MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın sosyal medya hesabından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli adına yaptığı paylaşımlar Ankara kulislerini hareketlendirdi.

Konuşmanın tarihi verilmeden yapılan paylaşımda, “Üç Hilal’in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur, ihtiyaçtır ve geleceğin lider ülke idealinin gerçekleşmesi buna bağlıdır” sözleri dikkat çekiciydi.

Duvar'ın haberine göre, bu sözler Cumhur İttifakı’nın çatırdadığı, 50+1 sisteminde değişiklik iddiaları karşısında MHP liderinin tutum aldığı ve AK Parti’de Bahçeli sonrası MHP’yle ilgili projeksiyonlara yanıt verildiği gibi çeşitli yorumlara neden oldu.

Ancak Yalçın bu iddialar üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’yi yan yana gösteren bir fotoğrafla yeni bir paylaşım yaptı, “Hiç kimsenin endişesi olmasın Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır, Türkiye’nin geleceğinin mimarı olacaktır” dedi.

Bahçeli’nin 2011 yılındaki seçim beyannamesini açıkladığı toplantıdaki konuşmasının üstelik tarih belirtilmeden paylaşılması parti kaynakları tarafından Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesiyle ilgili ülkücülere yönelik sosyal medyada yapılan eleştirilere yanıt olarak açıklansa da 9 yıl önceki konuşmanın bazı bölümlerinin çıkarılmış olması da dikkatlerden kaçmadı.

Söz konusu konuşmadaki bazı ifadelerin yerleri değiştirilirken, “Dava arkadaşlarıma katil, faşist, mafya bozuntusu, kovboy, kafatasçı, şerefsiz diyen; sonra da dönüp rahmetli dava şehidimizin mektubunu okuyarak ve sahte gözyaşı döken zihniyetlerin ömrü hayatında beddualar peşlerini hiç bırakmayacaktır” bölümünden “sonra da dönüp rahmetli dava şehidimizin mektubunu okuyarak” sözü çıkarılmıştı.

Yine aynı konuşmada geçen “Milliyetçi Hareketin şanlı geçmişinin bizlere tek başına iktidar sorumluluğu yüklediğini anlamak lazımdır” ve “Allah’ın izniyle ‘Tek Başına İktidar’ zaferine çetin mücadeleler sonucunda ulaşacağız”, “İktidar hamurunu, bugünden özenle ve arzuyla mayalayacağız ve yoğuracağız.

Biliniz ki, muhatap olduğumuz sorunlar, önümüze çıkarılan güçlükler, ulaşacağımız iktidar zaferinin değerini artıracaktır” ifadeleri de Yalçın’ın paylaştığı bölümden temizlenmişti.

Konuşma metninden iktidar olmakla ilgili birçok ifade çıkarılırken, “Üç Hilal’in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur” sözlerinin neden bırakıldığı sorusu yanıtsız kalırken günün sonunda yeni bir paylaşım yapan Bahçeli’nin hem Cumhur İttifakı’na hem de kamuoyunda çokça eleştirilen Hazine Bakanı Berat Albayrak’a “Çok başarılı buluyoruz” diyerek sahip çıkması kafaları iyice karıştırdı.

Her ne kadar MHP’li yöneticiler paylaşımın Cumhur İttifakı’na dönük bir mesaj içermediğini savunsa da MHP’yi yakından izleyenler parti adına yapılan her paylaşımın birden fazla mesaj içerdiğine dikkat çekiyor. Bahçeli’nin tartışma yaratan bu paylaşımdan sonra Cumhur İttifakı’na el yükselterek sahip çıktığı yeni bir açıklama yapması da, “Demek ki mesaj gitti, istenen hedefe ulaşıldı” şeklinde yorumlanıyor.

Görünen o ki söz konusu mesajlar daha çok konuşulacak ama yaşanan sürecin MHP’yi hem iktidar cephesinde hem de muhalefet cephesinde bir kez daha gündemin üst sıralarına çıkardığı kesin.

KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLADIĞI 16 MADDENİN SIRRI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk önce bir gazetedeki yazısında daha sonra Meclis’in 100. yıl özel oturumunda “Demokratik bir Türkiye için” yapılması gerekenleri anlattığı 16 maddeden oluşan bir çağrıda bulundu.

Bu 16 maddede toplumsal mutabakatla hazırlanmış yeni bir demokratik anayasa, yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü ile medya ve sendikalaşma dahil örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerekliliği vardı.

Maddeler “Siyasi Ahlak Kanunu” çıkarılması, yerel yönetimlerin işlevlerinin artırılması ve kamuda nepotizmden uzak, liyakate dayalı istihdamın önemine de dikkat çekiyordu.

CHP kulislerine göre Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı bu 16 madde her gün bir yenisi yapılan günlük siyasi konuşmalardan çok daha özel bir anlam taşıyor.

Türkiye’deki demokratları birleştirme çağrısı da içeren o konuşmadaki 16 madde, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin yer aldığı, bugün benzer çağrılar yapan Gelecek ve DEVA Partisi’ni de kapsayabilecek yeni bir ittifakın omurgası olarak nitelendiriliyor.

ERKEN SEÇİM İÇİN BİR İDDİA DAHA VAR…

İktidar cephesinden “Erken seçim yok”, “Seçim tarihi 2023” açıklamaları gelse de siyaset kulislerinde erken seçim iddiaları bitmiyor.

Erken seçim olasılığını reddedenler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en az 3+5 yıl olmak üzere 8 yıl görev yapma şansı varken bunu riske atmayacağına dikkat çekiyor. Ayrıca mevcut ekonomik sıkıntılar sandığa olumsuz yansıyacağı için bunun “siyasi intihar” olacağı yorumları yapılıyor. Ancak erken seçime kesin gidileceğini düşünenler de var. AK Parti’de uzun yıllar siyaset yapmış bir isim “erken” hatta “baskın” bir seçime şaşırmayacağını ifade ederken bunu “Meclis’i işlevsiz kılma” amacıyla açıklıyor.

Siyasetçiye göre, Erdoğan oylarındaki erimeyi görüyor, kaybedeceğini biliyor ama en azından bir dönem daha kendini güvenceye almak için erken seçime gitmeye mecbur.

Bu, şu anlama geliyor: Oylar daha fazla düşmeden yapılacak bir erken seçimle bugün Meclis’te 291 olan AK Partili milletvekili sayısının 200’ün altına düşmesi engellenebilir. AK Parti’nin 200 ve üstünde milletvekiline sahip olacağı bir Meclis’te referanduma gitmeden anayasa değişikliği yapılması ve AK Parti’nin geçmişte yaptıklarına ilişkin bir soruşturma komisyonu kurulsa dahi Cumhurbaşkanı ve bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi mümkün görünmüyor. Bunlar için Meclis’te 400 milletvekilinin olumlu oy kullanması gerekiyor. Bu gerekçeyle AK Parti’nin oyları daha da erimeden seçime gidebileceği iddia ediliyor.

‘MAHALLE TEMSİLCİSİNİN YAPACAĞI İŞ…’

Nisan ayının ortasından bu yana çeşitli aralıklarla sosyal medyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının paylaşıldığı kampanyalar yapılıyor. “Gecenin Erdoğan Fotoğrafı”, “Geceye Bir Erdoğan Selamı” gibi etiketlerle yapılan paylaşımlara bir süre sonra milletvekilleri, parti yöneticileri ve bakanlar da katılıyor. Ancak bu durumu eleştirenler de yok değil. AK Partili bir milletvekili, “Mahalle temsilcilerimizin yapacağı işler bunlar. Bunu bürokrat, bakan, milletvekili üzerinden yapmak yakışık almıyor” diyor.