Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan'da gerçekleşecek anayasa değişiklik referandumu kampanyasını değerlendirdi.

Yeni anayasanın maddelerini çok fazla anlatmaya imkan bulamadıklarını belirten Yıldırım, "İçerik konuşmaya fırsat olmadı. Hayır grubundaki söylemler umut verici söylemler olmadı. Sürekli endişe veren, korku salan söylemlerdi. Kampanyanın asıl konusu olan 18 maddeyi bir bir anlatma imkanını ortadan kaldırdı" dedi.

Referandum sonrasında balkon konuşması olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Yıldırım, "Erken soyunup üşütmeyelim. Acele etmeyelim. Sonucu alalım. Her şeyin zamanı gelirse ne gerekiyorsa yapılır" ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım Başakşehir'deki konuşmasının ardından kendisini takip eden gazetecilerin seyahat ettiği otobüse binerek gazetecilerle bir süre sohbet etti.

Gazetecilerin referandum tahminini sorması üzerine Yıldırım, "Tahmin yapmıyorum sonuca bakıyorum. Allah ne verirse. 'Ne verirsen elinle o gider seninle' diye bir söz var" dedi.

Başbakan Yıldırım, "Yarın İzmir'deyim. Oyumuzu verip sonra Ankara'ya parti genel merkezine gelip arkadaşlarla birlikte izleyeceğiz. Sokak iyi, katılım iyi. İletişim var vatandaş ile. İlgi gösteriyorlar. İş olsun diye gelmiyorlar. Kampanya verimli" dedi.

Referandum sonrasında balkon konuşması olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Yıldırım, "Erken soyunup üşütmeyelim. Acele etmeyelim. Sonucu alalım. Her şeyin zamanı gelirse ne gerekiyorsa yapılır" diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, "Çok fazla kampanya yoktu ama hareketli geçti. 'Hayır' kampanyasını neredeyse sadece Kılıçdaroğlu yürüttü. 'Kontrollü darbe ve denize dökme' sözleri insanlardan çok ciddi tepki oluşturdu. İnsanlar çok daha hırslandı. Bu sözler yakışmadı. Nasıl kontrollü darbe, tiyatro olur" ifadelerini kullandı.

Yeni anayasanın maddelerini çok fazla anlatmaya imkan bulamadıklarını belirten Yıldırım, "İçerik konuşmaya fırsat olmadı. Hayır grubundaki söylemler umut verici söylemler olmadı. Sürekli endişe veren, korku salan söylemlerdi. Kampanyanın asıl konusu olan 18 maddeyi bir bir anlatma imkanını ortadan kaldırdı. Belli başlı birkaç nokta var onları düzeltmeye çalıştık" açıklamasında bulundu.

Yıldırım, "Son zamanlarda mesela eyalet tartışmaları oldu. Anayasada olmayan, aslı astarı olmayan bir mesele. Buna rağmen kafa karıştırma yoluna gidildi maalesef. Şükrü beyi dinlemedim ne dedi bilmiyorum. Bahçeli dile getirince haberim oldu. Verimli bir yaklaşım değil. Birisi bir laf etmiş olabilir. Her iki taraftan da maksadını aşan yanlış sözler oldu. Onları düzeltip geçmek lazım. Yoksa sürekli böyle yapmaya başladık mı toplumda ayrışmaya neden olur. 'Evet' ve 'hayır' kampanyası yürütenler gayet medeni çalışmalarını yürütüyorlar. Birbirlerini selamlıyorlar. Prensip şu olmalı; istediğinizi söylerseniz istemediğinizi işitirsiniz. O nedenle söylerken dikkatli olmak lazım" diye konuştu.