzerinde hak iddiasında bulunduğunu öğreniyoruz. 
 
Köyde Ermenilere ait 10’a yakın ev bulunuyor. Yıkık durumda olan evler dışında bir de kümbet bir ev var. 4 penceresi olan yapının içindeki mezar dikkatimizi çekiyor. Yusuf Harputi adında bir alime ait olan türbe, Ermeni mezarlığının üzerine yapılmış.
 
Yıkılmaya yüz tutmuş bir başka kilise de Kiğı ilçesinde. Ermeni tehcirinden sonra yine hayvanların barındığı, kitabesi olmayan, sadece adının Surp Kevork olduğu bilinen kilise, 3 yıldır onarılmayı bekliyor.
 
VALİLİK RESTORE EDİLECEK DEDİ, 3 YIL OLDU
 
Uzun yıllar kaderine terk edilen Surp Kevork Kilisesi için 2015 yılında Bingöl Valiliği’nden önceki yıllarda yapılan açıklamada, kentin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çanakçı köyündeki Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda, kısa bir süre içerisinde restore edileceği bilgisi paylaşıldı. Valilik, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 31 Mayıs 2008 tarih ve 973 sayılı kararı ile Çanakçı Köyü Kilisesi adıyla tescil edildiğini, mülkiyetinin Maliye Hazinesi’ne kayıtlı söz konusu kiliseyle ilgili olarak, 2013 yılında köy muhtarının kilisenin koruma altına alınmasına dair dilekçenin değerlendirildiğini ve 2016 yılında restorasyonun başlayacağını belirtti. Ancak aradan geçen 3 yıla rağmen kilisede bir çalışma yapılmazken, her geçen gün biraz daha tahrip edilen kilise yok olmak üzere.
 
KURUL: BİZ DEĞİL, VALİLİK İLGİLENİYOR
 
Konuya ilişkin Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ise Bingöl’deki tarihi yapılarla ilgili sadece tescil etme ve proje sunma yetkililerin olduğunu, tarihi yapıları restore etmek için bütçelerinin olmadığını, bu yetkinin Bingöl Valiliği’nde olduğu bilgisini