Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi ile İstanbul Barosu, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmesine yaptıkları yazılı açıklamalarla tepki gösterdi.

İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde geri adım atıldığı belirtilen Ankara Barosu’nun açıklamasında, “Cumhuriyetin kuruluşunda eşit yurttaşlık ile başlayan ve kadınların toplumun her alanında erkekler ile eşit olmasını hedefleyen politikalardan, bu gece yarısı, daha birkaç hafta önce 'insan hakları eylem planı' açıklaması yapmış olan Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan karar ile hukuka aykırı şekilde geri adım atılmıştır” ifadelerine yer verildi. 

İstanbul Barosu’nun açıklamasında ise, “TBMM tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” denildi.

Sözleşmeden çekilme kararının hukuken kabul edilemeyeceği belirtilen Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin açıklamasında Cumhurbaşkanı kararıyla sözleşmenin fesih edilmesinin anayasaya aykırı olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:

KANUNUN YÜRÜRLÜĞÜNE İDARİ İŞLEMLE KARAR VERİLEMEZ

Usulüne uygun yürürlüğe giren bir uluslararası anlaşma öncelikle bir kanundur. Bir kanunun yürürlüğüne bir idari işlemle karar verilemez. Uluslararası anlaşmalar, kamu hukukunun usul ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca aynı usulle ve aynı yetki kuralları izlenerek kaldırılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi Anayasa’mızın 90. maddesi uyarınca yürürlüğe girmiş bir uluslararası anlaşmadır ve Anayasa’nın 87. maddesi uyarınca söz konusu uluslararası anlaşmanın onaylanması, değiştirilmesi ve en önemlisi feshedilmesi TBMM’nin yetkisindedir. Kaldı ki, İstanbul Sözleşmesi'nin feshini haklı gösterecek hiçbir sosyal, hukuki ve akla uygun gerekçeden bahsetmek mümkün değildir.

CUMHURBAŞKANI YETKİLERİNİ AŞTI

Cumhurbaşkanı yetkilerini aşmıştır! 6771 Sayılı Yasayla değişik Anayasanın 104. maddesi Cumhurbaşkanına kararname yoluyla asli düzenleme yetkisi vermiştir. Ancak bu asli düzenleme yetkisi, yürütme yetkisine ilişkin olup, sınırsız değildir. Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin sınırları Anayasa madde 104 uyarınca çizilmiştir. Buna göre insan hakları kapsamında; temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevlere ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri yoluyla temel hak ve özgürlükler kısıtlanamayacağı gibi bu Kararnamelerin verdiği yetkiye dayanarak çıkarılacak idari kararlar aracılığıyla evleviyetle bu yola gidilemeyeceği açıktır.

MÜMKÜN OLMADIĞI ORTADA

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti bir insan hakları ihlali olarak tanımlar ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı ihlallerle mücadele eder. Unutulmamalıdır ki, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadın, erkek, çocuk ve LGBTİ+ bireylerin tamamına zarar veren ve temel hak ve hürriyetlerini hiçe sayan bir sorundur. Bu yönüyle sözleşme, toplumun tamamının temel insan haklarını korumayı hedeflemektedir. Bu Sözleşmeden bir idari işlem niteliğindeki Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılmasının yasama yetkisinin devri ve fonksiyon gaspı anlamına geleceği ve mevcut Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi açısından da bunun mümkün olmadığı ortadadır.

SÖZLEŞME GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR

Tüm bu yönleri ve uluslararası hukuk teamülleri gereği, yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı fonksiyon gaspı niteliğinde ve Anayasaya aykırı olup, Sözleşme geçerliliğini korumaktadır. Unutulmamalıdır ki, insan hakları mücadelesi, hiçbir gerici kara propaganda ve siyasi hamleye kurban edilemeyecek büyüklükte ve evrensel bir mücadeledir. Bugün sevinç naraları atan, kara propaganda sahiplerini de koruyacak olan hukukun kendisidir. Kadınların insan hakları mücadelesi artan bir dayanışma ile devam edecektir. Anayasayı hiçe sayarak yayımlanmış olan bu kararı kabul etmiyor, İstanbul Sözleşmesi kapsamındaki uluslararası yükümlülüklerimiz çerçevesinde insan hakları mücadelesini sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.

