Eriyen buzullar üzerinde ayakta kalmaya çalışan bir kutup ayısının fotoğrafı oldukça etkileyici olabilir. Peki, iklim değişikliği konusunda insanların harekete geçmesini sağlamada bu tür imgeler neden etkili olmuyor?

Etkileyici imgelerin soyut sorunları nasıl somutlaştırdığının birçok örneği var. Çin'de Tiananmen Meydanı katliamından bir gün sonra bir adamın tanklar önündeki görüntüsü, 1972'de Vietnamlı çıplak bir kız çocuğunun napalm bombasından kaçışı, açlığın 7 yaşındaki Yemenli çocuk Amal Hussain üzerindeki etkisini gösteren fotoğraflar bunlara örnek verilebilir.

Böylesi etkileyici fotoğraflar gözümüzün önünde olmayan felaketleri somut hale getirerek anlamamızı sağlar.

Peki, gözlerimizi kapatıp günümüzün en önemli sorunlarından biri olan iklim değişikliğini düşündüğümüzde aklımıza ne geliyor? Elektrik santrallerinden çıkan dumanlar mı? Güneş panelleri mi? Yoksa açlıktan bir deri bir kemik kalmış kutup ayıları mı?

Psikolog Adam Corner'a göre "İçinde insan olmayan imgeler insan hikayelerini anlatmada başarılı olamıyor". Corner, iklim değişikliği sorununu görsel imgelerle somutlaştırmaya yönelik Climate Visulas (İklim Görselleri) adlı projeyi yürütüyor.

İklim değişikliğinin köklü bir imaj sorunu var. Plastik kirliliği, ormanların yok edilmesi gibi sorunları net bir şekilde gözümüzde canlandırabiliriz; ama iklim değişikliği için aynı şey söz konusu değil. Karbondioksit (CO2) ve metan gibi küresel ısınmaya neden olan gazlar renksiz olduğu gibi, bunların atmosfer üzerindeki etkileri birden ortaya çıkan ve hemen göze çarpan türden değil.

1990'larda gazeteciler, politikacılar ve çevre aktivistleri, sorunu algılamamızı sağlayacak imgeleri kullanmaya başladılar. Bu, o dönem için konuyu anlamamıza yardımcı oldu. Ancak şimdi bu imgelerin gözden geçirilip yenilenmesi gerekiyor. Zira iklim değişikliğinin etkileri bugün daha bariz hale geldi: hızla yayılan orman yangınları, deniz kıyısında su baskınları, kuraklık ve sıcak hava dalgalarının sık sık gündeme gelmesi gibi…

İklim değişikliği ile ilgili imgelerin güncellenmesi ihtiyacının bir diğer nedeni de eski imgelerin yeterince etkili olmaması.

İklim değişikliği haberlerini daha etkili kılma olanaklarını araştıran Climate Visuals, kutup ayısı gibi tanınmış imgelerin etkisini ölçmeye çalıştı.

Londra ve Berlin'de bazı uzmanlar ve üç bini aşkın kişi ile yapılan araştırmada, gerçek insan yüzlerinin kullanıldığı imgelerin - güneş panelleri takan işçiler, su baskını mağdurlarına yardımcı olmaya çalışan görevliler veya kuraklığa karşı daha etkili sulama sistemleri kurmaya çalışan çiftçiler vb. gibi - daha kolay empati yarattığı tespit edildi.

Kullanılan fotoğraflarda hitap edilen kitlenin aşina olduğu bölgelere yer verilmesi ve bununla iklim değişikliğinin etkilerinin güçlü bir biçimde ortaya konarak güçlü duygular uyandırması da önem taşıyor.

Fotoğrafların kurgu olduğu inancının oluşması veya politikacıların yer almasının negative etki yarattığı görüldü.

Climate Visuals bu tür çalışmaları yapan ilk kuruluş değil. On yılı aşkın bir süredir uzmanlar STK'ların ve hükümetlerin iklim değişikliğine dikkat çekmek için kullanabileceği en iyi görselleri belirlemeye çalıştı ve yeni yaklaşımlar geliştirdi. Climate Visuals ise bu çalışmalara dayanarak dünyanın en büyük iklim değişikliği imgelerini bir araya getirdi.