Ayşe Buğra, eşi Osman Kavala'nın tutukluluğunun bininci gününde, Kavala’nın avukatları Köksal Bayraktar ve İlkan Koyuncu ile basın toplantısı düzenleyerek yargı sürecini değerlendirdi.

Gezi davasından beraat ettiği gün 15 Temmuz soruşturması gerekçe gösterilerek yeniden tutuklanan iş insanı Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, tutukluluk sürecinin artık "işkence" sözü kullanılarak tarif edilebilecek bir hal aldığını söyledi.

Euronews'in haberine göre, 2017'den bu yana eşinin 4 kez tutuklandığını, 3 kere tahliye ve bir kez beraat ettiğini hatırlatan Buğra, Kavala'nın tahliye edildiği gün yeniden tutuklanmasının korkunç bir deneyim olduğunu söyledi.

Buğra, "Bütün bu yaşananları ne hukuki münazaralarla ne de akıl ve mantık çerçevesinde anlamlandıramıyorum. Yalnız Osman Kavala’nın yaşadıkları, yaşadıklarımız bana Türkiye’de gerçeklik kaygısının kaybolmuş olduğunu düşündürüyor. Gerçek olanla gerçek olmayan arasındaki farkla fazla ilgilenilmediğini düşündürüyor. Gördüğümüz şey aslında bunun yargıdaki yansımaları" diye konuştu.

'NEDEN TUTUKLANDIĞI SORUSUNA KİMSENİN BİR CEVABI YOK'

"Bu ortamda makul şüphe, kanıt gibi kavramlar anlamını kaybediyor" diyen Ayşe Buğra şöyle devam etti: "Bin gündür özgürlüğünden yoksun olan Osman Kavala ne yapmış da tutuklanmış sorusuna kimsenin, somut eylemlere, somut fiillere dayanarak verecek bir cevabı yok. Bununla birlikte, bu soruyla ilgilenmeyen, bu soruyu önemli bulmayan, ‘mutlaka bir şey yapmıştır da tutuklanmıştır’ diye düşünebilecek bir kesim var. Kavala'nın tutukluluk sürecinde yaşanan acayipler böyle bir ortamda yer alıyor."

'HAYATIMIZDAN ÇALINAN BİN GÜN...'

Tutukluk sürecinde ve ondan önceki dönemde de bazı medya organlarında mesnetsiz, asılsız, kişiliğe saldırı niteliğinde haber ve yorumlarla karşılaştıklarını ifade eden Buğra, bu konudaki hukuki girişimlerin sonuçsuz kaldığını belirtti.

Buğra konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Bizim hayatımızdan çalınan bin gün, telafisi imkansız bir kayıp oluşturuyor. Eşimin annesi 90 yaşını geçmiş bir insan ve artık oğlunu bir daha görüp görmeyeceğini düşünüyor. Yargı sürecinin acayipliklerinden rahatsız olmayanlar, vicdani bir rahatsızlık duyabilirler mi bilmiyorum. Bin günlük tutukluluk süreci artık 'işkence' sözü kullanılarak tarif edilebilecek bir hal almış durumda."

Kaynak: Euronews