Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Fırtına Vadisi’nde dereye komşu alanı ‘Günübirlik Tesis Alanı’na’ dönüştürerek imara açtı. Bölgede yaşayanların karara karşı açtığı davada mahkeme, arazinin birinci derece doğal sit alanında kaldığını vurguladı ve planları iptal etti.

Hazal Ocak'ın Gazete Duvar'da yer alan habere göre Bakanlık, 22 Nisan 2021 tarihinde Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Yolkıyı Köyü'nde Fırtına Deresi yakınındaki araziye ilişkin büyük ve küçük ölçekli imar planlarını yaptı. Planla söz konusu arazi ‘Günübirlik Tesis Alanı’na alındı.

Rizelilerin karara karşı açtığı dava dilekçesinde, söz konusu planların yapıldığı bölgenin birinci derece doğal sit alanı olduğu, son yıllarda yolların faaliyete girmesiyle Fırtına Vadisi üzerinde insan ve araç trafiğinin yoğunlaştığı ve dere kenarlarında, doğal sit alanı olan köylük alanlarda hızlı yapılaşmayla yüz yüze kalındığı anlatıldı. Ayrıca bakanlığın, Yolkıyı Köyü'nde ‘günübirlik tesis alanı’ yapımı için parsel bazında koruma amaçlı imar planlarını onayladığı belirtilen dilekçede, birinci derece doğal sit alanında doğrudan turizme, yapılaşmaya yönelik, sadece parsel bazında koruma amaçlı imar planı yapılmasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Bakanlık ise mahkemeye verdiği savunmada, söz konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini ifade etti.

‘ÇOK ÖZEL VE DOĞAL ALAN’

Rize İdare Mahkemesi’nde görülen davaya bilirkişi raporu da eklendi. Raporda, günübirlik tesis alanına dönüşen alanın Fırtına Deresi’nin doğusundaki 10 metre genişliğindeki yola bağlandığı ve söz konusu tesis alanının 6.5 metre yapılaşma koşuluyla planlandığı belirtildi. Günübirlik tesis yerinin birinci derece doğal sit alanı olduğuna dikkat çekilen raporda, söz konusu bölgenin yer aldığı Fırtına Havzası’nın doğal sitler ve milli park alanı ilan edilerek koruma altına alınmış çok özel ve doğal alan olduğuna dikkat çekildi. Raporda Fırtına Vadisi’nin birinci derece doğal sit alanlarının mutlak korunmasının ve yapı yasağının getirilmesinin öngörüldüğünün altı çizilerek özetle şu ifadelere yer verildi:

"Davaya konu koruma amaçlı imar planlarının, birinci derece doğal sit alanlarını korumak bir yana alanda yapılaşma ve müdahalenin önünü açan bir imar planı olduğu gibi gerekçelerle, davaya konu koruma amaçlı imar planlarının; şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve koruma mevzuatına uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır."

‘HUKUKA UYMUYOR’

Bilirkişi raporunu dikkate alan mahkeme, birinci derece doğal sit alanlarının korunması gerekirken davaya konu koruma amaçlı imar planları ile alanda yapılaşma ve müdahalenin önünün açıldığı belirtti. Mahkeme, söz konusu planların ‘şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve koruma mevzuatına uygun olmadığı ve hukuka uymadığı sonucu’na vararak söz konusu planları iptal etti.