Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Adalet Bakanı olarak ben her davada bir açıklama yaparsam o zaman adaletin terazisi nasıl dosdoğru tartacak? Ben adalet yerini bulsun diye konuşmuyorum. Ben hukuk devleti gereği gibi işlesin diye konuşmuyorum. Yargı bağımsız ve tarafsız karar versin diye konuşmuyorum. Yoksa benim de her konuda söyleyecek bir sürü sözüm var” dedi.

Yozgat AKP Çandır Genişletilmiş İlçe Danışma Kurulu Toplantısına katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ burada açıklamalarda bulundu. Adalet Bakanı olarak yürüyen soruşturmalar, görülen davalar hakkında konuşmamayı prensip edindiğini belirten Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

"BEN HER DAVADA BİR AÇIKLAMA YAPARSAM O ZAMAN ADALETİN TERAZİSİ NASIL DOSDOĞRU TARTIŞACAK?"

“Türkiye'nin gündemi çok hızlı akıyor, hızlı değişiyor. Ben Adalet Bakanı olarak görülen davalar hakkında konuşmamayı hep prensip edindim. Yürüyen soruşturmalar hakkında konuşmamayı hep prensip edindim. Çünkü anayasada yasalarda Adalet Bakanı'nın yürüyen soruşturmalar, görülen davalar hakkında konuşmasına izin vermez. Yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili değerlendirme yapmasına izin vermez. Hatta meclisin de ‘görülmekte olan bir dava hakkında soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, herhangi bir beyanda bulunamaz’ diye anayasanın 138. maddesinde hüküm vardır. O yüzden zaman zaman eleştirilere muhatap oluyoruz. Bir dava oluyor, Adalet Bakanı nerede? Öbürünü niye görmüyor? Berikini niye duymuyor diye eleştiriler alıyor. Ben Adalet Bakanı'yım. Görülen davalarla ilgili her davanın tarafı var. Adalet Bakanı olarak ben her davada bir açıklama yaparsam o zaman adaletin terazisi nasıl dosdoğru tartışacak?

"HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİ OLARAK DA KONUŞMUYORUM"

Kürsüde olan hakimler, savcılar, değerlendirme yaparken kurul başkanı, Adalet Bakanı böyle demiş diye onun tesiri altında kalmayacak ben adalet yerini bulsun diye konuşmuyorum. Ben hukuk devleti gereği gibi işlesin diye konuşmuyorum. Ben adalet terazisi dosdoğru tartsın diye konuşmuyorum. Yargı bağımsız ve tarafsız karar versin diye konuşmuyorum. Yoksa benim de her konuda söyleyecek bir sürü sözüm var. Ama bulunduğum konum itibariyle adalet terazisinin ayarı bozulmasın. Yargının bağımsız ve tarafsız işleyişi halel görmesin. Adalet yerini bulsun. Hak yerini bulsun diye ben konuşmuyorum. Hukuk devletinin gereği olarak da konuşmuyorum.

"HUKUK TERAZİSİNİN DOĞRU TARTMASINI TEMİN ETMEK MAKSADIYLA BİZİM ALMAMIZ GEREKEN DOĞRU POZİSYON BU”

Herhangi bir vatandaşımız iki kişinin taraf olduğu bir davada kurul başkanı, adalet bakanı olarak ben birini suçlayan birini aklayan, birinin aleyhinde imada veyahut da ithamda bulunan, beyanda bulunan doğru olur mu? Ben şimdi buradan herkese söylüyorum, sustuğumuz konular kabul ettiğimizde içimize sindiğinden değil gereği hukuku korumak, hukukun üstünlüğünü ayakta tutmak, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına riayet etmek, hukuk terazisinin doğru tartmasını temin etmek maksadıyla bizim almamız gereken doğru pozisyon bu.

“ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI İNSANLIK SUÇUDUR”

Haksız, hukuksuz her işin hesabı elbette yargıda görülecektir. Herhangi bir suç işlendiği zaman hukuk sağlıklı bir şekilde işlediğinde onun gereği hukuk tarafından elbette yapılacaktır. O nedenle de biz konuşmuyor, hukukun sağlıklı işlemesi ve usul ve yasaya uygun hareket etmesi bizim her konuda temel arzumuzdur.

Çocukların cinsel istismarı; dil, ahlak, hukuk, kültür dahil bizim mukaddes saydığımız her değeri ayaklar altına almak, çiğnemektir. Çocukların cinsel istismarı bir insanlık suçudur. Bunun karşılığı da elbette bizim hukukumuzda vardır. Hukuk böyle bir iddia gündeme geldiği zaman dosya delil, taraflar iddia, savunma, her şeyi değerlendirir. Kararını ona göre verir. Ben hakim değilim. Ben savcı değilim. Kararı verecek yargıdır.

"ÜZERİ ÖRTÜLEN KAPATILAN BİR ŞEY YOK, BU İŞ ORTAYA ÇIKARAN ZATEN YARGIDIR"

Cumhuriyet savcısı mağdur şikayette bulunmuş. Cumhuriyet savcısı soruşturma yapmış iddianamesini düzenlemiş, davasını açmış mahkeme iddianameyi kabul etmiş, duruşma gününü vermiş, hukuk işliyor. Yargılama sonunda da maddi hakikat bütün yönleriyle ortaya çıkacaktır. Hukuka, güvenmek, hukukun sağlıklı işleyişine güvenmek bizim için önemlidir. Önemli olan hukukun işlenmesidir. Üzeri örtülen kapatılan bir şey yok, bu iş ortaya çıkaran zaten yargıdır. Yargı bu konuda gereğini takdir edip değerlendiriyor. Onu yargının yerine geçerek yargıya emir ve talimat verecek bir pozisyon bende yok. Hiç kimse de yok olmaması lazım. Önemli olan hukukun sağlıklı ve usule, yasaya uygun işlemesidir. Ben diyorum ki yargılama ve yargı yapan hakim ve savcılarımıza lütfen güvenin. Yargı işlediğinde hak da adalet de eninde sonunda yerini bulacaktır”