Bilim insanları Güneş sistemimizin sınır boylarında bir yerde gizlendiğini düşündükleri, bazı ipuçları bulsalar da henüz kanıtlayamadıkları ve Gezegen Dokuz olarak adlandırdıkları varsayımsal Gezegen’in Evren’in ilk dönemlerinden kalma ilksel bir kara delik olabileceğini ileri sürdü.  24 Eylül’de ArXiv’de yayımlanan bir araştırma bu konudaki bulgulara dikkat çekiyor.

İlksel kara delikler (Primordial Black Hole - PHB), Büyük Patlama'dan kısa bir süre sonra ortaya çıkan eski ve nispeten küçük kara deliklerdir. Çok erken Evrendeki yoğunluk dalgalanmaları sonucu oluştuğu varsayılmaktadır. Çok düşük bir kütleye sahip PBH'lerin muhtemelen buharlaştığı düşünülmektedir. Ancak henüz benzer bir örnek gözlemlenmemekle birlikte, daha yüksek ölçekte kütlelere sahip ve henüz buharlaşma sürecini sürdüren PHB’lerin olabileceği de varsayılmaktadır.

Durham Üniversitesi'nden astronomlar Jakub Scholtz ve Chicago Illinois Üniversitesi'nden James Unwin, PBH'lerin bize sandığımızdan daha yakın olabileceklerini varsayıyor. Araştırmacılar yayımladıkları makalede, güneşe 300 ila 1000 AU (Astronomik birim-1 Astronomik Birim = Dünya ile Güneş arasındaki uzaklığı ifade eder, yani 150 milyon km’dir) arasında bir mesafede yörüngede dolaştığı varsayılan Gezegen Dokuz’un bu kadar eski ve kompakt bir kara delik olabileceği ihtimalini tartışıyorlar.

Uzun süredir tartışılan Gezegen Dokuz konusundaki ilginç hipotezlerini açıklayan araştırmacılar, benzer kütlenin henüz çözülmemiş iki yerçekimsel anomalisine dikkat çekiyorlar. Bilindiği gibi Güneş sistemimizin eteklerinde Kuiper Kuşağı bulunmaktadır. Kuiper Kuşağı’nın, Neptün gezegeninin ötesinde, yaklaşık 30 ile 55 Astronomik Birim arasında bir uzaklıktan başladığı düşünülmektedir. Bu yaklaşık olarak 4.5 ile 8,5 milyar km gibi bir uzaklığı ifade etmektedir. Kuiper Kuşağı’nın buradan başladığı düşünülmektedir. Kuşağın tümünün 100 milyar km’den daha öteye kadar uzandığı hesaplanmaktadır. İşte buradan başlayan gök cisimlerine trans-Neptün nesneler (TNO) denilmektedir. Araştırmacılar TNO'ların yörüngelerindeki anormalliklere ve mikrolens olaylardaki aşırılıklara odaklanıyorlar. Her iki olayın da 0,5 ila 20 Dünya kütlesi arasında olduğu tahmin edilen kütleli nesnelerden kaynaklanıyor olması bu araştırmanın en ilginç yanı olarak öne çıkmaktadır.

TNO yörüngelerinin anomalilerinin, dış güneş sisteminde yeni bir yerçekimi kaynağı tarafından tetiklendiği varsayılmaktadır. Bu kaynağın serbest kayan bir gezegen olabileceği yaygın olarak kabul edilmekle birlikte, Scholtz ve Unwin, PBH senaryosunun makul ve kabul edilebilir olabileceğini ve dikkate alınması gerektiğini savunuyorlar.

Astronomlar, "Serbest kayan bir gezegenin olması ihtimali, Gezegen Dokuz’un kökeni için önde gelen bir açıklamadır ama biz bunun yerine bir PBH bulunması olasılığının karşılaştırılabilir olduğunu gösteriyoruz" diyerek yeni bir tartışmanın kapısını araladılar.

Not: Primordiyal, genel olarak ilkel anlamında çevrilmektedir ancak ilksel, yani başlangıca ait olan, en başta olan anlamlarına gelmektedir.

Çeviri Haber: Şehmus Ay / Demokrat Haber

Kaynak ve kapsamlı okumalar için:

1- https://arxiv.org/abs/1909.11090

2- https://phys.org/news/2019-09-planet-primodial-black-hole.html