Bakan Akdağ dünya halklarının baskı ve diktatörlüklere karşı direnişinin sembolü, aynı zamanda bir doktor olduğu halde kişisel kariyer peşinde koşmak yerine halkların diktatörlüklerden kurtuluşu için kendini feda ederek mücadele eden efsane devrimci Che Guevara’ya ve onun halktan yana tavrına gönderme yapan pankartlarını gündem yaptı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık çalışanlarının dün Ankara'da gerçekleştirdiği eylemde "Che" pankartları açılmasıyla ilgili, 'Che Guevara'nın sağlık sistemiyle bir ilgisi olamaz' dedi.

ANKARA - 14 Mart Tıp Bayramı tüm yurtta kutlanıyor. Akdağ, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayelerinde Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene katıldı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dün düzenlenen "Tek Ses Tek Yürek" eyleminde açılan pankartta yazılanlarla ilgili olarak, "Pankartta ’Dr. Che Guevara’nın izindeyiz’ yazıyordu. Birtakım örgütler Dr. Che Guevara’nın izinde olabilir, ama biz onun izinde değiliz. Biz Refik Saydam’ların izindeyiz, İbni-i Sina’ların ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyiz" dedi. Akdağ, şunları söyledi:

"Pankartta ’Dr. Che Guevara’nın izindeyiz’ yazıyordu. Bir takım örgütler Dr. Che Guevara’nın izinde olabilir, ama biz onun izinde değiliz. Biz, Refik Saydam’ların izindeyiz, biz İbni-i Sina’ların ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyiz. Mutlaka, genel kabullerin çerçevesinde insanların dünya görüşü şekillenir ve politikalara yön verir. Biz, insanı kutsal bilen bir anlayışa sahibiz. Herkes için sağlığın bir hak olduğunu kabul ediyoruz. Cebinde parası olanın da olmayanın da hakkıdır sağlık hizmeti. Sağlık, alınıp satılan bir meta olamaz. Sağlık, bu ülkede alınıp satılan bir meta halinde tutulmuştur. Türk hekimlerinin yüzde 90’ına muayenehane kapısı gösterilmiştir. Göreve geldiğimde Sağlık Bakanlığı SSK hastanelerindeki doktorların yüzde 90’ının muayenehanesi vardı. Muayenehane hekimliği yapan meslektaşlarımı eleştirmiyorum, çünkü başka seçenekleri yoktu. Devlet, ’para veremem’ diyordu. Bu, üniversite hastanesinin içine taşınmıştı. Üniversite hastanesindeki öğretim üyesine ’özel muayene’ hizmeti vardı. Benim için her insan özeldir. Hastanın para vereni ile para veremeyenine ayrı muamele yapmak, hekimlik andı içmiş hiçbir hekime yakışmaz. Ben de bunu hiçbir hekim arkadaşıma yakıştırmıyorum. Ancak, sistem böyleydi."

-"BİZ, SOSYALİST DEĞİLİZ, SOSYAL ADALET İSTİYORUZ"-

Tabip örgütünce 2006 yılında çıkartılan "Toplum ve Hekim" isimli dergide dünyadaki sağlık sistemlerinin ele alındığını anlatan Akdağ, bir yazıdan alıntı yaparak, yazıda kapitalizme karşı sosyalizmi hedefleyen mücadeleden bahsedildiğini aktardı. Akdağ, bunun bir ideolojik duruş olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini ifade ederek, yazıda sonuç bölümünde iktidarın sosyalist olması gerektiğinin vurgulandığını belirtti. Bakış açısı bu olduğunda hekimler için birlikte çalışmanın da zorlaştığı yorumunda bulunan Akdağ, şöyle devam etti: "Biz, sosyalist değiliz, sosyalist bir iktidarı da istemiyoruz. Evet, biz sosyal adalet istiyoruz hükümet olarak. Bu sosyal adalet hastasına da çalışanına da gerekeni versin. Burada ne eksiğimiz varsa birlikte çalışmaya da hazırız. Ancak bize Tabip örgütü ’Ben bunu istemem. Çünkü bu sömürü düzenini azaltacak tedbirler, sosyalizmin gelmesini geciktirir’ diyor. Bu öğreti şunu söyler. Der ki, ’Emekçilerin zincirlerinden başka kaybedecek birşeyleri kalmayacak ki sosyalist iktidar gelsin’. Böyle bir anlayış var. Bu anlayış, tarihin çöplüğüne çoktan atıldı. Bu anlayışı, kendi ülkelerinde uygulayanlar bunları bitirdiler. Artık 2010 yılında bu kavramlarla konuşamayız. Bu kavramlarla konuştuğumuz zaman ilerleyemeyiz."

