Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, 8 Ekim 2016 tarihinde Cengiz Topel Caddesi üzerinde özel hareket polisi İ.M.'nin kullandığı zırhlı araçtan açılan ateş sonucu Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen hayatlarını kaybederken, Şemsettin Kaya ile Mehmet Ali Kaya isimli yurttaşlar da yaralanmıştı. Olayla ilgili açılan davada ise skandal nitelikte bir gelişme yaşandı.

Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen yargılamada mağdur avukatlarının talebi üzerine mahkeme, sanık polis hakkında idari soruşturma açılıp, açılmadığını İçişleri Bakanlığı'na sordu.

Bakanlık, mahkemenin bu talebine yanıt olarak sanık polis İ.M.'ye Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genel Kurmay Başkanlığı tarafından daha önce verilen 'takdir ve başarı' belgelerini gönderdi. Yaşanan olay sonrası sanık polis hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü'nce disiplin soruşturması başlatıldığı basına yansımıştı. Ancak İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen yanıtta sanık polis hakkında daha önce soruşturma açılmadığı ortaya çıkmış oldu.

SANIKTAN ÖVGÜ İLE BAHSEDİLDİ

Bakanlık gönderdiği yanıtta, sanık polis İ.M.'nin Şırnak'ın Silopi ilçesinde Aralık 2015 ile Ocak 2016 tarihleri arasında ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı' dönemde katıldığı operasyonlar nedeniyle başarı ve takdir belgeleri aldığını belirtip, yaptığı 'hizmetleri' övdü.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Silopi Kaymakamlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün İ.M.'ye vermiş olduğu takdir ve başarı plaketlerinde, 'Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü uğruna göstermiş olduğunuz yiğitlik ve cesaretle Türk milletinin varlığının, birlik ve beraberliğini ve vatan sevgisinin en eşsiz sembolü oldunuz' ifadeleri yer aldı.

DAVA HAKKINDA

Olay sonrası başlatılan adli ve idari soruşturma kapsamında açığa alınan sanık polis İ.M. tutuklanmış, hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Sanığın aracın kule sistemindeki silahın 'arızalı' olduğu yönündeki savunmasının aksine bilirkişi hazırladığı raporda kulede herhangi bir arıza olmadığını belirtmişti.

'Güvenlik' gerekçesiyle Yüksekova'dan Diyarbakır'a nakledilen davada sanık İ.M., 1 yıl bile tutuklu kalmadan tahliye edildi.

Olay anına ilişkin ortaya çıkan zırhlı aracın kule kamera görüntülerinde de, zırhlı araçtaki silahın 'atışa hazır' vaziyette yüzlerce sivilin bulunduğu şehir merkezinde devriye gezdiği ortaya çıkmıştı. Görüntülerde, yoldan geçen sivillere birkaç saniye aralıklarla iki defa seri şekilde ateş edildiği ortaya çıkmıştı. Sanık hakkında disiplin soruşturması yürüten İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği savunmada, "Üzerime atılı suç memuriyetin şerefini ve onurunu zedeleyecek suçlardan olan yüz kızartıcı bir suç değildir. Ben polis teşkilatına ve devletime laf getirecek bir şey yapmadım" demişti.

Olaydan sonra sanığı savunması için dönemin Hakkari İl Emniyet Müdürü’nün avukat ayarladığı ve polislerin sanığa yardım için kendi aralarında para topladığı ortaya çıkmıştı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı