Soma faciasını protesto etmek isterken, Güvenpark’ta yüzlerine biber gazı sıkılan iki kadınla ilgili kararını açıklayan AYM, savcılığın ne kamera görüntülerini araştırdığını ne de polisler hakkında özenli soruşturma yürüttüğünü belirtti. AYM, iki kadına 20'şer bin lira tazminat verilmesine karar verdi.

AYM, 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden kazasını protesto etmek için 2014 yılında Ankara Güvenpark’ta yapılan gösteriye katılan ve polis müdahalesi sonucunda yaralanan iki kişiye tazminat ödenmesine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayınlanan AYM kararında, Soma faciasını protesto edenlere yönelik orantısız ve biber gazlı müdahale ile insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağı ile Anayasal güvence altında bulunan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal edildiğine hükmedildi.

Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, AYM kararında, emniyet güçlerinin muhalif fikirlere saygı göstermesi gerektiği vurgulandı. Savcılığın ise kamera görüntülerini araştırmadığına ve polisler hakkında özenli soruşturma yürütmediğine karar verdi. Eylemde yaralanan Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç'a devletin 20'şer bin lira manevi tazminat ödemesine karar verildi.

Savcılıktan takipsizlik kararı 
2014 yılında, Soma faciasını protesto etmek isteyen Gülhan ve Koç'a Güvenpark'ta biber gazı sıkıldı, olaylar sırasında arbede yaşandı. Bunun üzerine yaralanan Gülhan ve Koç, suç duyurusunda bulundu.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda, başvurucuların polislerin müdahalesi sonucunda yaralandığı kabul edildi ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Olayda, 'zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçu'nun yasal unsurlarının oluşmadığı öne sürüldü. Başvurucuların Güvenpark'ta  yaralandıkları, sekiz saniyelik görüntü ile tespit edildi. Ancak olayla ilgili hiçbir kamera kaydı savcılığa gönderilmedi. Takipsizlik kararında da değişikliğe gidilmedi.

Yapılan itirazları reddedilen mağdurların AYM’ye yaptıkları başvurudan ise tazminat kararı çıktı. AYM kararında, barışçıl bir eylem için biber gazı kullanılmasının hak ihlali olacağı bildirilerek şu ifadelere yer verildi:

“Bireylerin ifade hürriyetlerini kolektif olarak kullanmalarının farklı bir görünümü olan toplantı ve gösterilere yapılan müdahaleler, kamu otoritesinin baskısını derinleştirme düzeneğine dönüşerek temel hak ve özgürlükleri zedeleyici bir karakter sergilememelidir. Başvurucular yaralanmalarının gösterinin barışçıl niteliğini bozucu bir davranışta bulunmadan Güvenpark’taki merdivenlerde oturdukları sırada, takriben bir metre mesafeden yüzlerine sıkılan biber gazından kaynaklandığını öne sürmüştür. Biber gazının herhangi bir araz bırakmamakla birlikte kimyasal tesiri yüzünden başvurucularda oluşturduğu acı, başvurucularda ilave bir korku ve elem duygusunu yol alabilecek mahiyettedir. Başvurucuların maruz kaldıklarını öne sürdükleri biber gazıyla yapılan müdahale Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasındaki asgari eşiğin aşıldığının göstergesi olduğundan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında inceleme yapılmasına karar verilmiştir."