MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanmasına karşın düzenlenen eylemlere katılan öğrencilere seslendi.

"Sevgili gençler; hiçbirinizi kaybedemeyiz. Öfkeniz olabilir, kızdıklarınız olabilir, tepkileriniz sivri olabilir, itirazlarınız sinirli olabilir fakat sizler bizim, istikbal haklarımız için paha biçilmez öneme sahipsiniz. Bizler de bu çağlardan geçtik. Ne yaşamışsanız benzerlerini yaşadık. Bir anlık öfkeyle bir ömrü heba etmeyin; direnmeyi zalimlere Türkiye düşmanlarına karşı yapın" diyen Bahçeli, "Gelin yanlış bir tercih içinde olan varsa dönsün gençlik üzerinde kumar oynayanları görün. Kavgayı çağırana değil kitap okumaya çağırana koşsun. Diyeceğiniz ne varsa söyleyin çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin buna müsaade etmeyin. Sizin yeriniz kapı değil içeridir, amfilerdir" çağrısında bulundu.

Bahçeli 3 Şubat tarihinde yaptığı açıklamasında “CHP Genel Başkanı, gözaltına alınan yasa dışı örgüt üyelerine “Çocuklarımız, öğrencilerimiz ve Türkiye’nin evlatları” diyor. Kılıçdaroğlu ya aklını peynir ekmekle yemiş ya da iradesini ve siyasetini terör örgütlerine rehin bırakmıştır. Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Çocuk veya öğrenci dedikleri vandaldır, barbardır, gözlerini kan ve nefret bürümüştür. Bu tip bayağı senaryoları çok gördük. Şiddet sahnelerini geçmişte çok yaşadık. Hiç kimse heveslenmesin, Türkiye terör diline teslim olmayacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Olması gerektiği kadar temas edilmeyen mühim meselelerimiz olduğu sarih bir gerçektir. Siyaset kurumunun teferruatlı bir öz eleştiri yapması kanaatimce ahlaki sorumluluğudur. Geleceği planlamayı ihmal edenler başkalarının planlarında yalnızca bir nesne etkisiz bir eleman olurlar. Dünün mahsulü nasıl bugünse geleceğin de cümle kapısı şuurla temellenmiş bugün telakkisidir. Gelecek demek var olmak hayata tutunma iddiası demektir. Geleceğiyle geleneği arasında bağ kurmayan toplumların hazin ve hüsran dolu sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir."

"Bugün sizlerle sadece Türk gençliği üzerine konuşmak, görüşlerimi açıklamak istiyorum. Gelecek demek var olmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ve geleceği arasında bağ kuramayan toplumların hazin sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Özellikle 4 Ocak 2021'den itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nde yeşeren olaylar Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları yeniden deşifre etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "genç fikirler demek, gerçek fikirler demektir" sözüyle görüşümüzü doğrulamaktadır. Biz kuşakları X, Y, Z ile ele almıyoruz. Bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da sonuç çıkmayacağını görüyoruz."

"HİÇ AYIRT ETMEKSİZİN HER GENÇ KARDEŞİME ELİMİ UZATIYORUM"

"Gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi ne olursa olsun, Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir. Biz Türk gençliğinin ruh kökünü, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri, kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Diri umutlarımızı Türk gençliği ile örtüştürdük. Bu zaman diliminde cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk."

"İÇ VE DIŞ MİHRAKLARIN ANA GAYESİ BU GÜÇTEN ÇEKİNMELERİNDEN DOLAYIDIR"

"Gençler üzerinde hesap yapan çakal suretlerini görüyor, emellerini takip ediyoruz. 15-24 yaş grubunda yaklaşık 13 milyon kardeşimiz bulunmaktadır. Türkiye'nin genç nüfus oranı AB ülkelerininkinden çok daha fazladır. Bu stratejik gücümüzün apaçık delilidir. Türk gençliğinin aklını bulandırmaya, duruşunu bozmaya çalışan iç ve dış mihrakların ana gayesi, bu güçten çekinmelerinden dolayıdır."

"Gençliğimizi esir etmek için kuyruğa girenlere müsaade etmeyeceğiz."

“TEMİNATIMIZ VE TESELLİMİZ TÜK GENÇLİĞİDİR"

Hayatın olağan ilerleyişinde her birimizin karşısına zorluklar çıkabilir fakat Atatürk'ün dediği gibi, muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda saklı olduğu sürece hayallerimizi hüsrana hiç kimse döndüremez. Nasıl ki istiridye zoru görmeden inci yapamazsa, zorlukları görmeden de irademiz sivrilemeyecektir. Teminatımız ve tesellimiz Türk gençliğidir.

