Cezaevinde hafıza kaybı yaşadığı açıklanan ve “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilmeyen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için başlatılan kampanyada imzası bulunan kadınların sayısı 5 bini aştı.

"Aysel Tuğluk'a Özgürlük İçin 1000 Kadın" denilerek yola çıkılan kampanyada 4 günde imzacı kadınların sayısı 5 bini geçti.

Sosyal medyada da "#BinlerceAyseliz" etiketiyle paylaşımlar yapıldı. 

Tuğluk’un tedavi hakkı için derhal serbest bırakılmasını isteyen kadınlara farklı ülkelerden de destek geldi.

ABD, Almanya, Avustralya, İsviçre, Belçika, Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinden kadınlar “Aysel’in hayatının bu şekilde riske edilmesine daha fazla sessiz kalamayız. Seyirci olamayız. Hayatın ve mücadelenin her alanından kadınlar olarak herkesi Aysel için ses vermeye davet ediyoruz” dedi.

Siyasetçi, akademisyen, gazeteci, işçi ve farklı meslek gruplarından kadınların imzaladığı metinde, Aysel Tuğluk’un Türkiye’nin demokratikleşme ve özgürlük mücadelesinin savunucusu olduğu, hukukçu ve siyasetçi olduğu anımsatılarak, Aysel Tuğluk’un milletvekili kimliğiyle yaptığı, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki konuşmaları nedeniyle yargılandığı ve yıllardan bu yana da cezaevinde olduğu ifade edildi.

Yetkili yerel sağlık kurumları tarafından cezaevinde yaşayamayacağı yönünde aylar evvel görüş bildirildiği halde, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporuna dayanarak tutukluluğunun devam ettiği belirtilen açıklamada, Aysel Tuğluk’un cezaevi koşullarında iyileşmesinin mümkün olmadığı sağlığının da her geçen gün geri döndürülemez biçimde kötüye gittiği ifade edildi.

Açıklamanın devamında şöyle denildi:

'HER ŞEY İÇİN GEÇ OLMADAN…'

“Aysel kadınların yoldaşı, kız kardeşi...

Aysel’in hayatının bu şekilde riske edilmesine daha fazla sessiz kalamayız. Seyirci olamayız.

Hayatın ve mücadelenin her alanından 1000 kadın olarak herkesi Aysel için ses vermeye davet ediyoruz. Aysel için geç kalmış olmak istemiyoruz. Gözyaşı dökmek istemiyoruz.

Bugün cezaevlerinde birçoğu ağır hasta olan yüzlerce mahpus var. Sadece geçtiğimiz ay yedi mahpus cezaevinde hayatını kaybetti. Hasta mahpusların tahliyesi ulusal ve uluslararası mevzuatın ve sözleşmelerin gereğidir. Herkesin evinde ve sevdiklerinin arasında yaşama ve tedavi görme hakkı vardır. Yaşama hakkına sahip çıkıyoruz.

Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk için ve onun şahsında tüm hasta mahpuslar için özgürlük istiyoruz.”