Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 'olağanüstü şartların' oluşması durumunda asgari ücrete ara zammın değerlendirileceğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Eylül 2020'de başlayıp dört ay süren faiz indirimi serisi ve Rusya'nın ABD ve NATO'yla yaşadığı gerilimde yeni bir perde açarak başlattığı 'Ukrayna'yı işgal' hareketi, halihazırda baskı altında olan Türkiye ekonomisini iyiden iyiye sıkıştırdı.

Bu altı aylık süreçte neredeyse her ürüne birbiri ardına zam gelirken, aralık ayında yüzde 50 artışla 4 bin 253 lira olarak belirlenen asgari ücret enflasyon karşısında eridi.

Ekonomistler ve işçiler, bir süredir 'asgari ücrete yılda 2 kere zam yapılması' için çağrıda bulunuyor.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Kurulu üyesi Nihat Zeybekci'den gelen açıklamalar ara zam konusunda bir adım atılacağı iddialarını güçlendirirken, kabineden ilk üst düzey açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'den geldi.

Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe'ye konuşan Bilgin, "Asgari ücret tekrar gözden geçirilecek mi?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

"Asgari ücret konusunda öncelikle şunu söylemeliyiz: Bu sene yaptığımız asgari ücret artışı yüzde 50’nin üzerindedir ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması çok önemli bir şeydir. Bütün gelirlerde asgari ücretin vergi dışı bırakılması önemli. Sabit ücretle çalışanlar, AGİ kaldırıldı, ücreti düşüreceğim diyen işletmeler yanlış yaptı. İş kanunu anlaşılan ücretten geriye gidilmesini açıkça yasaklıyor. Asgari ücrete şartlar içerisinde bakmak lazım.

'YASAL DURUM ARALIK AYINI GÖSTERİYOR'

Asgari ücretin eğer Meclis gündeme getirip değiştirmezse, aralıkta belirlenir, tabii olağanüstü şartlar olursa bu şartlara bakarak değerlendirilir. Ancak yasal durum aralık ayını gösteriyor. Yeni asgari ücretin yasal belirlenme tarihi aralıktır."

Bilgin'in "Asgari ücret görüşmelerinde, işverenler kitlesel işten çıkarma uyarısında bulunmuştu? Şubat ayında da işsizlik sigortasına başvurularda artış var" sorusuna yanıtı da şöyle oldu:

"Bizim iktisat metodolojisinde üzerinde durduğumuz bir şey vardır. Aynı anda iki olay olduğunda, bunlar arasındaki ilişkin nedensel, tesadüfi, konjonktürel ilişki olabilir. İşsizlik maaşına başvurulardaki artış şu andaki konjonktür kaynaklı olabilir. Yani asgari ücretin artışıyla ilgisi yok. Her asgari ücret döneminde işsizlik bir süre artıyor, sonra tekrar istihdam aynı seviyeye geliyor.

'ASGARİ ÜCRET ARTIŞI İŞSİZLİĞE YOL AÇAR TEZİ YANLIŞLANDI'

Asgari ücret artışı işsizliğe yol açar tezi de Nobel Ekonomi Ödülünü alan David Cardin’in tezi ile yanlışlandı. İstihdamı olumsuz etkileyen faktörler farklı konjonktürel faktörler, dünya ekonomisindeki, teknolojideki değişim filan etki ediyor.

Mevcut durumda, hem yasal hem içinde bulunduğumuz iktisadi süreç içerisinde yapılan reel olarak asgari ücretteki artış önemli bir orandır. Bunu kısa sürede şu ayda veya bu ayda değişmesini öngörmüyoruz."