Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'in açılmasının ardından partisinin ilk grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya ile yeni işbirliği kararlarını savunan Bahçeli, İdlib'deki gelişmelere tepki gösterdi.

Bahçeli, “Rusya Dışişleri Bakanı ve Kremlin Sözcüsü'nün Türkiye'nin Suriye'deki taahhütlerine uymadığını söylemesi çarpıtmadır. Soçi Zirvesi İdlib'in çok ötesine geçerek bütüncül bir perspektife bürünmüş, karşılıklı anlayış ön plana çıkmıştır. Suriye konusu kağıda dökülmüş, defalarca mutabakat sağlanmış bir durumdur. M4 KARAYOLU OPERASYONU Birincisi İdlib, ikincisi 5 Mart 2021 mutabakatı ve üçüncüsü PKK/YPG ile Rusya ilişkisidir. PKK'ya, PYD'ye Moskova'da ofis açmasına müsaade eden Rusya'nın İdlib'de terörle mücadele söylemi bize göre inandırıcı değildir. Sözde M4 karayolunun güvenliğini sağlamak üzere Rusya ve Suriye ortaklığı ile bir operasyon bile gündeme gelmiştir. Bu operasyon sonrası oradaki insanların Türkiye'ye kaçması demektir. Buna rıza göstermemiz hayal ötesidir” dedi.

Erken seçim iddialarını reddeden Bahçeli,Kılıçdaroğlu, partisine baskın seçime hazır olun mesajı veriyor. Zihni ve siyaseti baskın yemiş bu zata tekraren hatırlatıyor, sözlerimin kulağına küpe olmasını ümit ediyorum. Erken seçim, seçimlerin öne çekilmesi, baskın seçim yoktur.Herkes hesabını 2023 yılının Haziran ayına göre yapmalıdır. Zillet ittifakı biraz sabretsin, onlara cumhurun gücünü, Türkiye’nin büyüklüğünü, ona buna minnet etmelerinin sonuçlarını mutlaka aziz millet iradesiyle göstereceğiz” dedi.

Bahçeli şunları söyledi:

TBMM'nin yeni yasama yılında Cumhur İttifakı olarak Türkiye'ye sağlayacağımız ve kazandıracağımız pek çok yasal düzenleme, insanımızı huzur, refah ve esenliğe kavuşturacak pek çok sayıda adım ve kararımız olacaktır. Eylül ayı ile birlikte sahadaki çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Siyasi faaliyetlerimizi ülkemizin her köşesine temas edecek şekilde planladık. Afyonkarahisar'da başlayan istişare toplantılarımız 9 ayrı bölgeye yayılmış ve çok başarılı sonuçlar ortaya çıkmıştır. MHP yaparsa en iyisini yapar. Davamızın haklarını layıkıyla savunacağız. Vatan ve millet sevdasının bayraktarı olacağız. Başarmanın sınırı, mücadelenin sonu yoktur.

“BM 5 ÜLKENİN TEKELİNDE”

Dünya ne eski dünya, insan ne eski insandır. Covid-19 salgınının tehlike saçması, küresel çatışmaların artması, siyasi ve diplomatik kutuplaşmaların yumuşama göstermemesi iyimserliğimizi bir hayli gölgelemektedir. İnsanlığı kapanına sıkıştıran meseleler günbegün artmıştır. Karşımızdaki küresel tablo yüreklere su serpen noktadan çok uzaktır. Uluslararası insani yardım örgütleri yetersiz ve acizdir. BM, 5 ülkenin tekeline girerek onların yayılmacı politikalarına kılıf hazırlamakla meşguldür.

Adaletsizlik ve eşitsizlik korkunç seviyelerdedir. Gelir dağılımındaki astronomik farklılıklar huzur damarlarını tıkamaktadır. Batı ülkelerinin iş birliğini havaya uçuran angajmanları dünyanın önündeki başlıca risktir. Bakın ABD'ye, Avrupa ülkelerine bu karanlık manzaraların iç yüzüne şahit olursunuz. Başta Rusya olmak üzere aynı coğrafya ve kıtayı paylaştığımız ülkelerle ters düştüğümüz sorun alanları vardır.