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının üzerinde inanılmaz bir iş yükü olduğunu ifade eden Akdağ, sağlık çalışanlarının "tedirgin edildiğini", hekimlerin de bu nedenle endişeli olduklarını söyledi. Türkiye’de hekim açığının da bulunduğuna dikkati çeken Akdağ, Türkiye’de insanların hekime çok başvurmadığını ifade etti. Akdağ, "2002’de hekime başvuru oranı ortalama 3’ün altındaydı, şimdi ise 7’nci. Gelişmiş ülkelerde başvuru oranı 10’un üstünde. Hizmet açlığı vardı, bunu ortadan kaldırdık" dedi.

-"ELEŞTİRİLER FAZLAYA KAÇTI"-

Performans uygulamasıyla ilgili olarak da açıklama yapan Akdağ, üniversite hastanelerinde özel muayene ve özel ameliyat sistemiyle kazandıkları para miktarı ile yanlarında çalışan asistanların gelirleri hakkında bilgi verdi.

Kazanç tutarı hakkında detaylı bilgi vermek istemediğini dile getiren Akdağ, "Çünkü, rakamları verdiğimizde tıp bayramında doktorlar para konuşmuş oluyor. Asistana, bu muayene ücretlerinden zırnık koklatılmaz. Orana bakıldığında değerli bir hocamızın maaş dışında sadece özel muayene ve ameliyattan kazandığının altıda birini ancak asistan alabiliyor" dedi.

Bu konuda her yerde, her hekime birer birer açıklama yapacağını belirten Akdağ, çünkü bu eleştirilerin artık "fazlaya kaçtığını" söyledi. Akdağ, şunları kaydetti:

"Hekimler öğleye kadar hastalarına, öğrencilerine ne ayırabildilerse ayırsınlar, sonra muayenehanelerine gitsinler. Aman ne hoş. Burada performans falan yok, eğitim de zedelenmez, araştırmaya da hiç halel gelmez, öyle mi? Bunu yapmayan üniversitede özel muayene hizmeti verir. Bu da eğitime ve araştırmaya zarar getirmez, öyle mi? Bu olmaz. Biz dedik ki, artık bu muayenede vatandaş değil, hükümetimiz bu parayı ödeyecek. Bir devlet üniversitesi, vatandaşından özel muayene ya da özel ameliyat adı altında ne almışsa, bunu ortadan kaldıran bir kanun yaptık. Bunu, üniversiteye biz verme kararı aldık. Bu para da hekimler arasında paylaştırılacak."

Akdağ, Sağlık Bakanlığının kapısının sorunların çözümü açısından tüm paydaşlara açık olduğunu ifade ederek, "Özlük haklarının iyileştirilmesi için kapımız açıktır. Ama bu sistem içinde hem devlet hem muayenehane olsun diyen varsa, biz bunda yokuz. ’Sabit olarak herkese aynısı ödensin’ diyen varsa bunda da yokuz. Bunun yüksek özlük haklarına bizi ulaştıramayacağını da biliyoruz" dedi.

Sağlık çalışanlarına karşı şiddet eylemlerini de kınayan Akdağ, "Ne yapacaksak birlikte yapalım. Hedefimiz, sıfır şiddet olsun" diye konuştu. Konuşmasının ardından Sağlık bakanı Akdağ, geleneksel olarak yapılan futbol turnuvasında dereceye girenlere madalyasını verdi.

RADİKAL