Küresel çapta salgına yol açan yeni korona virüsünün ilk kaynağı hâlâ tespit edilememişken, ABD’yle Çin arasındaki gerginlik de tırmanıyor. Amerikan yönetimi virüsün Çin’de bir laboratuvardan yayıldığı iddiasını ısrarla dile getirmeye, Çin de suçlamaları kesin bir dille reddetmeye devam ediyor.

Peki, virüsün kaynağı olduğu iddia edilen Wuhan Viroloji Enstitüsü hakkında neler biliniyor? Enstitü ne zaman ve ne amaçla kuruldu, hangi alanlarda çalışıyor?

ÇİN’DEKİ TEK BSL-4 LABORATUVARI

ABD Başkanı Donald Trump’ın suçlamalarının merkezindeki Wuhan Viroloji Enstitüsü, Çin devletinin yönetimindeki Bilim Akademisi’ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

Burası, Çin’in anakaradaki topraklarında bulunup, en yüksek biyogüvenlik seviyesi olan BSL-4 düzeyinde çalışan tek laboratuvar.

BSL-4 laboratuvarları, dünyanın en tehlikeli patojenleri üzerinde çalışmak üzere, en yüksek güvenlik seviyesinde tasarlanıyor.

Bu laboratuvarlarda, korona virüsleri gibi yüksek bulaş riski taşıyan, genellikle öldürücü olabilen ve güvenilir bir tedavisi bulunmayan patojenler inceleniyor.

FRANSA’NIN YARDIMIYLA İNŞA EDİLDİ

Wuhan’daki laboratuvar da, 2002-2003 yıllarında Çin ve diğer Asya ülkelerinde 774 kişinin ölümüne yol açan SARS virüsü salgınından sonra kuruldu.

Çin hükümeti, ülkeyi SARS benzeri olası salgınlara daha hazır hale getirmeyi, yeni patojenlere karşı antiviral ilaç ve aşılar geliştirebilecek türden bir BSL-4 laboratuvarına sahip olmayı istiyordu.

ÇİN’DE ULUSAL GURUR KAYNAĞI OLARAK SUNULDU

Laboratuvarın tasarımında ve inşaatında Fransa’dan yardım alındı; bina 2014’te tamamlansa da Wuhan Viroloji Enstitüsü ancak Ocak 2018’de operasyonel hale geldi.

Açılış töreni Çin medyasında ‘ulusal gurur’ olarak sunulurken, Pekin yönetimi de bu tarihte “Laboratuvar, ulusumuza uluslararası açıdan tam kapsamlı ve gelişmiş bir biyogüvenlik sistemi sağlayacak; Çinli bilim araştırmacıları, dünyanın en tehlikeli patojenlerini kendi laboratuvarlarında inceleyebilecek” açıklaması yapıyordu.

KORONA VİRÜSÜ UZMANI EKİP

O tarihten bu yana, yarasa mağaralarındaki araştırmaları nedeniyle ‘Çin’in yarasa kadını’ olarak tanınan ünlü virolog Şi Zhengli’nin liderliğinde, laboratuvarda yarasa kaynaklı çok sayıda korona virüsü incelendi. Şi’nin ekibi, yeni korona virüsüne dair araştırmalarda da ön saflarda yer aldı.

Ekip şubat ayında Nature dergisinde yayımlanan araştırmasında, yeni korona virüsünün daha önceden yine Çin’de görülen bir yarasa virüsünün genomuyla yüzde 96 oranında benzerlik taşıdığını kanıtladı. Söz konusu araştırma, Trump yönetiminin aksine yeni virüsün insan yapımı olmadığını vurgulayan bilim insanları tarafından referans makale olarak gösteriliyor.

Peki, yeni salgın konusunda Wuhan Viroloji Enstitüsü’ne dair şüphelerin sebebi ne? Enstitü’nün korona virüsler üzerinde çalışması ve yeni virüsün ilk ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen canlı hayvan pazarının sadece 12.8 kilometre uzağında bulunması, bir dizi komplo teorisini de beraberinde getirdi.

‘YARASANIN ISIRDIĞI ARAŞTIRMACI’, ‘BİYOLOJİK SİLAH’…

Daha Amerikan yönetimi bu iddiaları dillendirmeye başlamadan önce Çin sosyal medyasında ortaya atılan bir teoriye göre, laboratuvardaki bir araştırmacıyı üzerinde çalıştığı yarasa ısırmış ve virüs insanlara böyle bulaşmıştı. Daha iddialı bir komplo teorisindeyse, laboratuvarın biyolojik silah geliştirmek amacıyla Çin ordusuyla çalıştığı ve virüsün bu süreçte yanlışlıkla sızdığı öne sürülüyordu.

‘HAYATIM ÜZERİNE YEMİN EDERİM, İLGİMİZ YOK’

Kimliği bilinmeyen kişilerin yönettiği çeşitli sosyal medya hesaplarından yayılan bu iddialara hiçbir kanıt sunulmadı. Çin hükümeti suçlamaları reddederken, ‘yarasa kadın’ Şi’den de kesin bir yalanlama geldi. Şi 2 Şubat günü sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Laboratuvarın salgınla bir ilgisi olmadığına hayatım üzerine yemin ederim” diyordu.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ DE KANIT BULAMADI

O dönemki suçlamalar zamanla dinmiş olsa da, Trump yönetimi Çin’e yüklenmek için aynı iddiaları nisan ortasında tekrar gündeme getirdi.

Ancak Trump’ın yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından da gündemde tutulan ‘insan yapımı virüs’ teorisi, Amerikan istihbaratınca desteklenmiyor. Amerikan Ulusal İstihbarat Dairesi geçtiğimiz hafta, ‘virüsün insan yapımı olmadığına veya genetiğiyle oynanmadığına dair bilimsel oybirliğiyle aynı kanaatte olduklarını’ duyurdu.

ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın istihbarat servisleri arasındaki Five Eyes (Beş Göz) istihbarat ağından kaynaklar da, CNN’e değerlendirmelerinde bu yönde bir kanıta rastlamadıklarını vurguladı.