Başbakan Binali Yıldırım, " Bu dönem başta bir şey söyledim,  dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız. Çalışmalarımız sürüyor, bundan sonra sürecek. Sadece Rusya ve Mısır’la sınırlı değil, Akdeniz ve Karadeniz’deki bütün komşularımızla ilişkilerimizi geliştirmek en önemli şiarımız olacak" ifadesini kullandı.

AKP grup toplantısında konuşan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu mübarek ramazan gününde olağan grup toplantımızda sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, hoş geldiniz. Mübarek günlerin sonuna yaklaşıyoruz, haftaya bugün bayramı idrak edeceğiz. Kıymetli milletvekilleri 65’nci hükümetin otuz altıncı günündeyiz.

Ramazan ayı boyunca kurucularımız, AK Parti yönetim teşkilatlarımız ve vatandaşlarımızla bir araya geldik. Van’da, Ağrı’da, Kütahya’da, Erzincan’da, Ankara’da on binlerce vatandaşlarımızla buluştuk. Ramazanın bereketinden hep birlikte istifade ettik. Şehitlerimizi, bugün artık aramızda bulunmayan gazilerimizi şükranla anıyoruz.

İşimiz hizmet, gücümüz millet dedik. Gereğini yaptık. Hamdolsun, dediklerimizi yapıyor, milletimizin desteğini de her daim yanımızda görüyoruz.

TÜRKİYE- İSRAİL ANLAŞMASI

Bildiğiniz gibi İsrail’le Mavi Marmara olayından bu yana kesilmiş olan diplomatik ilişkiler iki ülke arasında varılan mutabakatla normalleşme sürecine girdi. 31 Mayıs 2010, Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybeden şehitlerimizi, vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Bildiğiniz gibi bu mutabakat kolay olmadı. Özür, tazminat ve Gazze’ye erişimin Türkiye’nin kontrolünde kolaylaştırılması. 2013’te İsrail resmen özür diledi. Mutabakatın diğer iki şartı da dün varılan görüşmelerle, tamamlanmış oldu ve bugün imzalar atıldı.

Öncelikle Mavi Marmara şehitleri için tazminat talebi karşılanmış oldu. Nihayet, uzun ve yorucu görüşmeler sonucu varılan mutabakatla Türkiye öncülüğünde artık Filistinli kardeşlerimiz nefes alacak, Gazze’deki çile sona erecek.

İlk semeresi de cuma günü yola çıkacak insani yardım gemisidir. Kaba inşaatı biten hastane tamamlanacak. Organize sanayi bölgesi kurma çalışmalarını da hızlandıracağız.

Mutabakatla ilgili görüşmelerin bütün süreçlerinde Filistinli kardeşlerimizle, liderlerle devamlı iletişim halinde olduk, süreçleri kendileriyle paylaştık. Gelinen bu noktadan tabiatıyla memnunuz.

Süre gelen bir sorun çözüme kavuşturulmuştur. Türkiye Filistin halkının haklı davasını geçmişte olduğu gibi gelecekte de yanında olacaktır.

RUSYA İLE İLİŞKİLER

Herkes için huzur, barış ve esenlik diliyoruz. Zamanın akışı bazen olağanüstü gelişmeleri de gündeme getirebiliyor. Rusya’yla yaşanan sorunun çözümünde önemli gelişmeler olduğunu paylaşmak isterim.

Biz hem ekonomik, hem tarihi derinliği olan ilişkilerimizdeki talihsizlik gerilimin sona erdirilmesi için yapıcı bir tutum izledik. Dolaylı temaslar nihayet sonuç vermiş bulunuyor. Karşılıklı yazışmalar, Türkiye ve Rusya arasındaki buzların çözülmesini sağlamış gözüküyor.

Böylece Rusya’yla Türkiye arasında normalleşme sürecinin de başladığını söylüyorum. Her iki ülke halkı için de hayırlı, uğurlu olsun.

İşlerin bu noktasında birçok gayret var, emek var. Kardeşlerimiz, Kazakistan, Azerbaycan ve bölge ülkelerinin liderlerinin bu konudaki yoğun çabaları için şükranlarımızı sunuyoruz. Bu dönem başta bir şey söyledim,  dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız.

Çalışmalarımız sürüyor, bundan sonra sürecek. Sadece Rusya ve Mısır’lı sınırla değil, Akdeniz ve Karadeniz’deki bütün komşularımızla ilişkilerimizi geliştirmek en önemli şiarımız olacak.

Uluslararası camiada yoğun bir gündem var. Bildiğiniz gibi İngiliz halkı AB’den çıkma kararı aldı. Bu kararla birlikte AB yeni ve zorlu bir döneme girdi. AB bu mesajı iyi okuyarak bundan sonra kucaklayıcı bir vizyon ve gelecek arayışında olması hayati önem taşıyor.

Biz Türkiye olarak her zaman birliğin güçlenerek devamından yana olduk. İngiltere’deki referandumdan sonra kalmak isteyenler de gitmek isteyenler de Türkiye üzerinden ayrımcı söylemleri ihmal etmediler.

AB’yi var eden değerlerin düşmanları olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığına karşı mücadele  kararlılıkla sürdürülmelidir. AB bu konuda ne yazık ki yalnız değildir. Politik ve popülist eylemlerin vesilesi olmaya devam etmektedir. ABD’deki seçimler öncesinde de sıkça gördüğümüz İslam karşıtı eylemlerden de rahatsız olduğumuzu belirtmek isteriz.

