MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''şehitlik, gazilik ve malullük kapsamının daha da genişletileceğini, şehit yakınları ile gazilere geniş imkanlar sunulacağını'' söylediğini hatırlatarak, ''Ancak 'yeni' diye takdim edilen hazırlıkların, eski uygulamanın lokal onarımından ve iyileştirmesinden başka bir manaya gelmediğini de ifade etmek isterim'' dedi.

 

Bahçeli, Başbakan Erdoğan tarafından dile getirilen, ''terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin de şehit kategorisine alınmasının'' bir dereceye kadar doğru ve haklı bir düşünce olduğunu söyledi.

 

Ancak ''sivil şehitlik tanımlamasıyla basına yansıyan bu gelişmenin, bazı soru işaretlerini ve sorgulamaları da beraberinde getirdiğini'' savunan Bahçeli, şöyle konuştu:

 

''Buna göre, Uludere'de ölenlerle birlikte Hrant Dink'in de şehitlik kapsamına alınabileceği konuyla ilgili çalışmaları yürüten bakan tarafından duyurulmuştur. Öncelikle şunu söylemek lazımdır ki şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. Kimlerin şehit sayılacağını ve kimin şehitlik makamına yükseldiğini hukuki müdahalelerle tayin etme mezuniyeti kimsede yoksudur.

 

İnancımız, şehitliğin hangi hallerde olacağını ve kime şehit denileceğini ifade etmiş ve bu konudaki sınırları kalın olarak çizmiştir. Yüce Allah'ın isimlerinden birisi olan şehit, ölmeyen, aksine Rabbimizin katında diri olan ve O'nun ikram ettiği nimetleri gören, kıyamet günü inkarcıların aleyhine Peygamber efendimizle birlikte şahitlik yapacak ayrıcalıklı ve mukaddes bir kimsedir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gerekliliktir.

 

Bunlara aldırmadan, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti'nin savurganca ve düşüncesizce şehit tanımını genişletme çabası abesle iştigal olduğu kadar, Allah ve vatan uğruna hayatlarından olan kahramanların ruhlarına haksızlık ve saygısızlıktır. Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir.''