Akar, "Biz herhangi bir şekilde ülkemizin güneyi, Suriye'nin kuzeyinde teröristlerin varlığını kabul etmiyoruz" dedi.

Akar, resmi ziyaret kapsamında geldiği Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE), Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Bin Ahmad Al Bowardi ile bir araya geldi, BAE Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan tarafından kabul edildi, çeşitli temaslarda bulundu.

Türkiye'den 15 sene sonra bir savunma bakanı tarafından gerçekleştirilen ilk resmi ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akar, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı.

Akar, Türkiye ve BAE ilişkilerine yönelik şu açıklamada bulundu:

"Önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde askeri eğitim iş birliği ve savunma sanayii konularında önemli, olumlu gelişmeler bekliyoruz. Karşılıklı eğitim, tatbikatlar konusunda beraber faaliyet gösterilebileceğimizi gördük. Bu konuda karşılıklı güvene dayalı planlamalarımız başladı. Bize düşen de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Başkanı'nın çizdikleri çerçevede zaman kaybetmeksizin ilerlemek. Yapacağımız çalışmaların sadece ülkelerimiz için değil bölge barışı, huzuru ve istikrarına da önemli katkılar sağlayacağını değerlendiriyoruz."

SURİYE'YE YENİ OPERASYON

Erdoğan'ın açıklamaları ve MGK bildirisi hatırlatılarak Suriye'ye yönelik yeni bir olası operasyona ilişkin soru üzerine Akar, şöyle konuştu:

"Bizim bu faaliyetlerdeki tek amacımız ülkemizin, milletimizin, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak oldu. Orada oluşturulmak istenen bir 'terör koridoru' vardı. Bunlara müsaade etmeyeceğimizi, bunların ülkemizin güvenliği bakımından son derece sakıncalı ve tehlikeli girişimler olduğunu belirttik. Eğer bunlara müdahale etmeseydik şu anda çok daha zor şartlarla mücadele ediyor olacaktık. Dün de bugün de aynı fikirdeyiz, aynı değerlendirmeyi yapıyoruz. Dolayısıyla ülkemizin, milletimizin güvenliği bakımından buradaki terörist faaliyetlere müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Bu konuda Silahlı Kuvvetlerimizin azimli, kararlı ve buna da muktedir olduğunu herkesin bilmesini istiyorum."

PKK ve YPG arasında bir fark olmadığını ifade eden Akar, şunları kaydetti:

"Bunu defalarca ifade etmemize rağmen maalesef hala bazılarının bunu anlamamakta ısrar ettiğini görüyoruz. Bunu tekrar tekrar söylüyoruz. Muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde de çok teferruatlı bir şekilde, tüm somut delilleriyle PKK’nın YPG, YPG'nin de PKK olduğunu ortaya koyduk. Artık bunun herkes tarafından anlaşılmasını bekliyoruz. Herkesin bu konuyu, bizim pozisyonumuzu anlaması lazım. Biz herhangi bir şekilde ülkemizin güneyi, Suriye'nin kuzeyinde teröristlerin varlığını kabul etmiyoruz. Teröristlerin arkasında kim olursa olsun terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

Akar, Türkiye'nin başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularının sınırlarına, toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu kaydederek, "Şu an içinde bulunulan durum nedeniyle ülkemizi korumak ve kollamak için bazı müdahaleler yapmak mecburiyetinde olduğumuzu görüyoruz. Bunun da herkes tarafından anlaşılmasını bekliyoruz. Biz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Akar, olası operasyonun zamanına ilişkin soru üzerine de "Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyle, araç gereç, silah ve teçhizatıyla ve sahip olduğu üstün moral, motivasyon ve tecrübesiyle verilecek her türlü görevi yapmaya hazırdır. Bu konuda azimli, kararlı ve muktedirdir" yanıtını verdi.