Belçika’da Türkiye'nin temyize götürdüğü PKK davasında karar çıktı. Yargıtay, PKK’nin terörist örgüt olmadığı yönündeki alt mahkeme kararını onayladı. Karara Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi.

Geçen yıl İstinaf Mahkemesi’nin PKK’nin terör örgütü olarak değerlendirilemeyeceği ve bu çerçevede yargılamanın sözkonusu olamayacağı yönündeki kararı, temyiz mahkemesinde onaylandı.

Türkiye'nin avukatları ve bir savcı, mahkeme kararlarını temyize götürmüştü. Yargıtay’da ilk duruşma 14 Ocak günü görülmüş ve Türkiye tarafı savunma yapmak için süre istemişti.

Yargıtay savcısı ilk duruşmada verdiği mütalaada İstinaf Mahkemesi’nin PKK davasına aldığı kararın yerinde olduğunu belirterek, onaylanması yönünde kanaat belirtmişti.

28 Ocak Salı günü görülen ikinci duruşmada, Yargıtay savcısı söz almadı. Davaya yakın kaynaklara göre, savcının söz almaması bir önceki duruşmadaki tutumunu sürdürdüğü anlamına geliyordu.

Mahkeme öğleden sonra kararını açıkladı. Yargıtay, İstinaf Mahkemesi’nin aldığı kararı onayladı.

Kürt tarafının avukatı Jan Fermon, yaptığı açıklamada, alt mahkeme savcısının yaptığı itirazın Yargıtay’da reddedildiğini belirtti. Fermon, “Savcının karara karşı itirazı reddedildi” dedi.

AVRUPA İÇİN BİR KAPI AÇILDI

Fermon, “Bir önceki kararda PKK’nin terörist örgüt olmadığı, bir iç savaşın parçası olduğuna hükmedilmişti” diye hatırlattı.

“Bu nihai bir karardır” vurgusunda bulunan Fermon, kararı şöyle değerlendirdi: 

“Önemli bir karar olduğunu düşünüyorum. PKK’ye ilişkin uzun bir tartışma vardı. Uluslararası hukuka uygun bir karar olduğunu düşünüyorum. Adil bir karar. Avrupa bazında, Kürt sorununa siyasi bir çözüm konusunda katkı sağlayacağını umuyorum. Mahkeme, PKK’nin terörist olmadığına hükmetmesi Avrupa açısından bir kapı açtı. Avrupa’nın ciddi anlamda bir siyasi çözüme yoğunlaşmasının yolu açıldı.”

'SİYASİ DEĞİL, HUKUKİ BİR KARAR'

Bu kararın Belçika hükümetinin AB’nin terörist örgütler listesine ilişkin tutumunu da etkileyebileceğini söyleyen Fermon, “Bu siyasi değil, hukuki bir karardır. Hükümet üzerinde doğrudan değil ama dolaylı etkisi olacak” dedi.

Duruşmada ayrıca federal savcı, Yargıtay’dan Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’na bir soru göndermesini istemişti. Fermon’a göre federal savcı, Adalet Divanı’nın çatışmalı durumlara ilişkin yorumunun muğlak olduğunu savunarak, iç hukukta nasıl yorumlanması gerektiğinin sorulmasını talep etti. Ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.

Kasım 2018’de Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı aldığı bir kararda 2014-2017 arasında PKK’nin terörist örgütler listesine alınması için sunulan argümanları yetersiz bularak, listeyi iptal emişti. Bu karara AB adına İngiltere itiraz etmiş ve 2018 listesine PKK otomatik olarak yeniden alınmıştı. Liste için argümanlar değişmezken, Mart 2019’da Kürt tarafı, yeni listeye karşı da başvuruda bulunmuştu.

AYDAR: TARİHİ BİR KARARDIR

Davaya konu olan KNK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar da kararın tarihi olduğunu söyledi. ANF’ye konuşan Aydar, “Uzun bir süre oldu. Bize operasyon yapıldığı dönem üzerinden 10 yılı aşkın bir süre geçti. Haksız suçlamalarla karşılaştık. Bunun üzerine operasyonlara, tutuklamalara maruz kaldık. Bugün için verilen karar, haksızlık yapıldığını kabul eden bir karardır” dedi.

Aydar şunları ekledi: 

“Şimdiye kadar Kürt halkının temsilcilerine haksızlık yapıldığını teyit eden bir karardır. Tarihi bir karardır. Kürdistan özgürlük mücadelesinin teröristlikle suçlanamayacağı, yaşananın bir savaş olduğu, terörle alakalı olmadığı, PKK’nin de savaşın bir tarafı olduğu gerçeği karar altına alındı. Bu aynı zamanda Avrupa’da da bir ilktir. Diğerlerine de örnek olmasını umuyoruz.”

BELÇİKA’DAKİ DAVANIN GEÇMİŞİ

Belçika mahkemeleri son yıllarda, PKK lehine beş karar aldı. En son, İstinaf Mahkemesi 8 Mart 2019’da, iki ayrı davaya ilişkin karar verdi. Her ikisinde de, PKK üyesi olduklarından şüphe edilen kişi veya kurumların Belçika mahkemelerinde “terörist bir grubun faaliyetlerine katılmaktan yargılanamayacağına” hükmedildi. Mahkeme, PKK’yi “uluslararası olmayan” uzun süreli bir çatışmaya dahil olmuş, “devlet olmayan silahlı bir güç” olarak değerlendirerek, Belçika anti-terör yasasının bu tür bir vakada işletilemeyeceğini belirtti. Türkiye ve Belçika Federal Savcılığı, önceki kararlara karşı yaptıkları itirazlar gibi, İstinaf Mahkemesi’nin kararını 20 Mart 2019’da Yargıtay’da temyize götürdü.

Brüksel’deki dava, 2006’da başlayan bir soruşturma kapsamında açılmıştı. Gerçek ve tüzel kişilerden oluşan toplam 37 kişi ve kurum yargılama konusu olmuştu. Bunlar arasında iki Kürt medyası ve 9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen üç kadından biri olan Fidan Doğan (Rojbin) da vardı.

Bu davanın yanı sıra, aynı dönemde Faysal Çolak isimli başka bir Kürde de dava açılmıştı. Çolak, Belçika’dan bazı teknik malzemeleri Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne götürerek PKK’ye vermekle suçlanıyordu. Bir süre cezaevinde de kalan Çolak için ayrı heyetler tarafından iki mahkeme kararı çıkmıştı. Sonuncusu, 8 Mart 2019’da ana davayla birlikte açıklandı. Mahkeme, PKK’nin terör örgütü olarak değerlendirilemeyeceğini ve Çolak’ın da bu çerçevede yargılama konusu olamayacağına hükmetti.

Kaynak: Artı Gerçek