“SURİYE'DE ÇÖZÜM BULMA VAKTİ GELDİ”

Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi Suriye’de kalıcı çözüm bulma vakti gelmiştir. Ülkemizde misafir bulunan Suriyeli sığınmacıların evlerine ve yurtlarına güvenle dönebilmeleri, İdlib merkezli yeni bir göç dalgasının sınırlarımıza yığılmasına mani olabilmek için bahse konu çözüm ikliminin gerçekçi bir biçimde yeşermesi şarttır.

ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

29 Eylül'de Soçi'de Putin ile 3 saat toplantı yapan Cumhurbaşkanımız Suriye'yi görüşme fırsatı bulmuştur. Rusya ile iş birliği alanlarının uçak motorları, savaş uçakları gibi alanları kapsayacak şekilde genişletmek iki ülkenin de çıkarlarına uygundur. Suriye'de nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vakti Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi gelmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanı ve Kremlin Sözcüsü'nün Türkiye'nin Suriye'deki taahhütlerine uymadığını söylemesi çarpıtmadır. Soçi Zirvesi İdlib'in çok ötesine geçerek bütüncül bir perspektife bürünmüş, karşılıklı anlayış ön plana çıkmıştır. Suriye konusu kağıda dökülmüş, defalarca mutabakat sağlanmış bir durumdur.

'ORADAKİ İNSANLARIN TÜRKİYE'YE KAÇMASI DEMEKTİR'

M4 KARAYOLU OPERASYONU Birincisi İdlib, ikincisi 5 Mart 2021 mutabakatı ve üçüncüsü PKK/YPG ile Rusya ilişkisidir. PKK'ya, PYD'ye Moskova'da ofis açmasına müsaade eden Rusya'nın İdlib'de terörle mücadele söylemi bize göre inandırıcı değildir. Sözde M4 karayolunun güvenliğini sağlamak üzere Rusya ve Suriye ortaklığı ile bir operasyon bile gündeme gelmiştir. Bu operasyon sonrası oradaki insanların Türkiye'ye kaçması demektir. Buna rıza göstermemiz hayal ötesidir.

ABD İLE S-400 KRİZİ

ABD yönetimi ise Rusya'da silah ve askeri malzeme alan ülkelere yaptırımları devreye sokmaktadır. ABD yaptırım kartını masaya çıkardı diye devletimizin egemen vasfından vazgeçeceğimizi bekleyenler, aldığımız füze ve hava sistemini depolarda çürümeye terk edilmesini tavsiye edenler ya işbirlikçi ya da iradesizlerdir. Türkiye olarak neyi, ne zaman, nasıl alacağımızın ihtiyaç duyulan hesabını yalnızca Türk milletine vereceğimizi bilmesinde yarar vardır. Yaptırım var diye Türkiye Cumhuriyeti'nin şeref ve haysiyetini kimseye çiğnetmeyiz. Kimseye bu fırsatı vermeyiz.

ABD silah almayın diye ülkemize yaptırım gözdağı verirken, Suriye'nin kuzeydoğusunda ne işler çevirdiğini itiraf edecek dürüstlüğe sahip midir? PKK/YPG'ye bedelsiz silah veriyor da , bizim aldığımız silahlar mı gözüne batıyor. Hainlere mübah olan Türkiye'ye gelince ne hakla haram sayılıyor.

ABD'YE ÜLKÜ OCAKLARI TEPKİSİ

Bu sırada FETÖ irtibatlı Demokrat Partili bir senatör, Temsilciler Meclisi'nde gündeme Ülkü Ocakları'nı getirmiştir. 2022 yılı ABD Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın onaylanan metninde, Ülkü Ocakları'nın bir terör örgütü olup olmadığı hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından rapor hazırlanmasını öngören bir madde de yer almıştır. Bu kadar mı korkuyorlar bizden? Bu kadar mı kabuslar görüyorlar ülkücülerin varlığından, bu denli mi ürküyorlar cesaretimizden? Ben Ülkü Ocakları'nda yetişmekten iftihar eden bir genel başkanım. İkbal için değil, Türklüğün muzaffer şafağının sökmesi, milletin istiklal ve istikbal haklarının muhafazası için ülkücü oldum, yaşadım. Dünyaya bir kez daha gelsem, yine ülkücü hareketin bir ferdi olurdum. Ey ABD'nin Temsilciler Meclisi, ne anlatsak boş, ne biliyorsanız onu yapın, elinizden geleni ardınıza koymayın. Ülkü Ocakları'ndan şehit çıkar, gazi çıkar, kahraman çıkar, siyaset ve devlet adamı çıkar, adam gibi adam çıkar. Bir tek çıkmayacak teröristtir, haindir, devlet ve millet düşmanıdır.

