Berlin'de Humboldt Üniversitesi önünde düzenlenen destek eylemi, öncelikle Boğaziçi ve diğer üniversite mezunları olmak üzere, akademisyenlerin de katılımıyla gerçekleştirildi. Eylemde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarla ilgili basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında, Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan atamanın akademik özgürlüklere saldırı olduğunu savunan göstericiler, "Bu tepeden inme kararla üniversitelerin, kendilerini yönetmesi adına geriye ne kaldıysa sonlandırıldığı" vurgusu yaparak, akademide özgürlüğün ve demokrasinin bitirildiğini ifade etti.

Melih Bulu'nın Boğaziçi Üniversite'sine ''hükümet komiseri'' olarak atandığını söyleyen mezunlar, bu atamanın Boğaziçi Üniversitesi'nin tüm bileşenleri açısından tepki topladığını, Melih Bulu'nun siyasal kimliğinin ve intihal iddialarının akademik kimliğinden daha çok öne çıktığını aktardı.

DW Türkçe’den Elif Yalaz’ın haberine göre mezunlar, direnişin tam da bu gerekçelerle ülke çapında dayanışma ile karşılandığını belirtti.

''Bizler Boğaziçi ve Türkiye'deki diğer üniversitelerin yurt dışı mezunları olarak, evimizdeki gösterilere dair haberleri kaygı ile izliyoruz. Tüm kalbimizle üniversitemizin yeni atamasını protesto edenlerin yanındayız'' diyen Berlin'deki mezunlar basın açıklamasını, üniversitelerin, devlet ve hükümetin müdahalesi olmadan kendi kendilerini yönetmesi gerektiğini savunarak bitirdiler.

"DAYANIŞMAYI BERLİN'DEN YÜKSELTMEK İSTİYORUZ"

Seksenli yıllarda Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrenim gördüğünü söyleyen eski mezun Orhan Esen, o zamanlarda dahi Boğaziçi Üniversitesi'nin bir özgürlük vahası olduğunu ve Boğaziçi'nde öğrenim görmenin büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

Esen, kayyum atamasını sosyal medyada gördükten sonra eylemlerin, gündemle hiç ilgilenmeyen birini bile harekete geçirecek güçte olduğunu söyleyerek, Boğaziçi Üniversitesi'nin eski bir mezunu olarak destek eylemine katıldığını ifade etti.

Berlin'deki Boğaziçi'ne destek eylemini organize eden Boğaziçi Mezunu Sena Narin ise Boğaziçi Üniversitesi'ndeki mücadelenin 2016 yılında atanan ilk kayyum rektör Mehmet Özkan atandığında başladığını söyledi.

Prof. Dr. Melih Bulu'nın atanmasından sonra yapılan eylemler sonrası öğrencilerle iletişime geçtiklerini ifade eden Narin, dayanışmayı Berlin'den de yükseltmek ve dayanışma hissini onlara vermek istediklerini söyledi.

Türkiye'deki sürecin nereye gittiğini bilmediklerini ifade eden Sena Narin, öğrenciler bu eyleme devam ettikçe biz de devam ederek, bu direnişin sonunda demokratik bir seçim yapılacağına inanıyoruz. Bu bir grup insanın üniversiteye siyasi görüşlerini dayatmasıdır. Biz tüm üniversiteler için demokratik rektör seçimleri ve özerklik istiyoruz'' dedi. Narin, uluslararası oluşturdukları ağ ile tüm akademileri dayanışmaya çağırdıklarını söyledi.

Öğrencilerin yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini dile getiren Berlin'deki Boğaziçi mezunları, Humboldt Üniversitesi önünde her hafta sonu buluşarak destek eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Eylemin düzenlendiği Humboldt Üniversitesi önündeki alan düşünce özgürlüğü açısından taşıdığı sembolik anlamla biliniyor. Alanda Nazi döneminde Yahudi ve Marksist yazarlara ait yaklaşık 30 bin kitabın yakılmasını protesto amacıyla yer altına inşa edilen "Boş Kütüphane" adlı eser yer alıyor.