Anayasa Mahkemesi, tuttuğu günlükte cezaevi personeline “Avarel” diyen ve kendisini mahkûm eden hâkim ve savcılara beddua eden tutukluya disiplin cezası verilmesini ifade özgürlüğünün ihlali olarak gördü.

Sincan 1 No’lu F tipi cezaevinde tutuklu bulunan Mehmet Günhan Baysan’a ait günlük, kaldığı odada yapılan aramada bulundu.

Günlüğün incelenmesi sonucunda, içeriğinde yer alan bazı sözlerin hakaret ve iftira niteliğinde olduğu suçlamasıyla tutanak tutuldu ve tutuklu Baysan hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.

Disiplin Kurulu, Baysan'ın Ceza İnfaz Kurumu personelini "Avarel" adındaki çizgi film karakteri ile özdeşleştirdiğini, "Avarel"in Daltonlar adı verilen ve bir hırsızlık çetesi olan grubun en aptal üyesi olarak bilindiğini, başvurucunun Ceza İnfaz Kurumu personelini "Avarel" olarak nitelendirerek aptal imasında bulunduğunu ve böylelikle Kurum personeline hakaret ettiğini belirterek Günhan’a 7 gün hücreye koyma cezası verdi. Baysan, disiplin cezasının iptali istemiyle infaz hâkimliğine itiraz etti ancak infaz hâkimliği itirazın reddine karar verdi.

Baysan’ın itirazda bulunduğu bir üst mahkeme ise disiplin cezasına ilişkin infaz hakimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek itiraz başvurusunun reddine karar verdi.

Baysan, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı ve günlükteki ifadeler nedeniyle disiplin cezası verilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürdü.

Anayasa Mahkemesi 1. Bölümü’nün başvuruya ilişkin kararında disiplin kurulunun, başvurucunun kendisine ait günlüğünde ceza infaz kurumu personelini kastederek "Avarel" kelimesini kullanmasını ve yargılandığı davadaki savcı ve hâkimlere yönelik beddua etmesini kurum görevlilerine hakaret etme olarak değerlendirdiğini ve başvurucunun disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar verdiğini belirtti.

Karara ilişkin Anayasa Mahkemesi bilgilendirme notunda şöyle denildi:

“Başvurucu, arama sonucunda ele geçirilen dokümanının günlük olduğunu ifade etmiştir. Ceza infaz kurumunun dokümanın günlük olmadığı yönünde bir tespiti ise yoktur. Anayasa Mahkemesi de dokümanın içeriği ve ceza infaz kurumunca yapılan tespitler itibarıyla söz konusu dokümanın günlük olduğu kanısındadır. Öte yandan söz konusu dokümanın ceza infaz kurumunda bulunan diğer mahpuslarla paylaşıldığı noktasında ne ceza infaz kurumunun ne de derece mahkemelerinin bir tespiti vardır.

BAŞKASINA OKUTMADIĞI İÇİN HAKARET OLMAZ

Ceza infaz kurumunda gerçekleşecek bir hakaret fiilinin kurumda görev yapan herhangi bir kişiye karşı işlenmesi mümkündür. Söz konusu hakaret oluşturan fiilin doğrudan kurum görevlilerine söylenmesi mümkün olduğu gibi arkalarından söylenmesi de mümkündür. Ancak gıyapta işlenecek hakaret fiilinin disiplin cezasına konu edilebilmesi söz konusu hakaret fiilini başkalarının öğrenmesini gerektirir.

Somut olayda başvurucunun yazdığı dokümanda yer alan ve başkalarınca öğrenildiği iddia edilmeyen sözlerin sadece bir yazılı belgede yer almasının kurum düzeni ve güvenliği üzerindeki etkisi yönünden hiçbir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte ilgili idare ve derece mahkemeleri, başvurucunun eylemi nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına ilişkin bir gerekçe göstermemiştir. Başvurucunun ifade özgürlüğüne hücre cezası vermek suretiyle yapılan gerekçesiz bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.”