İlgili bakanlarımız 30 Haziran’da Brüksel’de hazır bulunacak ve bir faslın açılışını gerçekleştirecekler. Bu faslın açılmasıyla birlikte AB yolunda çalışmalar daha da ivmelenecek, daha da hızlanmış olacaktır.

Türkiye teröre karşı çifte standartlı tutumları senelerdir herkesin yüzüne açık açık söylüyor. Türkiye demokrasi ve hukuk ilkesinden taviz vermeden terörle mücadeleyi sürdüren nadir ülkelerin başında geliyor.

Uluslararası toplum terörle mücadelede olduğu gibi göçmen meselesinde de iyi bir mücadele veremedi. Dünya kamuoyu maalesef sadece bu çabaları seyretmekle yetindi.  3 milyona yakın Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye BM’ye göre dünyada en fazla göçmen barındıran ülkedir.

AB ve ABD bu yüke omuz vermek zorundadır. Ahlaki ve vicdani sorumluluk gereği geleneklerimize uygun olarak 3 milyon kardeşimizin şartlarının iyileştirilmesi, barınma hizmetlerinin sağlanması gibi birçok alanda 11 milyar 700 milyon dolar bütçe kullandık. Uluslararası toplumun katkısı 512 milyon dolar.

Yılmak yok, yorulmak yok, yola devam. Arkadaşlar görüyorsunuz, benim kabahatim yok. Zamanı ekonomik kullanmak için elimden geleni yapıyorum ama gençler sağ olsun, bizim heyecanımıza heyecan katıyorlar. 

14 yılda ülkemizde yaptıklarımız AK Parti kadrolarının mutlak başarısıdır. Demokrasiden, hukuktan bir an ayrılmadık. Bütün kazanımlarımızı adilce, kardeşçe paylaşmayı önemsedik.

Öncelikle esnaf kardeşlerime seslenmek istiyorum. Esnaf ve sanatkarlarımızın borçlarının gecikmiş faizlerini tamamen siliyoruz. Geri kalan borçlarını da yeniden yapılandırıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun. 110 bin esnafımızın tamamını 400 trilyonluk yükten kurtarmış oluyoruz. Yani esnaflarımız borcun ana parasını ödeyecek, ayrıca bu ana para da yeniden taksitlendirilecek.

Hem de bir değil, birkaç müjdemiz de tarımla uğraşanlar için var. Türkiye tarımsal gelişmede çiftçilerimiz için yeni açılımlar getiriyoruz. Malum olduğu üzere ülke genelinde hububat hasadı devam ediyor. Toprak Mahsulleri alımlarına başladı.

Çiftçilerimiz isterse ürün bedellerinin tamamını alabilecek. Biz sizinle gurur duyuyoruz gençler. Uluslararası piyasaları yakından takip ediyoruz. Üreticilerimizin fiyatlardan memnun olması dolayısıyla Toprak Mahsulleri şu anda devreye girmiyor.

Konu vizyon olunca ana muhalefetin başkanının bu durumu anlamaması mazur görülebilir. Devletler ve uluslararası şirketler dünyada 200 milyon hektar tarım alanını değişik ülkelerde toprak kiraladı ya da satın aldı.

Biz nüfusumuzun 100 milyon, 150 milyona ulaşacağı günleri düşünerek buna göre adım atıyoruz. Muhalefet milli gelirin yüzde 10’unun çiftçiye ödenmediğini sürekli iddia eder. Be kardeşim, yasa haline getiren biziz.

Şimdi, meşhur hesap uzmanı, hesapla bakalım. Tarıma destek ne kadar? Kasadan konuşuruz kasadan. Ağustos ayı itibariyle ilçe ve ekilecek ürün listesini tek tek paylaşacağız. Toplulaştırma ve sulamayı birlikte ele alıyoruz. Sulama birliklerinin beceriksizlerini ortadan kaldıracağız.

İL VE İLÇE MÜFTÜLERİNE EVLENDİRME YETKİSİ

AK Parti hayatın her alanında ne ihtiyaç varsa çözüm üreten bir parti olmaya devam etti. Birinci müjdemiz, İçişleri’nde vatandaşlık hizmetlerinde devrim gibi düzenlemeler geliyor. Yapılan düzenlemelerle evlenme, ölüm gibi nüfus olaylarında nüfus müdürlüklerine gitmeye gerek kalmayacak.

Vatandaş bundan böyle mahkeme kararı olmadan, yanlış yazılımda olan adlarını değiştirecek. Soyadınızı beğenmiyorsunuz, değiştireceksiniz. Adınız hoşunuza gitmiyor, düzelteceksiniz. Muhtarlar ile il ve ilçe müftüleri evlendirme işlemlerini gerçekleştirebilecek artık.

Hiç merak etmeyin, o da olacak.

TURİZM

Turizmde beklediğimiz bir gelişme olmadı ancak bayram tatilinin erken açıklanması ve uzun tutulmasıyla buradaki boşluğun dolduğunu görüyoruz. Yüzde 80’in üzerinde doluluk var. İsrail ve Suriye’yle yeni gelişmelerle daha da dolacağını düşünüyoruz.

Orman yangınlarımız oldu. Allah’tan can kaybımız olmadı. Giden mal geri gelir ama giden can geri gelmez.