Elektriğin ve bilginin hakim olmadığı dönemlerde dünyada Ay, yıldız ve gezegenlerin hareketleri en önemli kılavuzlar arasında yer alıyordu. Hal böyle olunca da Ay’ın evrelerine (Dolunay, hilal vb.) olduğundan daha fazla anlam yükleniyordu ve özellikle Dolunay’a çeşitli özellikler atfediliyordu.

Science Advances dergisinde dün yayınlanan yeni bir araştırmada Washington Üniversitesi, Arjantin Ulusal Quilmes Üniversitesi ve Yale Üniversitesi'nden bilim insanları, uyku döngülerinin Ay’ın evreleri ile nasıl bir bağlantısı olduğunu mercek altına aldılar. Sonuçlar, eski Ay efsanelerinin tamamen hurafelerden ibaret olmayabileceğini gösteriyor.

DAHA FAZLA AY IŞIĞINA MARUZ KALMAK DAHA GEÇ VE DAHA AZ UYUMA EĞLİMİ ORTAYA ÇIKARIYOR

Bilim insanları, daha fazla Ay ışığının uyku döngüsünü etkileyip etkilemediğini görebilmek için katılımcıları iki ayrı örneklem grubundan oluşturdular. Arjantin’deki üç Toba-Qom topluluğundan 98 kişi, daha az elektriğe sahip, doğal olarak da daha az yapay ışığa maruz kalan grubu oluştururken; Seattle’daki 464 üniversite öğrencisi ise yoğun yapay ışığa maruz kalan grubu oluşturuyordu.

Uyku takibi özelliğine sahip bilekliklerden elde edilen verilerin derlenmesiyle elde edilen sonuca göre uyku döngüleri ile Ay evreleri arasında gerçekten de bir bağlantı bulunuyor. Verilere göre Dolunay yaklaştıkça geç saatte ve daha az uyumaya yönelik eğilim artıyor. Bu etki, yapay ışığa daha az maruz kalan Arjantin yerlilerinde kendini daha bariz şekilde gösterirken Seattle’daki üniversite öğrencilerinde daha az ancak fark edilecek şekilde görülüyor.

Washington Üniversitesi'nden araştırmacı Leandro Casiraghi’ye göre Ay ışığının daha fazla olduğu gecelerde daha geç ve daha az uyumaya meyilli olmamızın nedeni, geceleri tek ışık kaynağı Ay olan atalarımızın Dolunay gecelerinde ışıktan daha fazla faydalanma yönündeki adaptasyonundan kaynaklanıyor. 

AY'IN EVRELERİ, KADINLARIN ADET DÖNGÜSÜNÜ DE ETKİLİYOR 

Yine Science Advances’ta yayınlanan bir başka araştırma ise Ay evreleriyle yalnızca uyku döngümüzün değil, aynı zamanda kadınların adet döngüsünün de bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. 22 farklı kadının 32 yıl geçmişe varan adet döngüsü kayıtlarını Ay’ın evrelerine dair kayıtlarla karşılaştıran bilim insanları, çarpıcı sonuçlar elde ettiler.

Elde edilen verilere göre adet döngüsü, Ay’ın evreleriyle neredeyse aynı sürede gerçekleştiğinden Ay ışığına maruz kalma süresiyle senkronize oluyor. Hal böyle olunca da yapay ışığa maruz kalma miktarı arttıkça Ay evrelerinin adet döngüsüne etkisi azalma gösteriyor. Ayrıca yine aynı araştırmaya göre kadınların yaşları ilerledikçe adet döngüsünün Ay evreleriyle senkronize olma durumu kayboluyor.