Finike Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Antalya'nın batı ilçelerine yönelik, otoyol  projesinin Finike portakalının üretim alanından geçmesi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'na dilekçeyle başvurdu.

Dilekçede, yeni duble yol projesinin Finike Ovası'nın tam ortasından geçtiği, tamamı verimli ve dikili narenciye bahçelerinin geri dönüştürülemez şekilde kaybolacağı vurgulandı. 

Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Antalya'nın batı ilçelerine yönelik devam eden ve proje aşamasındaki otoyol projesiyle ilgili Finike'de iki sivil toplum örgütü harekete geçti. Finike Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği, Cumhurbaşkanlığı'na dilekçeyle başvururken, Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği de (TOROÇDER) bir duyuru yayımlandı.

Cumhurbaşkanlığı'na verilen Birlik Başkanı Celal Bülbül imzalı dilekçede, yeni duble yol projesinin Finike Ovası'nın tam ortasından geçtiği, tamamı verimli ve dikili narenciye bahçelerinin geri dönüştürülemez şekilde kaybolacağı vurgulandı. Finike'de üç kuşaktır üretimi yapılan Finike portakalının ilçenin en önemli geçim kaynağı olduğu belirtilen dilekçede, "Portakal ağaçlarının sökülmesinin ve yeni bir yolun, dünyada nadir rastlanan Finike Ovası'nın iklim yapısını da olumsuz yönde değiştireceği değerlendirilmektedir. Yapılması planlanan yol, soğuk aylarda güney rüzgarını (ılıman rüzgar) büyük bir nispette önleyeceği için don zararına karşı meyveleri daha da korumasız bırakacaktır" denildi.

Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Finike Ovası'ndan geçecek duble yolun meyve bahçelerine zarar vermeyecek şekilde yeniden gözden geçirilmesinin sağlanması yönünde talepte bulunuldu.

Otoyolun geçeceği alanın fotoğrafını da paylaşan TOROÇDER Başkanı Ali Fahrettin Çağlayan, bütünü çok verimli tarım arazisi olan ve büyük bölümünde verimli turunçgil tarımı yapılan bu alanın yol projesiyle birlikte tarım dışına çıkmasının tarımsal bütünlüğü bozacağını kaydetti. Ovada yol projesi kapsamında binlerce dönüm tarım arazisinin yok olacağını belirten Çağlayan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 'Bilinçsizce heba edilen milyonlarca hektarlık tarım arazisi. Ülkemizde her türlü kullanıma yeterince uygun alan var. Yatırım yapmadan önce mutlaka Bakanlığımızın görüşüne başvurun' ifadelerinin kullanıldığı kamu spotunu hatırlattı.

Bu konuda alternatif alanların araştırılması gerektiğine dikkat çeken Çağlayan, yol faaliyeti sonucunun ovadaki tarımsal bütünlüğü bozacağı gibi bunun tekrar düzeltilmesi ve yeniden eski hale getirilmesinin de mümkün olmayacağını söyledi. Ali Fahrettin Çağlayan, "Yol yapıldığı takdirde, ovayı denize paralel olacak şekilde ikiye ayırarak ovadaki klimatik etkisi (Denizden gelen ılıman rüzgarların kesilmesi sonucu don başta olmak üzere birçok olumsuz iklimsel sonuçlar ortaya çıkacaktır), hidrolojik düzenleyiciliğe etkisi (Bölgede zengin yer altı suları bulunmaktadır. Bu su kaynakları ve taban suyu zarar göreceği gibi yol boyunca drenaj başta olmak üzere su ile ilgili birçok sorunlar yaşanacaktır) vesair nedenler başta olmak üzere birçok iklimsel, ekonomik ve yaşamsal bedeli projede değerlendirilmemiştir" dedi.

Projenin yol çevresinde ikinci konut oluşumu başlatacağı ve bu nedenle oluşacak çevre kirliliğinin de tarım alanlarına zarar vereceğine değinen Çağlayan, projenin mevcut D-400 Karayolu genişletilerek uygulanabileceğini de vurguladı. Çağlayan, "Bu kamulaştırmanın finansmanı ise yok edilmesi düşünülen verimli tarım arazilerinden ülke ekonomisine sağlanan katkılar ve vergiler vs. gelirler ile temini mümkündür. Yapılmak istenen proje ne Finike ilçesinin hayrına ne de bölgenin ve ülkemizin yararınadır. Finike ve Batı Akdeniz halkı bu büyük hatadan bir an önce dönülmesini istemektedir" diye konuştu.