Eğitim sendikaları, öğretmenler ve muhalefetin  tüm karşı çıkışları ve itirazlarına rağmen AKP ve MHP’nin Meclis’te kabul ettiği Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili tartışmalar sürüyor.

Eğitim sendikalarının, öğretmenleri böldüğü ve ayrıştırdığı için karşı çıktığı yasa yarın Anayasa Mahkemesi tarafından görüşülecek.

Eğitim sendikalarının itirazı üzerine muhalefet partileri yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesi de Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptalini 9 Kasım’da görüşeceğini açıklamıştı. Eğitim emekçileri 2 Kasım’da iş bırakarak Öğretmenlik Meslek Kanununun iptal edilmesini istemişti.

Eğitim emekçileri bugün de tüm okullarda Öğretmenlik Meslek Kanunu'na kırmızı kart gösterip alanlara çıkarak “Öğretmenlik Meslek Kanunu'na hayır!”, “Anayasa Mahkemesi iptal etsin” taleplerini dile getirdi.

Eğitim Sen İstanbul şubelerinin çağrısıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapmak isteyen öğretmenlere başta polis izin vermedi.

Yapılacak olan basın açıklamasını Milli Eğitim Müdürlüğü önünde değil de başka bir yerde yapılmasını isteyen polise karşı öğretmenlerin itirazı sonucu basın açıklaması İl Milli eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleşti. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun (ÖMK) geri çekilmesini ve Anayasa Mahkemesinin seslerini duymasını isteyen öğretmenler sık sık "Eşit işe eşit ücret" sloganları attı. Gerçekleşen basın açıklamasını Eğitim Sen İstanbul 9 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Özev okudu.

"AÇILAN DAVALARA RAĞMEN MEB'İN SINAV TAKVİMİNİ İŞLETMEKTE ISRAR ETMESİ ANLAŞILIR DEĞİLDİR"

Öğretmenlerin Öğretmen Meslek Kanunu'nun iptal edilmesini ve Anayasa Mahkemesi'ni öğretmenlerin sesini duymaya çağıran Özev, "14 Şubat 2022 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve ardından çıkarılan 'Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği' Anayasa’ya ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle yoğun tepkiyle karşılanmıştır" dedi.

Gerçek bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ düzenlemesinin, yasalaşmasının hemen ardından ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınmasını ve AYM'nin konuyu ‘esastan görüşmek’ üzere gündemine aldığını hatırlatan Özev, "Benzer bir şekilde ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle sendikamız tarafından Danıştay’a dava açılmıştır. Açılan davalara rağmen Milli Eğitim Bakanlığının sınav takvimini işletmekte ısrar etmesi anlaşılır değildir" diye konuştu.

"AYM'NİN VERECEĞİ KARAR ÖNEMLİDİR"

"Eğitim Sen olarak gündeme geldiği ilk günden itibaren yaptığımız eylem ve etkinliklerde AYM gündemindeki düzenlemenin öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu ifade edilmiştir" diyen Özev 2 Kasım tarihinde 14 eğitim sendikasının ülke genelinde yaptığı iş bırakma eylemiyle öğretmenlerin, kitlesel olarak itirazlarını dile getirdiğini anlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, ÖMK’ye yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkladığını ve bildiğini okumaya devam ettiğini söyleyen Özev, "Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içeren ÖMK’yi 9 Kasım 2022 Çarşamba günü esastan görüşecektir. Eğitim emekçilerinin beklentisi, ÖMK’de yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir. Bu anlamda AYM’nin vereceği karar önemlidir" dedi.

"İYİLEŞTİRMELER TÜM EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ İÇİN DÜŞÜNÜLMELİDİR"

Eğitim Sen'in yıllardır, sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunduğuba değinen Özev, "Nitelikli eğitim için öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alındığında anlamlı olacaktır. Gerçek bir meslek kanunu hazırlanmak isteniyorsa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir kanun yapılmalıdır" diye ifade etti.

Eğitim emekçilerinin AYM’den talebi hukuka uygun karar alması ve eğitim alanında oluşacak kaosa izin vermemesi olduğuna vurgu yapan Özev, "Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemizi gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir" diye sözlerini bitirdi.

EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ AÇIKLAMA YAPTI: AYM HUKUKA UYGUN KARAR ALMALI

Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi (AYM) gündemine gelmesine ilişkin  basın açıklamasında bulundu. AYM’nin kanunu 9 Kasım’da esastan görüşeceğini aktaran Eğitim Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, “Eğitim emekçilerinin AYM’den talebi hukuka uygun karar alması, eğitim alanında oluşacak kaosa izin vermemesidir. Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemizi gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir” dedi.

Yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, ÖMK’nin yasalaşmasının hemen ardından ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındığını ve AYM konuyu ‘esastan görüşmek’ üzere gündemine alığını hatırlattı. ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle Eğitim Sen tarafından Danıştay’a dava açıldığını söyleyen Atabay, “Açılan davalara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimini işletmekte ısrar etmesi anlaşılır değildir. Eğitim Sen olarak gündeme geldiği ilk günden itibaren yaptığımız eylem ve etkinliklerde AYM gündemindeki düzenlemenin öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu ifade edilmiştir. Son olarak 2 Kasım tarihinde 14 eğitim sendikasının ülke genelinde yaptığı iş bırakma eylemiyle öğretmenler, kitlesel olarak itirazlarını dile getirmiştir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, ÖMK’ye yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkamakta ve bildiğini okumaya devam etmektedir” diye konuştu.

‘AYM EĞİTİM ALANINDA OLUŞACAK KAOSA İZİN VERMEMELİ’

Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içeren ÖMK’yi 9 Kasım’da esastan görüşeceğini söyleyen Atabay, “Eğitim emekçilerinin beklentisi, ÖMK’de yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir. Bu anlamda AYM’nin vereceği karar önemlidir. Eğitim emekçilerinin AYM’den talebi hukuka uygun karar alması, eğitim alanında oluşacak kaosa izin vermemesidir. Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemizi gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir” dedi.

Kaynak: Evrensel