‘SÖZLEŞME NEDEN FESHEDİLEMEZ?’

“İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Kararı ile Neden Feshedilemez?” başlıklı bir açıklama yapan İstanbul Barosu ise şunları kaydetti: 

İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilemez. İstanbul Sözleşmesi, Anayasamızın 90. maddesine göre usulüne uygun olarak 24 Kasım 2011 tarihinde TBMM tarafından onaylanmış bir uluslararası Sözleşmedir. 6251 sayılı onaylamayı uygun bulma Kanunu uyarınca, İstanbul Sözleşmesinin “Yürütme tarafından feshedilmesi hakkındaki karar” yok hükmündedir. Nitekim, 20 Mart 2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazetede görüldüğü gibi, “İstanbul Sözleşmesinin feshi hakkında karar” YASAMA BÖLÜMÜ başlığı altında KANUNLAR Bölümünde değil; YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ başlığı altında “İl sınırlarının değiştirilmesi, acele kamulaştırma gibi” CUMHURBAŞKANI KARARLARI arasında yayınlanmıştır. “Yürütme yetkisiyle” kanun hükmünde olan onaylanmış bir uluslararası sözleşme feshedilemez. Dolayısıyla, iç hukukumuzda kanun niteliğinde olan bu Sözleşme ancak ve ancak yasama yetkisini elinde bulunduran Meclisin iradesi ile feshedebilir.

CUMHURBAŞKANI KARARNAMESİ ÇIKARILAMAZ

İstanbul Sözleşmesi şiddetle mücadele konusunda bir insan hakları sözleşmesidir. Anayasamızın 104. maddesinde, ”temel haklar, kişi hakları konusunda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. İstanbul Sözleşmesi, insan hakları ihlali olan kadına ve aile içi şiddeti önlemek, mağduru korumak amacıyla TBMM tarafından kabul edilmiş bir uluslararası sözleşme olduğundan, bu konuya ilişkin bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz; çıkarılmış olsa dahi buna dayanarak bir yürütme yetkisi kullanılması yok hükmündedir.

FESİH YETKİSİ VERİLMEDİ

Ayrıca, 15.07 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan "Milletlerarası Andlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde" Cumhurbaşkanına Uluslararası Sözleşmeleri “feshetme yetkisi” verilmemiştir. 20 Mart 2021 tarih, 31429 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3718 sayılı kararda ise "sözleşmenin feshedildiği" belirtilmiştir. Bu karar yetki açısından da yok hükmündedir.

Sonuç olarak; 20 Mart 2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazetede görüldüğü üzere, “İstanbul Sözleşmesinin Feshedilmesi Hakkında Karara” Yasama Bölümünde değil; YÜRÜTME VE İDARE Bölümünde yer verilmesi yok hükmünde olduğunun ilanı niteliğindedir. İstanbul Sözleşmesi’nin “Sözleşme’nin feshi” başlıklı 80. maddesine göre Sözleşme’nin feshedilebilmesi için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunulması gerekmektedir. Sözleşme’nin feshi, bildirimin Genel Sekretere ulaşmasından itibaren üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla 24 Kasım 2011 tarihinde TBMM tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir.

SÖZLEŞMEYE SAHİP ÇIKACAĞIZ

İstanbul Barosu olarak, bir insan hakları ihlali olan şiddetin önlenmesi amacıyla TBMM’de oybirliğiyle onaylanmış olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin yok hükmünde olduğunu ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkacağımızı, uluslararası sözleşmelerin eksiksiz bir şekilde uygulanıp hayata geçirilmesi için bu konunun takipçisi olacağımızı ve mücadelemizi sürdüreceğimiz kamuoyuna duyururuz.