Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara'da bir otelde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Kürt sorunu tartışmalarını değerlendiren Destici, “Ben böyle bir sorun görmüyorum. Geçmişte yaşanan sosyal, ekonomik ve idari eşitsizliklerle güdülenmiş gibi sunulan terör sorununu bir etnik gruba ilişkin tanımsal yakıştırmalarla meşrulaştırma gayretlerinin tezahürü olan Kürt sorunu kavramını reddediyoruz. Kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz” dedi.

Muhalefete Kürt sorununu “tarif edin” diye seslenen Destici, şöyle devam etti:

“Kim Kürt sorunu var diyorsa, açık çağrı yapıyorum; Sayın Kılıçdaroğlu’na ve Sayın Akşener’e ve kim Kürt sorunu var diyorsa Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu, Sayın Karamollaoğlu hepsine söylüyorum. Kim Kürt sorunu var diyorsa şunu tarif edin. ‘Kürt sorunu var’ derken neyi kastediyorsunuz. Tarif edin. Ben böyle bir sorun görmüyorum. Vatandaşımızın gündeminde böyle bir sorun yok. ‘Kürt sorunu vardır’ demek yetmez. Tarif edeceksiniz, bunu tanımlayacaksınız. Sonrada kafanızdaki çözüm önerisini söyleyeceksiniz. Bunu HDP ile gizli kapılar arkasında konuşmayacaksınız. Vatandaşın gözünün önünde çıkacaksınız diyeceksiniz ki, ‘Kürt sonu vardır’ diyorlar ya ‘Kürt sorunu vardır ve şudur’ yazılacak, çözümü de şudur.

'BUNU TEHLİKELİ BULUYORUM, TERÖR SORUNU VARDIR'

PKK’nın siyasi uzantısı HDP söylüyor; ‘Türkçe dışında ana dilde eğitim, Türk kavramının anayasadan çıkartılması’ diyor. Bölücülüğe ait ne varsa söylüyor. Siz böyle mi söylüyorsunuz yoksa siz ne söylüyorsunuz. Hem terörle mücadeleye zarar vermek hem milletin kafasını karıştırmak, huzurunu bozmak devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü önceleyen hiçbir siyasetçiye yakışmaz. Bunu tehlikeli buluyorum. Geçmişte yaşanan sosyal, ekonomik ve idari eşitsizliklerle güdülenmiş gibi sunulan terör sorununu bir etnik gruba ilişkin tanımsal yakıştırmalarla meşrulaştırma gayretlerinin tezahürü olan Kürt sorunu kavramını reddediyoruz. Kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz. Bu kavramda ısrar etmek devlet üstünde yük, siyasetçi elinde kötüye kullanıma açık farklı inisiyatife dönüşen durumlara yol açacağını da herkesin bilmesi gerekir. Sorunun doğru adı ‘terör sorunu’dur. Ayrılıkçı heveslisi tüm kesimlerin dış müdahalelere açık olma sorunudur. Mesele ‘Kürt meselesi’ değil. Bunu gafletle ve saflıkla yapanlara söylüyorum; hâlâ anlamadınız mı? Bilinçli yapanlar zaten bildiğini okuyor”

‘RUSYA ELİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN FARKLI HAMLELER YAPIYOR’

Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’deki görüşmesine ilişkin, “Rusya her zaman şunu yapıyor; bu tip zirveler ve görüşmeler öncesini elini güçlendirmek için farklı hamlelerde bulunuyor. Son Suriye’deki bazı bölgelerin Rus Hava Kuvvetleri tarafından saldırılara maruz kalmasını da ben böyle yorumluyorum. Bu görüşmenin en önemli ana gündem maddelerinden birisinin de şu olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz son zamanlarda Rusya, PKK’nın Suriye tarafıyla görüşmelere başladı. Özellikle biliyorsunuz Rusya Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana ve özerk bölgelere karşı çünkü Esed Rejimi’ni destekliyor. Amerika’nın elinden bir rol kapma yarışında. Burada CENTCOM’un da bu hamleyi bu dönemde desteklediğini görüyoruz. Bu da Türkiye açısından tehlikeli bir durum. Bu konunun mutlaka görüşülmüş olduğunu düşünüyorum. Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında her ne kadar Suriye üzerinde bir bilek güreşi yaşanıyor olsa da, ben örtülü bir mutabakatın olduğunu, Lübnan’ın bundan sonraki yeni statüsü ile alakalı olarak ortak projeler ürettiklerini hatta bu istikamette Lübnan-Suriye Hükümetler Arası Zirvesi’ni tasarladıklarını da duyumlar halinde aldığımızı da burada paylaşmak istiyorum” ifadelerini kullandı.