Oy ve Ötesi Derneği, 14 Mayıs seçimleriyle ilgili yapacakları çalışmaları basın toplantısı ile duyurdu. Sandıkların güvenliğinin sağlanmasının çok önemli olduğunu belirten KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, “Seçimler; tepkimizi gösterebildiğimiz, tercihlerimizi belirlediğimiz önemli bir şey” dedi.

2014 yılından beri seçimlerde aktif rol oynayan Oy ve Ötesi Derneği, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde yürüteceği çalışmaları düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu.

Heval Elçi'nin Gazete Karınca'da yer alan haberine göre, Toplantıda Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertim Oytun ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hande Turan, 2023 seçimlerinde gerçekleştirilecek eğitim ve gönüllü müşahit çalışmaları hakkında bilgi verdi. Toplantıya KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır da katıldı.

Bugüne kadar 8 seçimde 220 bin gönüllü ile çalışma yaptıklarını ifade eden Oytun, seçim sürecinin şeffaf yürütülmesi için çalıştıklarını söyledi.

HEDEF 100 BİN GÖNÜLLÜ VE SANDIKLARIN TAMAMINDAN TUTANAK VERİSİ 

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oytun, 2023 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde yürütecekleri faaliyetlere ilişkin şunları söyledi:

Önümüzdeki sürece gençlerin katılımına çok önem veriyoruz. Bize katılıp gönüllü olmalarını, bunu demokrasiyi birinci elden deneyimlemek için bir fırsat olarak görmelerini istiyoruz. Ayrıca bu seçimler için yenilediğimiz yazılım altyapımız var. Mobil uygulamamızda bu sene ilk kez kullanacağımız OCR teknolojisi ile bize ulaştırılacak. Tutanak görüntülerini çok daha hızlı doğrulama şansına sahip olacağız. Herkes bu mobil uygulama sayesinde bize veri ulaştırabilir, oluşturacağımız referans veri tabanına destek sağlayabilir. Bu seçimde 100 bin Oy ve Ötesi gönüllüsünün desteğiyle Türkiye’deki tüm seçim sandıklarından veri toplamayı hedefliyoruz.

DEPREM BÖLGELERİNE DAİR ÖZEL ÇALIŞMA YAPILACAK

Açıklamada, dernek, Maraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremlerden etkilenen seçim bölgelerine dair özel bir çalışma yapacağını da duyurdu.

Deprem bölgesinde oluşacak sandıklarda bulunabilecek gerçek kişi sayılarını tahmin edebilecek matematiksel modellemeler üzerine çalıştıklarını ve oy verme süreçlerine dair özel gönüllü organizasyonu yaptıkları bilgisini paylaştı.

OCR TABANLI TUTANAK UYGULAMASI KULLANILACAK

Ayrıca 2023 seçimlerinde teknolojiden daha fazla faydalanmayı hedeflediklerini ifade eden dernek yöneticileri, Optik Karakter Tanıma (OCR) teknolojisi ile donatılmış bir mobil tutanak okuma uygulamasını Nisan ayında gönüllülerin kullanımına sunacaklarını duyurdular.

OCR teknolojisi ile fotoğrafı çekilen sandık tutanaklarının verileri otomatik olarak sayısal hale getirilecek. Bu yöntemle sahadan gelen sandık verileri daha hızlı işlenebilecek.

Oy ve Ötesi Derneği Yönetim Kurulu üyelerinin sunumlarının ardından KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır da bir konuşma yaptı

‘TEPKİMİZİ GÖSTEREBİLDİĞİMİZ YER SEÇİMLER, BU AÇIDAN SANDIK GÜVENLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ’

Ağırdır, “Önümüzdeki seçimlerin güvenliğini sağlamak önemli” vurgusunu yaptığı konuşmasında şunlara dikkat çekti:

Oy ve Ötesi’nin ve bu çalışmaları yapan diğer arkadaşlarımızın yaptığı şeyin ne kadar kıymetli olduğunu söylemek istiyorum. Özellikle de bu seçim için. Çünkü 2007’den beri bu ülkede artan bir şekilde seçimlerin meşruiyetini tartışıyoruz. Seçimlerle ilgili esas konuşmamız gereken konu ise seçim güvenliği. Bu açıdan sivil örgütlenmeler çok önemli ancak bu ülkede örgütlülük son derece düşük. Hatta Türkiye batı ülkelerinden farklı olarak siyasi parti üyeliği sivil toplum üyeliğinden yüksek olan bir ülke. Örgütlülük bellekte negatif bir anlam taşıyor. İnsanlar örgütlenmekten kaygı duyuyor. Örgütlülüğümüz düşük olduğu için tepki göstermekte çok zorlanıyoruz. Ama sadık bir şekilde tepkimizi gösterebildiğimiz, tercihlerimizi belirlediğimiz önemli bir şey var seçimler. Seçimlerin ve sandık güvenliğinin sağlanıyor olması bu açıdan çok önemli.

‘GENÇLERİ SANDIĞA GÖTÜRMEYE İHTİYACIMIZ VAR’

6 milyon genç ilk kez oy kullanacak. Yaptığımız kamuoyu araştırmalarında 30 yaş altı genç seçmenin, sorunlarının siyaset marifetiyle çözüleceği konusunda inançlı ya da umutlu olmadığını gözlemliyoruz. Bu olumsuz durumu aşmamız ülkemizin demokratik gelişimi açısından büyük önem taşıyor.

20 yaş altı gençleri sandığa götürmeye ihtiyacımız var. Bu seçin sürecinden itibaren ülkenin başka bir süreci yaşayacağını sanıyorum. Benim kuşağım ağır şeyler yaşadı. Ben artık umutlarımı kızlarıma miras bırakmak istiyorum. Umutlarımı gerçekleştirmek ve yaşamak istiyorum. Onun için bu seçim müthiş bir fırsat alanı açabilir.

‘DEPREM BÖLGELERİNE DAİR DÜZENLEME YASASI ÇIKARILMALIYDI’

Ağırdır, “Deprem bölgelerinde kaç canımızı kaybettiğimiz belli değil. Seçmenin ne kadar hareket ettiği ve bölge değiştirdiğine dair elimizde sağlıklı hiçbir veri yok” dedi ve deprem bölgelerindeki belirsizliklere dair şunları ekledi:

Deprem bölgesini terk eden insan sayısı 2 milyon mu, Ankara’ya 400 bin kişi mi geldi? Bunlar belirsizliğini koruyor. Sonuç olarak ülkenin toplam nüfusunun kabaca yüzde 15’i olan coğrafyada, seçmen kütüklerini doğru düzenlemek gibi meselemiz var. Hiçbir problemimiz olmasaydı siyaseten ya da kamu yönetiminde, böyle bir felaketten sonra seçmen kütüklerini doğru güncellemek ve sandık güvenliğini sağlamak zorunluluğumuz olurdu. Rasyonel akılla baksaydık, iktidar ve muhalefetin bir düzenleme yasası çıkarıp, bu olağanüstü durumda seçmen kütükleri nasıl güncellenecek, sandık güvenliği nasıl sağlanır diye bir düzenleme yapmaları gerekirdi. Seçim kararıyla beraber parlamentoda bir düzenleme yasası çıkarılmalıydı ya da bu kadar kutuplaşma yaşamasaydık 3-4 ay ertelemek bile konuşulurdu. Ama bütün bunları bile kutuplaşma, kaygılar ve korkular nedeniyle yapamıyoruz. Elimizde bir yasa dahi olmadan, hiçbir kararı yargıya tabii olmayan Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 9 üyesine teslim ettik seçimi. Bu bile tartışma.