Anayasa Mahkemesi (AYM), Diyarbakır’da polis M.A.’nın istediği pantolon paçasını bulamaması üzerine çıkan tartışmada dükkana gelen polisler tarafından darp edilen terzi Osman Gökalp’in başvurusunda kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetti.

AYM kararında, Gökalp’e polislerin kötü muamelesi hakkında, “Zorla ekip arabasına bindirilmesini gerektirecek bir fiilin bulunmadığı, anılan muamele nedeniyle yaralandığı sabit olan başvurucunun onuruna ve vücut bütünlüğüne saygı konusunda gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği değerlendirilmiştir” denildi.

Diyarbakır’da terzilik yapan Osman Gökalp’in dükkanına gelen polis M.A. pantolonun paçasını kısalttırmak istedi.

Polis M.A. ile Gökalp arasında tartışma yaşandı. M.A.’nın araması üzerine dükkana gelen dört polis, Gökalp’i kuvvet kullanarak polis merkezine götürdü ve hakkında “hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme” suçlarından işlem başlatıldı. 17 Ağustos 2018 tarihinde yaşanan bu olay nedeniyle terzi Gökalp hakkında kamu davası açıldı.

Gökalp polisler tarafından darp edildiği iddiasıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve ayrıca polisleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet etti.

Polislerin düzenlediği tutanakta ise yaşananlar şöyle anlatıldı:

“Şikayetçi olan bir polis memuru (M.A.) bulunduğu bilgisinin iletilmesi üzerine polis memurları ivedi şekilde olay yerine gitmiş, olayın ne olduğunu sorduklarında polis memuru M.A. pantolonunu almak için terziye gittiğinde pantolonun hazır olmadığının söylendiğini, pantolonunun almak istediğinde paçalarının kesilmiş olduğunu fark ettiğini, pantolonun kesilen parçasını istemesi üzerine dükkan sahibinin kendisine küfrettiğini beyan etmiştir.”

Yine polis tutanağında yer alan iddiaya göre Gökalp, polislere bağırarak, “Çek lan elini, gelmiyorum” dedi ve karakola gitmek istemedi. Polis memurları zor kullanarak Gökalp’i karakola götürdü.

Gökalp ise olayın tutanakta yazdığı gibi olmadığını, polis memuru M.A.’nin pantolonunun acele almak istediğini ancak henüz hazır olmadığını öğrenince pantolonu almak istediğini belirterek, pantolonun paçalarından birini bulamayınca M.A.’nın kendisine küfrettiğini açıkladı. Gökalp, M.A.’nın çağırdığı polislerin kendisine önce “Hayırdır” dediğini ve sonra karakola götürmek istediğini bildirdi. Gökalp, polislere “Hangi suçtan?” diye sorduğunda “Cumhurbaşkanına hakaret etmişsin” diye yanıt verildiğini aktardı.

‘YERE YATIRIP TERS KELEPÇE TAKTILAR’

Gökalp, olayın devamını şöyle açıkladı:

“‘Saçmalamayın ne alakası var’ deyince ‘Fazla uzatma s..e s..e geleceksin’ diyerek kolumu arkadan büktüler. Yere yatırarak ters kelepçe taktılar. Bu sırada (dükkanda olan) çocuğum ağlamaya başladı. Bir süre ters kelepçe ile beklettiler. İtiraz etmem üzerine kelepçeyi önden taktılar. Zayıf ve esmer olan polis memuru sırtıma vurdu ve sol tarafıma düştüm. Zorla polis arabasına bindirildim ve bu sırada darp edildim.”

Gökalp sağlık muayenesine götürüldüğünde de üstünün çıkarılmadan yüzeysel muayeneden geçirildiğini belirtti.

Gökalp hakkında karakola gitmeden düzenlenen sağlık raporunda “sol frontalde yüzeysel lezyon (hücre ve doku bozukluğu), dizde hiperemi (kanlanma), boyunda çift taraflı yüzeysel hiperemi tespit edildiği” yazıldı.

Gökalp karakoldan çıktıktan sonra verilen sağlık raporunda ise “sol kulak ve yanakta eritem (kan toplanması), omuzda abrazyon (sıyrık), sol ön kolda birden fazla eritem, sol el bileğinde yüzeysel kesi, sağ ve sol dirsekte abrasyon ve eritem, sol dizde abrasyon, sırtta orta ve alt bölgede eritem tespit edildiği” belirtildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Gökalp’ın yaptığı suç duyurusu hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.

Savcılık kararında polislerin kademeli güç kullandığını ve Gökalp’de oluşan yaraların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunu bildirerek, polislerin üzerine atılan yaralama suçunun oluşmadığını kaydetti. Gökalp’ın yaptığı itiraz da reddedildi.

Gökalp, polislerin hukuka aykırı olarak zor kullanması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasıyla 1 Mart 2019 tarihinde AYM’ye başvurdu. AYM, Gökalp’in başvurusunda kötü muamele yasağının ihlal edildiğine oybirliği ile karar vererek, kararın bir örneğini yeniden soruşturma başlatması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

‘YAKALAMA İŞLEMİNİ GEREKLİ KILACAK DURUM YOK’

AYM kararının gerekçesinde Gökalp’e ilişkin gözaltı kararının, suçüstü halinin, zorla getirme kararının bulunmadığına dikkat çekerek, “Somut olayın koşulları ve başvurucuya isnat edilen eylemler değerlendirildiğinde başvurucuya karşı yakalama işlemi gerçekleştirilmesini gerekli kılacak bir durum olduğu sonucuna ulaşılamamıştır” denildi. Gerekçede polislerin Gökalp’ın kendilerine ve devlete küfrettiğini ileri sürdüğünü ancak Gökalp’ın karakola götürülmek istendiği ana kadar fiziksel bir eylemi olmadığı kaydedildi.

‘VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜ VE ONURUNA SAYGI GÖSTERİLMEDİ’

Gerekçede, polislerin ve Gökalp’ın bütün olarak değerlendirildiği belirtilerek, Gökalp’ın fiziksel saldırıda bulunmadığı, tehlike arz etmediğine dikkat çekildi ve Gökalp’ın çağrı kağıdı ile polis merkezine davet edilebileceği açıklandı. Gerekçede, Gökalp’ın çocuğunun ve yeğenlerinin yanında kolu arkaya bükülerek yatırıldığı ve kelepçe takıldığı belirtilerek, “Zorla ekip arabasına bindirilmesini gerektirecek bir fiilin bulunmadığı, anılan muamele nedeniyle yaralandığı sabit olan, başvurucunun onuruna ve vücut bütünlüğüne saygı konusunda gerekli özen ve dikkatin gösterilmediği değerlendirilmiştir” denildi.

Kaynak: ANKA