“Rusya Federasyonu (RF) Federal Veterinerlik ve Bitki Karantina Servisi (Rosselkhoznadzor), Türkiye'den gelen toplam 37,1 tonluk yaş sebzede tarım zararlısı saptandığını duyurdu.

Kaluga yerel basınına yansıyan habere göre, Moskova'ya komşu Kaluga bölgesindeki geçici depolama depoları "Sever" ve "Taskom"da tutulan ürünlerde 23 ve 24 Mayıs tarihlerinde denetim yapıldı.

İnceleme sonucu Batı çiçek tripsi (Frankliniella occidentalis) saptanan Türk menşeli ürünlerin, "kayısı, nektarin ve şeftali" olduğu bildirildi.

Geçen günlerde de yine Rusya, 9 ton taze çileği, 6.6 ton da biberin ülkeye girişine aynı nedenle izin vermemişti. Rusya daha sonra 17 ton çilekte daha tarım zararlısı bulunduğu bildirerek, çilekleri iade etmişti.”(1)

Bu dışsatım rezilliği ilk değil, hiç dokunulmadığı, yapanların yakalarına yapışılmadığı sürece son olacağa benzememekte. Daha önceleri başka ülkelere satılan ürünlerde de aynı sorunların yaşandığına ilişkin çok sayıda olayla karşılaşıldığı bilinmekte.

Bu ürünlerin denize dökülmedikleri, ne kadarını ülkemizin nerelerinde insanımızın tabaklarına sürüldüğü konusunda bilgiler yok. Bu bilgiler belli özel kuruluşlarda olsa bile devlet gizi olarak saklanmakta oldukları anlaşılıyor. Bilgilerin devletin tekelinde ya da koruması altında olduğu ülkelerde geniş halk yığınlarının gerçek bilgiler elde edebilmesi olanaksız.

Devlet, yargı, Cumhuriyet savcılarının bu bilgileri öğrenince buna neden olan kişi ya da kuruluşlarla ilgili bir işlem başlattıklarını duyamadık.

Ülkenin saygınlığını yitiren, çıkarlarını yok eden bu tür olaylarla ilgili işlem yapılamamakta. Bunun nedeni işin ucunun bir yerlere dayanması olsa gerek.

Bu bilgileri, yiyeceklerin Rusya Federasyonu’ndan geri gönderildiğini, geri gönderilen ürünlerin iç piyasada satılma olasılığının olduğunu öğrenen yabancılar bu ülkeye gelip gönül rahatlığı içinde yiyip içebilirler mi? Bunu yapanlar ülkenin çıkarlarına zarar vermiş olmuyorlar mı? Be gelişmelere neden olanlar ülkeye turistlerin, yabancıların gelmesini engellemiş olmuyorlar mı? İyice sorgulayalım, bu satışları yapanların, ortaya çıktığında yakalarına yapışmayanların, susanların eylemleri “vatan hainliği” kapsamına girer mi, girmez mi?

Rusya Federasyonu’nun halkına yedirmek istemeyerek geri gönderdiği ürünleri kendi halkına yedirenler varsa, yaptıkları iş bu ülke insanına kötülük değilse nedir?

Gençler bu ülkeden kaçmak isteyince onları suçlayanların bu olayları iyi değerlendirmeleri gerekmekte.

Başka ülkelerin insanlarına yedirmediği ürünler sofralarımıza geliyorsa, hiç birimizin sağlıklı yaşama hakkı, can güvenliği yok demektir. İstenildiği kadar büyük camiler yaptırılmasının, tüm okulların İmam-hatip Okullarına dönüştürülmesinin, büyük köprüler, yollar yapılmasının nokta kadar önemi olmaz. İnsanının sağlığını düşünmeyen, sağlıklı yaşaması içi önlem almayanların ülkelerine yarar sağlamaları, iyilik yapmaları düşünülemez. Bu gerçek çok iyi anlaşılmalı.

----------------------------------

(1) Odatv.com.tr İnternet Gazetesi, Çilek, biber derken şimdi de... Tonlarca Türk ürününü ülkelerine sokmadılar, 25.05.2021