Terör örgütü arıyorlarsa onlara Pensilvanya'ya bakın diyeceğim.

'TÜRKİYE'DE KÜRT SORUNU YOKTUR'

Zillet İttifakı'nın ana ortaklarını ikaz ediyorum. Sözde Kürt sorununu tartışmak demek, milleti tartışmak demektir. Milletin tartışılması, devleti tartışmaya açmakla eş anlamlıdır. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşlerimi gören CHP, İP vardır. Köşesiz köşe yazarları, satılmış aydınlar vardır. Türk milleti kardeştir, büyük bir ailedir.

HDP meşru organ değil, terörizmin gayrimeşru oluşumudur. HDP'yi meşru görmek Kılıçdaroğlu'nu bölücülüğün ve terörün vagonu yapacaktır. Meşruluğun değerlendirmesinde yegane ölçü Anayasa'nın çizdiği hukuki ve siyasi çerçevedir.

Siyasi partilerin eylemleri, devletin bağımsızlığına aykırı olamaz. Anayasa'nın ilk 4 maddesi milli varlığımızın kilidi, zırhı, zihniyetidir. Buna aykırı hareket edilmesi, Anayasal yaptırımlar uygulanması gereken anayasa suçudur. Milli iradenin tecelli ettiği yegane merci TBMM'dir. TBMM, ihanetin çözüm kaynağı, bölünmenin çözüm adresi görülemez.

Terörle mücadele çok ağır bedeller ödenmiştir. 1984-2020 yılları arasında asker, polis, korucularımızdan 8 bin 123 kişi şehit olmuştur. Yaralananlar ise 25 bine yaklaşmıştır. Bu dönemde PKK'nın saldırıları sonucunda 6 bin sivil ve masum vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 84 bin terör saldırı gerçekleşmiştir. Bu dönemde terörle mücadeleye harcanan para 898 milyar 522 milyon dolardır.

Kılıçdaroğlu başka bir alemde yaşamıyor, Kandil merceğini gözüne koydurmuyorsa bu yakıcı gerçeklerden ne zaman haberi olacaktır. İzanı kaldırdıysa itiraf etsin. Meraklanmasın, bu millet onu bile affedecek gönül enginliğine sahiptir.

YURT SORUNU

Masum ve haklı öğrencilerimi hariç tutarak söylüyorum. Yurt sorunu var diyenler, provokatörleri sahaya sürenler, barınamıyoruz diye banklarda eylem yapan örgüt üyeleri, sizin propagandasını yaptığınız caniler olmasaydı bu devlet her mahalleye yurt yapar her evladımızı sıcacık ve insanı şartlarda ağırlardık.

EKONOMİK KRİZ

Yumurta, et, süt, peynir fiyatlarının artışından, vicdani olmayan zamlı ürün satışlarından samimi olarak sızlananlara hak veriyor, bir şey demiyorum. Fırsatçıların peşine gidiliyor. Vatandaşın kesesine göz diken yağmacılardan da hesap soruluyor. Destekliyoruz, sonuna kadar gidilmesini istiyoruz.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

Kılıçdaroğlu, partisine baskın seçime hazır olun mesajı veriyor. Zihni ve siyaseti baskın yemiş bu zata tekraren hatırlatıyor, sözlerimin kulağına küpe olmasını ümit ediyorum. Erken seçim, seçimlerin öne çekilmesi, baskın seçim yoktur.

Herkes hesabını 2023 yılının Haziran ayına göre yapmalıdır. Zillet ittifakı biraz sabretsin, onlara cumhurun gücünü, Türkiye’nin büyüklüğünü, ona buna minnet etmelerinin sonuçlarını mutlaka aziz millet iradesiyle göstereceğiz.

Selçuklu sarayında onun bunun taklidini yaparak geçimini sağlayan ve maskaralığın piri olarak değerlendirilen Caferek’in bugünkü temsilcilerine Allah’ın izniyle sandığı dar edeceğiz.