MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Irak Ordusu ve Haşdi Şabi güçlerinin Kerkük’e düzenlediği askeri operasyonu değerlendiren Bahçeli, “Kerkük kurtarılmış, Türkmenler derin bir oh çekmiştir. Barzani'nin vahim hesap hatası sonucu, zorladığı referandum sonrası Irak'ta ortaya çıkan siyasi denklem Kerkük'ün statüsünün nihai çözümü için yeni bir süreç başlatmıştır. Kerkük özel bir statüye kavuşturulmalıdır” dedi.

ABD'ye tepki gösteren Devlet Bahçeli, tutuklu bulunan konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un telefonunun istenmesine ilişkin olarak, "ABD kala kala telefona mı kalmış? Madem bu kadar değerlidir, verin hain Gülen'i alın telefonunuzu" diye konuştu.

Bahçeli'nin açıklamasından satır başları:

Bunlar, cumhuriyeti nimetleri ile zehir kusan işgal artıklarıdır. Atatürk'e sövmek bunların mesleğidir. Son yıllardaki bu zevatın sayısındaki artış da kaygı verici düzeydedir. Bağımsızlıktan yıllardır ürken köksüzler ya kalem tutan sefiller ya da kurşun atan alçaklar olarak karşımızdadır.

PKK ve FETÖ'ye bakınız, bu terör örgütlerinin etrafını yoklayınız. Aradığınız hainlerin tamamını görürsünüz.

Cumhuriyet düşmanlarının maskesi düşmüştür. Din kisvesine bürünen hainlerin planı 15 Temmuz'da bozulmuştur.

Medeni ve gelişmiş olmakla övünen ülkeler çelişki yumağına sıkışmıştır. Uzlaşmazlık, güvensizlik, düşmanlık yeni ve aşılması güç rekorlara koşmaktadır.

İspanya ve İtalya'daki referandum denemeleri ile Avrupa coğrafyası risk ve belirsizlikle kıvranmaktadır.

Türk milleti tehdit edilmektedir. Kahramanlık korkaklığa karşı yine direnç göstermektedir.

Kerkük'e yuvalanmaya çalışan hainler arkalarına bakmadan kaçmışlardır. Yalnızlaşan Barzani ve peşmerge çetesi tarihi bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Nefesleri kesilen peşmerge fitnesi ne olmuştur da tek bir mermi atmadan tabana kuvvet kaçmayı seçmiştir. Çığlık çığlığa kaçarken üzerlerindeki sözde üniformaları bile çıkarıp atmışlardır.

Bir ara fistan giymiş hainler ülkemizde sokaklara çıkıyorlardı ya bunların emmi çocukları da aynısını Kerkük ve mücavir bölgelerinde tekrarlamışlardır. Talabani yandaşları ile Barzaniciler ters düşmüş birbirlerinin altlarını oymuşlardır. Gerçekte ise bunların hepsi haindir.

‘KERKÜK KURTARILMIŞ TÜRKMENLER DERİN BİR OH ÇEKMİŞTİR’

Kerkük kurtarılmış, Türkmenler derin bir oh çekmiştir. Barzani'nin vahim hesap hatası sonucu, zorladığı referandum sonrası Irak'ta ortaya çıkan siyasi denklem Kerkük'ün statüsünün nihai çözümü için yeni bir süreç başlatmıştır. İlk etapta Kerkük'te güvenliği Irak ordusu ve federal polis sağlamalıdır. Irak ordusuna yardımcı olmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Teröristler tamamıyla sökülüp atılmalıdır.

‘KERKÜK ÖZEL BİR STATÜYE KAVUŞTURULMALI’

2003 yılından sonra Kerkük'e getirilenlerin ve Kerkük'ten çıkarılanların dönüşleri çözüm gibi görülmektedir. Irak'ın kurucu tüm halkları, Türkmenler, Araplar, Kürtler, Süryaniler ile diğer grupların hak ve hukukları korunmalıdır. Kerkük özel bir statüye kavuşturulmalıdır.

Türkmene bakınca mezhep göremeyiz. Türkmene bakınca ayrılık gayrılık bilmeyiz. Türk Türktür. Başka bir tanım ve tasvire kesinlikle ihtiyaç duymayız. Kerkük'teki devlet dairelerinden Barzani'nin fotoğraflarının indirilmesinden sonra ayrılığı teşvik edecek afiş ve posterlerin asılması yanlıştır. Irak Başbakanı'na bunların hatırlatılması yararlı olacaktır.

Türkiye 25 Eylül referandumunu tanımayarak Irak Merkezi Yönetimi'nin elini güçlendirmiş, cesaret aşılamış, Türkmen kardeşlerimizin umutlarını yeşertmiştir.

‘GENELKURMAY BAŞKANIMIZ VE KOMUTA KADEMESİNİ TACİZ ETMEK AHLAKSIZLIKTIR’

Dikkat edilmesi gereken husus, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasi tartışmaların içinde çekmekten süratle kaçınmaktır. Genelkurmay Başkanımız ve komuta kademesini taciz etmek ahlaksızlıktır. 15 Temmuz'da korkusuzca direnmiş, darbecilere tamam dememiş bir komuta heyeti üzerinde kuşku uyandırmak, dedikodu yapmak bize göre utanmazlıktır. O kirli ellerinizi Türk askerinin üzerinden çekiniz. Etrafımız mayınlarla çevrilmiştir.

RAKKA KOMPLOSUNUN AÇIKLAMASI YOKTUR’

ABD bu operasyon görevini SDG paravanı altına saklanan PYD/YPG'ye vermiştir. YPG Rakka'yı ele geçirdi. Ciddi bir direnişle karşılaşmadı. IŞİD arka kapıdan elini kolunu sallaya sallaya çıktı gitti. Bebek katilini posterleri rezil kutlamalarla meydanlara asıldı. ABD, PKK'yı buyur ederek cani başını selamlatarak nerede durduğunu göstermiştir. Rakka komplosunun açıklaması yoktur. ABD Büyükelçiliği diyor ki; PKK yabancı terör örgütleri listesinde yer alan bir örgüttür ve Öcalan PKK ile bağlantılı terörizm faaliyetleri yüzünden hapiste bulunmaktadır. Saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir. Yazıklar olsun. Geçti Bor'un pazarı, sürün merkebinizi Kandil'e.

‘VERİN HAİN GÜLEN'İ ALIN TELEFONUNUZU’

Tartışmaların odağında şahsa ait cep telefonu yeni bir kriz çıkarmıştır. ABD bu telefonun iadesini bir nota eşliğinde Türkiye'den istemiştir. Onca delile rağmen 15 Temmuz darbe teşebbüsüne tam olarak inanmayan ABD telefon isteyerek şaka mı yapmış yoksa kafa mı bulmuştur?  ABD kala kala telefona mı kalmış? Madem bu kadar değerlidir, verin hain Gülen'i alın telefonunuzu. Tepe tepe kullanın. Sabahlara kadar IŞİD'den FETÖ'ye, PKK'dan YPG'ye kadar önünüze gelen terör örgütü ile konuşun, anlaşın, özlem giderin. Kontörünüz biterse yüksünmeden milletvekili maaşımdan fedakarlık yaparak, kişisel harcamalarımdan kısarak söz veriyorum ben size göndereceğim.

Telefonu alamazsanız, hemen yaka silkmeyin. Sözüm söz olsun yeni bir telefon alıp kargoya vereceğim, Rakka'ya göndereceğim.