HDP’nin görevden alınan ve yerlerine kayyum atanan ilk yerel yöneticilerinden olan Diyarbakır’ın Sur ve Hani İlçelerinin belediye başkanlarının, haklarının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruya, Anayasa Mahkemesi olumsuz yanıt verdi. İki eski belediye başkanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor.
Mahmut Bozarslan'ın VOA'da yer alan haberine göre 2015 yılında HDP’li belediye başkanlarına karşı başlatılan kayyum atamalarının ilk uygulandığı yerlerden bir Diyarbakır’ın Sur İlçesi oldu. Daha önce tutuklanan Seyyit Narin’in yerine vekaleten atanan Azize Değer Kutlu görevden alınarak, yerine kayyum atandı. Bir süre sonra Hani İlçesi Belediye Başkanı Abdurrahman Zorlu da görevden uzaklaştırılarak, yerine kayyum atandı.
Her iki başkan da önce kayyum kararının iptali için Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak mahkeme talebe olumsuz yanıt verdi. Bunun ardından İstinaf Mahkemesi’ne başvuran Değer Kutlu ile Zorlu, buradan da ret yanıtı aldı. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapan Değer Kutlu ile Zorlu, hakkaniyete uygun yargılanma, masumiyet karinesinin, özel hayat ve aile hayatına saygı ile serbest seçim haklarının ihlal edildiği iddia etti.
Başvurudan beş yıl sonra karar veren AYM, hak ihlali olmadığına karar verdi. AYM tarafından oybirliği ile alınan kararda;
“1. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
2. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvurucu Azize Değer Kutlu yönünden konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
3. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvurucu Abdurrahman Zorlu yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
4. Özel hayat ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
5. Serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle karar verildi” denildi.
2019 yerel seçimlerinde 65 belediye kazanan HDP’nin 3 büyükşehir, 33 ilçe ve 8 belde olmak üzere toplam 49 belediyesinin başkanları görevden alınarak yerlerine kayyum atandı. Başkanları HDP’li olan sadece Adıyaman’ın Kömür Beldesi, Ağrı Patnos ilçesi, Diyarbakır’ın Çınar İlçesi, Erzurum’un Karaçoban ilçesi ile Şırnak’ın Silopi ilçesi ve Balveren Beldelerinin belediyeleri kaldı.
Dosya AİHM’e gidiyor
Dava avukatlarından Burhanettin Beşer, dosyayı AİHM’e götüreceklerini söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Beşer, ihlal kararı çıkmasını beklediklerini ifade etti. AİHM’in bir süre önce HDP milletvekilleri hakkında verdiği ihlal kararına dikkat çeken Beşer, “Kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağız, iç hukuk yollarını tükettik. AİHM’in vekillerle ilgili verdiği karar buna uyarlanabilir. Orada bahsettiği tespitler var. Bunun da AİHM tarafından kabul edileceğini düşünüyoruz. Özellikle de seçme seçilme hakkına yönelik olarak ağır ihlal olduğunu düşünüyoruz. Müvekkil görevden uzaklaştırırken hakkında henüz kesinleşmiş bir ceza yoktu. Mahkeme kararı olmaksızın görevinden alınıp kayyuma atanmıştı. Anayasa Mahkemesi ilk etapta incelenebilirlik kararı vermişti. Bu bizi umutlandırdı, ihlal kararı çıkacağını düşünüyorduk ama maalesef çıkmadı” dedi.
AİHM 1 Şubat 2022’de eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile 40 HDP'li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesine aykırı olduğuna karar vermişti.
AYM’nin kararını değerlendiren HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, hukuk mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.
Kararların iktidarın istediği şekilde verildiğini savunan Ceylan, “Bize göre eski ve yeni yöneticilerimiz hakkında alınan kararlar, mevcut iktidarın istediği gibidir. İnsan hakları ihlali yapılıyor ‘sorun yok’ diyorlar, seçilme hakkı ihlal ediliyor ‘sorun yok’ diyorlar, peki o zaman sorun nedir? Hukuk nedir? Mevcut hukuku öyle bir hale getirdiler ki iktidarın isteğinin dışına çıkıp karar alamıyor. İktidar öyle bir noktaya getirdi ki, hukuk hiçbir hukuki, vicdani, insani karar veremiyor. Onların istediğine göre karar veriyor, onlara hizmet ediyor. Bizim mücadelemiz devam edecek. İç hukuk yolları yetmezse, uluslararası hukuka götüreceğiz. Siyasi, demokratik mücadelemiz nasıl devam ediyorsa, hukuk mücadelemizde öyle devam edecektir. Hak ve adalet yerini bulana kadar, mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.