Kocaeli Kandıra Cezaevi'nde tutulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk ile görüşen avukat Erselan Aktan, müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı.

Aktan, hasta tutukluların sağlık koşulları ve tedavi edilmemelerinin olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkat çekerek, “Sayın Tuğluk’un yaşadığı sağlık sorunlarının böyle bir ortamda ve bu denli ağır işleyen bir tedaviyle sağlanması imkansız” dedi.

Avukat Aktan, Aysel Tuğluk’un uzun zaman önce nükseden bir takım sağlık sorunları yaşadığını ve bu şikâyetleri ilk olarak cezaevinde bulunan revire ilettiğini ve hastaneye sevk edildiğini söyledi. Cezaevlerinde, hastaneye sevk ve nakillerin bürokratik işlemler yüzünden geciktiğini söyleyen Aktan, pandemi süreciyle birlikte bu sürecin çok daha gecikmeye ve hasta tutuklular açısından yıkıcı sonuçlar doğurmaya başladığını söyledi.

‘HER HASTANE SONRASI İKİ HAFTALIK ‘TECRİT’’

Seda Taşkın'ın Artı Gerçek’'te yer alan haberine göre hasta tutukluların yaşamsal şikayetleri olmadıkça hastaneye sevk edilmediğini ve sevk edilenlerin ise hastane dönüşünde iki hafta karantinaya alındığını söyleyen Aktan, “Bu karantina, refakat edilmesi gereken hasta mahpusların bir odada tek başlarına iki hafta kalması demek. Ve bu, hastaneye yapılan sevk sayısı kadar artıyor. Yani her hastane gidişi sonrasında iki haftalık bir ‘tecrit’ öngörüyor. Sayın Tuğluk’un yaşadığı sağlık sorunlarının böyle bir ortamda ve bu denli ağır işleyen bir tedaviyle sağlanması imkansız” dedi.

20 EYLÜL TARİHİNDE DURUŞMASI OLACAK

Aysel Tuğluk’un üç kişilik odada kaldığını ve kendisini ziyaret ettiğinde karantinada olduğunu söyleyen Aktan, Tuğluk’un bir odada yalnız kaldığını aktardı. Aktan, “20 Eylül tarihinde yargılandığı dosyanın duruşması olacak. Ancak kendisi duruşmaya katılım sağlayamayacak. Bu yönüyle sayın Tuğluk hem sağlığa erişim hakkını hem de sağlık durumu savunma yapmasına uygun olmadığı için adil yargılanma hakkını kullanamamış olacak” diye konuştu.

‘TUĞLUK’UN TAHLİYESİ ERKEN SAĞLANMALI’

Ceza Muhakemeleri Kanunu başta olmak üzere mevzuatta Tuğluk’un tahliyesine cevaz veren, hükmeden hükümlerin olduğunu söyleyen Aktan, “Cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerin sorumluluğu idarede, yani devlette. Bu sorumluluğun çerçevesi adalete olduğu kadar sağlığa erişim hakkını da önceliyor. Halihazırda sayın Tuğluk’un yerel sağlık kurullarınca hazırlanmış olan raporları tamamlanmış durumda. Şu an beklenen, ATK raporu. Onun da tanzim edilmesi ve dosyaya sunularak Tuğluk’un tahliyesinin olabildiğince erken sağlanması gerekiyor” dedi.