DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programının konuğu oldu.

"Faiz ancak güvenle iner, talimatla inmez" ifadelerini kullanan Babacan, “Merkez Bankası'nın yanlış bir kararıyla enflasyon beklentisi ve faizler artıyor. Cumhurbaşkanının yanlış tezi var "faiz sebep, enflasyon sonuç" diye. Doğru olması mümkün değil, işlemiyor, çalışmıyor. İstediği kadar ısrar etsin. Son 20 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadık. Cumhurbaşkanının tezi doğruysa bu neden düşmüyor?” diye sordu.

20 Aralık akşamı Merkez Bankası’nın yüksek miktarda döviz sattığını ifade eden Babacan, “20 Aralık akşamı cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı. Yeni bir mevduat sistemine geçiyoruz diye. Aynı gece döviz kurunda bir gerileme yaşandı. Bir algı oluşturuldu. Yeni sistemin dövize faydası oluyor diye. Fakat bir baktık o akşam ve ertesi gün Merkez Bankası arkadan cayır cayır dolar satmış. Arka kapıdan 130 milyar doları satmıştı ya, aynı işi tekrarlamış. Rakamlar çok açık.Merkez Bankası'nın rezervi eksiye düştü. Kasımın sonunda rakam eksi 47, aralık sonunda eksi 64. Demek ki aralık ayında Merkez Bankası 17 milyar dolarlık döviz satmış. Bunun 9 milyarını da gizli saklı yapmış. Bu 17 milyar dolar nerede? Cevap veremiyorlar çünkü gizli saklı yapıyorlar” dedi.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Faizin düştüğü yok. Merkez Bankası'nın faizi düştü. Halkın faizine ne oldu?

Sadece aralık ayında kredi faizleri yüzde 23,57'den yüzde 29,55'e çıkarılmış. 6 puanlık artış var. Cumhurbaşkanı faizi indireceğim, indirdim dedi. Sadece Merkez Bankası'nın bankalardan aldığı faizi indirdi.

Merkez Bankası'nın yanlış bir kararıyla enflasyon beklentisi ve faizler artıyor.

Cumhurbaşkanının yanlış tezi var "faiz sebep, enflasyon sonuç" diye. Doğru olması mümkün değil, işlemiyor, çalışmıyor. İstediği kadar ısrar etsin. Son 20 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadık. Cumhurbaşkanının tezi doğruysa bu neden düşmüyor? Bu millet şu anda çok büyük bir bedel ödüyor. Alışverişe çıkan herkes görüyor ki yüzde 36'lık enflasyon bile hayali.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Merkez Bankası tabii ki ülke için çalışacak. Merkez Bankası bağımsız olduğu için hükmedemedi, biz öylelikle güzel sonuçlar aldık. Dürüst ve işini bilen bir ekip kurduk. O ekiple ekonomiyi ayağa kaldırdık. 2001-2002 krizinden o ekiple çıktık.

Şimdi kararlar istişare ile ortak akılla alınmıyor. Kararlar tek bir kişinin keyfine göre alınıyor ve işte maliyeti ortada.

Faiz ancak güvenle iner, talimatla inmez. Talimatı veririm faizi indiririm zannediyor ama yapamıyor, olmuyor.

KUR KORUMALI MEVDUAT

Bugünü kurtarabilmesi için insanların dolarlarını bozdurması gerekir. Ama Türk lirası olana ne veriyorsunuz? Dövizi olanın bozdurması için hiçbir teşvik yok. Bu sistemin tutması mümkün değil. Vatandaşın zaten dövizi var, niye dövize endeksli hesaba geçsin.

Bakanların hiçbir hükmü yok. 20 Aralık'ta açıklananlar da belli ki bakanın iradesi dışında.

20 ARALIK GECESİ

20 Aralık akşamı cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı. Yeni bir mevduat sistemine geçiyoruz diye. Aynı gece döviz kurunda bir gerileme yaşandı. Bir algı oluşturuldu. Yeni sistemin dövize faydası oluyor diye. Fakat bir baktık o akşam ve ertesi gün Merkez Bankası arkadan cayır cayır dolar satmış. Arka kapıdan 130 milyar doları satmıştı ya, aynı işi tekrarlamış. Rakamlar çok açık.

Merkez Bankası'nın rezervi eksiye düştü. Kasımın sonunda rakam eksi 47, aralık sonunda eksi 64. Demek ki aralık ayında Merkez Bankası 17 milyar dolarlık döviz satmış. Bunun 9 milyarını da gizli saklı yapmış. Bu 17 milyar dolar nerede? Cevap veremiyorlar çünkü gizli saklı yapıyorlar.

Bu krizin çözülmesi sadece ekonomi politikalarıyla olmaz. Çok daha geniş bir alanda çalışmayı gerektirir. Hukuk, adalet, dış politika ve iyi eğitim politikası olmadan sorunları çözemezsiniz. Öncelikle zemini sağlamlaştırmak gerekiyor. "