Baskın Oran, Radikal'deki "YÖK'te ikinci 12 Eylül devri (ve bir seçim notu" başlıklı yazısındaki 'seçim notu'nda sandığa gitmenin bu seçim için nasıl bir önem taşıdığına vurgu yaptı.

Oran,"Erdoğan yüzde 51 alarak daha birinci turda seçilirse, bunu, artık her istediğini sınırsız biçimde yapabilmek yetkisi olarak algılayacak" diyerek, "Erdoğan’ın daha birinci turda seçilmemesi için, sandığa gidenlerin sayısının mümkün olduğunca yüksek olması gerekiyor," diye belirtti.

İşte Oran'ın yazısının ilgili kısmı:

"Aklı başındadır farzettiğim birçok insanın sandığa gitmeyeceğini duyuyorum. İlk defa yapılacağı için, bu arkadaşlar bu seçimi anlamamışlar herhalde. Aşağıdaki notu seçimlere kadar yazılarımın altında tutacağım:

1) Birinci turda adaylardan hiçbiri oyların yüzde 51’ini alamazsa, en fazla oy alan 2’si ikinci tura kalacak. İkinci turda diğerinden 1 oy fazla alan aday seçilecek.

2) Erdoğan yüzde 51 alarak daha birinci turda seçilirse, bunu, artık her istediğini sınırsız biçimde yapabilmek yetkisi olarak algılayacak.

3) Erdoğan’ın daha birinci turda seçilmemesi için, sandığa gidenlerin sayısının mümkün olduğunca yüksek olması gerekiyor. Çünkü AKP’liler hiç fire vermeden gidecekler. Sandığa gitmemek, kesinlikle Erdoğan’a oy vermek demek.

4) Ben birinci turda Selahattin Demirtaş’a vereceğim ki, oyum üçünün içinde en düzgün olana gitsin. Demirtaş muhtemelen ikinci tura kalamayacağından, bu turda Ekmeleddin İhsanoğlu’na vereceğim. Bunun için ikametgahımı geçici olarak Bodrum’a taşıdım."