Uzay, zorlu ve affı olmayan bir yer ve çok sayıda astronotun dünyaya dönüşlerinde gördüğü gibi yerçekimsiz ortamda uzun süre yaşamak insan bedenine ciddi darbe vuruyor.

Peki, riskler tam olarak ne?

Japon astronot Norişige Kanai, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda sadece üç hafta geçirmesinin ardından dokuz santimetre uzadığını söyleyerek kısa bir süre manşetlerde yer almıştı.

Ancak daha sonra hesap hatası yaptığını itiraf etti ve sadece iki santimetre uzadığını söyledi. Fakat, uzayda vakit geçirenlerin boylarında önemli değişiklikler aslında normal.

Yerçekimi olmadan omurilik kemikleri genişleyebiliyor ve bu durum boyda küçük değişikliklere neden oluyor. Ancak araştırmalara göre, dünyaya döndüklerinde astronotların boyları normale geri dönüyor.

UZAYDA BİR YIL KALANLARA NE OLUYOR?

Genelde, astronotlar Uluslararası Uzay İstasyonu'na altı aylığına yollanıyorlar. Ancak Amerikalı Scott Kelly, 2016'da Rus kozmonot Mikhail Kornienko ile birlikte uzayda 340 gün kalarak tarihe geçmişti.

Görevin amacı, uzayda geçirilen uzun sürelerde ağırlıksız olmanın, radyasyonun ve izolasyonun insan bedenine neler yaptığını daha iyi anlamaktı.

İkizi de astronot olan Kelly'nin uzaydaki deneyimi, uzay yolculuklarının insan bedeni üzerindeki etkilerine dair benzersiz bilgiler sağladı. Araştırmanın bir parçası olarak kardeşi Mark evinde kaldı ve daha sonra ikiz kardeşler karşılaştırılmalı olarak incelenebildi.

Kelly BBC'ye yaptığı açıklamada "Sağlık sorunlarının çoğu belirti göstermiyor, kendi kemik kütlenizi hissedemiyorsunuz" dedi.

Scott Kelly dünyaya döner dönmez, ayrıntılı testlerden geçirildi. Uzayda kaldığı uzun süre vücudunda bir sürü belirti ortaya çıkarmıştı.

Kelly bu belirtileri "Vücudumda ağrılar, sertlikler, biraz kemik biraz da kas kaybı oldu. Şişme ve kafatasımın içindeki baskıda artış olmuştu" diye anlattı.

Dünyanın atmosferine uyum sağlamaya çalşırken döküntü ve kurdeşen gibi deri hastalıkları, mide bulantısı ve baş dönmesi de yaşadı.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), Kelly'nin yaptığı deneyin Mars gibi uzun uzay yolculuklarının biyomedikal risklerini düşürmede önemli bir adım olduğunu söyledi.

Kızıl gezegene yapılacak her hangi bir yolculuğu tamamlamanın en az 30 ay süreceği tahmin ediliyor.

BAŞA ÇIKILMASI GEREKEN SAĞLIK SORUNLARI

Yerçekimindeki hızlı değişiklik, astronotların ayda yüzde 1 oranında kemik yoğunluklarını kaybetmesine yol açabiliyor. Bu da osteoporoz (kemik erimesi) bağlantılı kırıklara ve uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Yerçekimi olmaması ayrıca vücut sıvılarının yukarı doğru gitmesine, bu da şişkinliklere, yüksek tansiyona, görmede ve organlarda sorunlara neden olabiliyor. Beslenme ve ilaçlarla birlikte vücudun bağlanması kas ve kemik kaybıyla ilgili uzun vadeli tıbbi sorunların önlenmesinde çok önemli hale geliyor.

Tecrit ve dar alanlarda yaşamak davranışsal ve psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Doğal vücut saati olmadığından, depresyon ve uyku bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Vücut ritmini geliştirmek için Uluslararası Uzay İstasyonu'nda dünyadaki ışık koşulları LED teknolojisiyle taklit ediliyor.

Kapalı çevre mikropların daha kolay geçmesine neden oluyor. Çevre, bağışıklık sistemini yavaşlatabiliyor dolayısıyla, idrar, tükürük ve kan örnekleri uyur haldeki virüslerin yeniden aktif hale geçmesini önlemek için yakından izleniyor.

Uzayda dünyadakinden çok daha yüksek miktarlarda radyasyona maruz kalınıyor. Dünya atmoferinin koruması olmazsa, kanser riski ve sinir sistemi hasarlarına daha açık bir hale geliniyor. Uzay radyasyonu ayrıca mide bulantısı ve yorgunluğa da yol açabiliyor. Uluslararası Uzay İstasyonu bu riskin azaltılması için dünyanın koruyucu kalkanının hemen kıyısında. Ancak daha uzak noktalara gidilecek görevler için bu sorunun aşılması gerekiyor.

Mars dünyadan çok uzakta olduğundan (ortalama 140 milyon mil) NASA böylesi uzun bir görevde astronotların kendi kendilerine yeter hale gelmeleri için neler gerektiğini dikkatle planlıyor. Ekibin kendi vücut fonksiyonlarını gözlemleme eğitimi alması gerekiyor ve sağlıklı kalmak için yeterli tıbbi malzemeye ve gıdaya sahip olmalarına ihtiyaç var.

Kaynak: NASA