"BİZİM DAĞA GÖNDERECEK TEK BİR GENCİMİZ YOKTUR"

Yıkım gündelikçileri, mukallit aydınlar, kimliksiz siyasetçiler, terör örgütlerine taşeronluk yapan köksüzler, gençliğe musallat olan cinayet ve suç şebekeleri bilsinler ki, bizim ne dağa gönderecek, ne hücre evine yollayacak, ne üniversite kapılarındaki eylemlerde kaybeden tek bir gencimiz dahi yoktur.

"Biz gençlerimizin göz bebeklerinde derin teessür uçurumları görmek istemiyoruz, onun bunun şiddet aparatı olmalarına tahammül edemiyoruz."

"BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NEKİ HER GELİŞME AÇIKÇA ÇARPITILMIŞTIR"

"Boğaziçi Üniversitesi’neki her gelişme açıkça çarpıtılmış, gençliğin kabına sığmaz niteliği hain çevreler tarafından kullanılmak istenmiştir. Bu işin içinde ne yazık ki bazı siyasi partiler de yer almıştır. Kendi evlatlarına el bebek gül bebek muamelesi yapan başkalar4ının evlatlarını siyasal ihtirasları için kavgaya yönlendiren zilletin dipsiz çukuruna düşen sorumsuz ve kirli zihniyetlerdir. Bu çürük ve günahkâr zihniyet failleri büyük bir tezat içinde gömülü halde olduklarından dolayı sürekli bocalıyorlar."

BAHÇELİ'DEN GENÇLERE TAVSİYE: HİÇ KİMSE KUYUNUN DİBİNDEYİM DİYE DE ÜZÜLMEMELİDİR BELKİ ORADAN DA BİR KAPI ARALANACAK

"Sevgili gençlere tavsiye şahsiyetinizi kazanın, kazandıysanız sağlamlaştırın, kendinizi geliştirin mensubiyet bilincinizi her daim müdaafa etmeyi göze alın. Cisminizle değil ruhunuzla insan olacağınızı aklınızdan çıkmayın. Bunun için de her yaptığını işe bağlanın, yüreklerinizde hissedin. Neyin yanlış neyin doğru olduğuna vicdan fermanımızı dinleyerek karar vermeliyiz. Hiç kimse kuyunun dibindeyim diye de üzülmemelidir belki oradan da bir kapı aralanacak, kuyuya düşen Yusuf olup çıkacaktır. Hepimiz genç olduk, bundan mütevellit hartalarımız heyecanlarımız zaman zaman hezeyanlarımız bazen de hesabını yapamadığımız hayal kırıklığımız oldu. İnsanız haliyle şaşmak bize özgürdür. Kanın damarlarımızda hızla aktığı çağlarımızda dünyaya kafa tutacak hatta baştan ayağa değiştirmeye teşebbüs edecek bir cürretin misafiriydik. "

"ÖFKENİZ OLABİLİR, TEPKİLERİNİZ SİVRİ OLABİLİR FAKAT SİZLER BİZİM İÇİN PAHA BİÇİLMEZ ÖNEME SAHİPSİNİZ"

"Sevgili gençler; hiçbirinizi kaybedemeyiz. Öfkeniz olabilir, kızdıklarınız olabilir, tepkileriniz sivri olabilir, itirazlarınız sinirli olabilir fakat sizler bizim, istikbal haklarımız için paha biçilmez öneme sahipsiniz. Analarınız sizleri ne zorluklarla büyüttü mutlaka biliyorsunuz. Babalarınız içmedi içirdi giymedi giydirdi en iyi sizler farkındasınız. Kıt kanaat okulunuzu bitirmenin gayretindesiniz. Bir yuva kurmanın, hayatınızı kurtarmanın çabasındasınız. Bunların hepsi helali haklarınız olan makul ve mantıklı insani hallerdir. Bizler de bu çağlardan geçtik. Ne yaşamışsanız benzerlerini yaşadık. Bir anlık öfkeyle bir ömrü heba etmeyin; direnmeyi zalimlere Türkiye düşmanlarına karşı yapın. Analarınızın göz yaşlarını akıtmayın, terör örgütlerinin istismarına aldanmayın. Siz Türk gençliğinizi, siz büyük Türk milletinin büyük Türkiye’sinin siyasetçileri, milletvekilleri, devlet adamları, akademisyenler, esnafları dahası anneleri ve babalarısınız. Gelin yanlış bir tercih içinde olan varsa dönsün gençlik üzerinde kumar oynayanları görün. Kavgayı çağırana değil kitap okumaya çağırana koşsun. Diyeceğiniz ne varsa söyleyin çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin buna müsaade etmeyin. Sizin yeriniz kapı değil içeridir, amfilerdir."